BÖLÜM ON İKİ

1.7K 122 18
                                    

Keyifli okumalar 🦋

12.Bölüm

Zümra karşı tarafımda çaprazda oturunca hızla ayağa kalkacaktım ki onur masada olan kolumu sertçe tutup,"bu sofrada fazlalık olan veya gitmesi gereken sen değilsin." dedi sesini yüksek tutu ki herkez duyabilsin.

Zümra bunu duyunca utana sıkıla yerleşti yerine, sofra çok sesiz geçiyordu onur arada bir beni kontrol ettmiyor değildi taki duyduğum sesle şaşkın bir şekilde lokmamın elimde kalmasını sağlayana kadar o an herkes nutku tutulmuş gibiydi.

"babam adına özür diliyorum Açelya umarım ona zerede olsa bir noktada hak verirsin." yüzüme bile bakmıyordu o an tüm gözler bana döndü onurda dahil...

O an beynimde şimşekler çaktı gibi olmadım değil hani şok olmuştum afalamıştım bir an için, daha sonra kendime geldim ve bakışlarımı ciddileştirip omuzlarımı dikleştirdim.

Tabağıma dönüp bir et parçası aldım, ve düz bir tavırda sıraladım cümlelerimi.

"ne için hak vermeliyim? Kızı kocam için kendini astı oda çıktı elindeki silahı ilk önce kocama daha sonra bana yöneltti bir anlık gafletle beni vurdu, ama her şey evli bir adam için kendini asan kızı içindi, burdan mı yola çıkarak hak verim? yoksa sen neden hak veremem gerektiğini açıklarmısın? " dedim ciddiyetle elimdeki çatalı ağzıma götürerek onu inceliyordum.

Gözleri beni bulduğunda aniden tabağına düştü kafasını hafif salayarak" haklısın özürdilerim herşey adına." dedi utançla" özürdilemiş olman benim vurulmam gerçeğini değiştirmiyor." dediğimde dolu gözlerle baktı bana daha sonra Ahmet dedeme dönüp" size afiyet olsun." deyip kız kardeşinin yardımıyla kalktı sofradan.

Herkes yemeklerini yedikten sonra avludaki asma ağacının altında çay içiyorduk, havalar artık serin olduğundan asma ağacının altında üşümüştüm, yanımda oturan Züleyha anneme tebessümle dönerek.

" ben biraz üşüdüm anne odadan hırka alıp döneceğim." dedim fısıltıyla, oda bana "sen otur kızlar getesin yavrum yaran daha taze sürekli hareket etmeyesin." dedi şefkatle ve endişeyle bende elimi elinin üstüne koyarak hafifçe sıktım ve "sorun değil ben almak istiyorum anne biraz hareket etmek istiyorum." dedim.

"aman kızım bak bu son olsun bugün fazlaca hareket ettin beni endişeleniriyorsun." dedi endişeli çehresiyle bende gülümseyerk ayaklandım ve yavaşça konağa doğru adımlamaya başladım.

Konağa girip merdivenlere yöneldiğimde mutfaktan gel o cümleyle mıh gibi çakılmıştım yerime." benden dahamı güzel söylesene? " diyen zümranın sesi doldu kulağıma.

Daha sonra duyduğum ses beni ikinci bir şoka sokmuştu "yeter saçmaladığın!" onurun sert sesi dalğa dalğa yayılmıştı kulağımda.

İçerisinde olduğum durum beni anlamsız duyguların içine sürüklüyordu, bilmediğim anlam veremediğim bu duygular beni yakıp yıkıyor hata tuhaf bir şekilde sarsıyordu.

İkisi de orda tek başınaydılar. Başbaşaydılar! Yıkma ugramış gibi hisetim kendimi bile inandırmakta güçlük çekiyordum . Ama evet! Lanet olsun ki bunu hisetim! Orda başbaşa olmaları yıkıma ugramamı hisetirdi!

Biraz daha yaklaştığımda ise onuru tezgahın başında ve zümrayı göz yaşları içinde ondan üç dört adım uzaklıkta buldum. Ağlayarak içini çekti ve devam etti.

Berdel-i Yeşil Zümrüt Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin