Zehra GüneşHande beni bırakıp kapıda bizi izleyen Bergmann'ın yanına gitti yüzünde anında oluşan içten bir gülümsemeyle.
Biz az önce neredeyse dudak dudağa yakalanacaktık. Benim kalbim deli dehşet atarken bu kız gülerek bizi basanın yanına mı gidiyor?
"Julia."
"Hande Balacin."
Birbirlerine sarıldılar gayet samimi bir şekilde.
Nereden tanışıyor bunlar?
"Nasılsın?"
"İyiyim. Sen nasılsın?"
Bu kız Türkçe konuşmayı nereden biliyor?
"Ben de çok iyiyim." Dedi Hande kızın yüzüne bakarken. Hala kollarını ondan çekmeden.
Ne yapsam öksürsem filan mı? Belki benim burada olduğumu hatırlar.
"Çok güzel olmuşsun. Ama seni yeneceğim."
Gülümsedi Hande'ye. Hande bana dese ben de gülerim tabi. Ulan Hande'ye makyaj yaptım dedim tenezzül edip bana demedi çok güzel olmuş diye.
"Ben yeneceğim." Dedi kendinden emin bir tavırla. Benim ona odakladığım bakışlarımı fark ettiğinde utanarak ona bakmayı bıraktım. "Ben yanlış mı geldim?"
Cidden bu kız Türkçe konuşmayı nereden biliyor ya?
"Hayır hayır. Sorun değil."
"Şu an sorun bizim ısınmaya çıkmamamız hala. Ben çıktım gelirsin Hande Balacin."
İkisine de gülümseyerek yanlarından ayrıldım. Ben sahaya girip ısınmaya başladıktan sonra Hande yanında Bergmann'la sahaya çıkıp son kez sarıldılar ve ayrı taraflara geçtiler.
Maşallah sarılmalara doyamadılar. Allah mutluluklarını daim etsin.
Hande yanıma gelip bir şey söylemeden ısınmaya başladı. Ben gerçekten yarı final maçında neler neler düşünüyorum ya. Odaklanmam gerekiyor bir şeyler yapmam gerekiyor.
"Doyamadınız sarılmalara."
Hande gülümseyerek ısınmaya devam etti. Kıskanmamın hoşuna gittiğini biliyorum. Hatta kıskanmamın değil şu an kendi kendime kudurmam hoşuna gidiyor. Ve Hande de kendimle baş başa kalıp daha çok saçmalamam için inatla konuşmuyor.
Maça odaklan sen de Zehra. Hadi kızım.
"Çok güzel olmuşsun diyecek kadar tanıyor musun sen bu kızı?"
Gülmeye devam etti. Beni çıldırtmaktan bu kadar zevk alması normal değil.
"Ayrıca yani Allah'ın Brezilyalısı, hayatında ilk kez şu an maçlar için Türkiye'ye gelmiş insan nereden biliyor da Türkçe konuşuyor?"
"Nereden biliyorsun ilk defa geldiğini?"
Kaşlarımı çattım. Hande gülerek ısınma hareketi değiştirdiğinde ben de değiştirdim.
Harbiden sıfır odağım. Ağlayacağım.
"Sen nereden biliyorsun ilk defa gelmediğini?"
Derin bir nefes alıp verdi.
"Nereden tanışıyorsunuz ki?"
"Sonra konuşuruz Zehra. İzninle odaklanmak istiyorum."
İnanır mısın ben de çok istiyorum odaklanmayı.
"Peki."
Gülümsemeye devam ederken eğilip omzumu öptü. Belli oldu bugün şelale gibi moment yağacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönülçelen / HanZeh
Fanfic"Korkunun olduğu yerde aşk yoktur. Cesarettir sevmek. Düzenlere, oyunlara, kötülüklere meydan okumaktır. Sevmek; uzaklaşmaktır yalandan, bencilliği hiçe saymaktır." Yüzünde yarım bir tebessüm. Dudağının kenarı hafifçe kıvrılmış. Bir anlığına da ols...