Otuz Bir

3.3K 217 114
                                    


İyi okumalar :)

Hande Baladın

"Bugün benim doğum günüm. Hem sarhoşum hem yastayım."

Müziğin sesini kıstığında Ebrar'a baktım sinirle.

"Dinliyordum ben ya niye kapatıyorsun?"

"Dinlemiyorsun çünkü. Bağıra bağıra söylüyorsun senin sesinden başka bir şey duyamıyorum ki."

Müziğin sesini açtım yeniden. "İyi be susuyorum söylemiyorum. Sen de dinle sıkıcı sıkıcı." Birkaç saniye konuşmadım. "Ama bugün benim doğum günüm ve bu yaptığın çok kırıcı."

Oflayarak bana baktı. Araba sürdüğü için bakışmamız uzun süremeden önüne döndü. Oflamayı da asla bırakmadı. Sonunda nefesi bittiğinde oflamayı da bırakmak zorunda kaldı.

"Çok konuşuyorsun, haliyle boş da konuşuyorsun."

"Ebrar neler oluyor hayatım? Biz eskiden beraber boş konuşurduk. Şimdi ne değişti? Beni eskisi kadar sevmiyor musun?"

"Seni bugün sevmemeye karar verdim."

"İyi de bugün benim doğum günüm."

Başını salladı. "Ve doğum gününde hiç çekilmiyorsun."

Kaşlarımı çattım. "Bu agresif ve saldırgan tavırlarının sebebi ben değilim bence. Ne olduğunu anlatacak mısın yoksa biz akşam partiye kadar kavga etmeye devam mı edelim?"

Partiye kadar beni oyalama işi Ebrar'a düşmüştü. Partiden haberim olduğu için haliyle sürpriz olmayacak. Bu oyalama işine de bu yüzden gerçekten hiç gerek yok ama Saliha hanım her şeyin usulüne uygun bir şekilde olmasını istedi.

Olayın iç yüzü daha başka olabilir tabi. Galiba insanlar Ebrar ve benim yanlarında akşama kadar boş muhabbet yapmamızı çekmek istemiyorlar. Gayet de haklılar çünkü şu an ben de bu boş ve saçma muhabbetten baya rahatsızım. Ebrar'ın arabasına bindiğim andan beri kavga ediyoruz.

"Yok bir şeyim iyiyim." Dedi tripli bir ses tonuyla.

"Ee? Ne bu ağzından salyası akan köpek tavırların o zaman?"

Tripli bir insana saldırgan tavırlarla yaklaşmak çok tehlikeli olabilir.

"Senin bu kırıcılığın ne peki? Biraz nazik olur musun lütfen benim de bi kalbim var."

Kaşlarımı çattım. "Sen emin misin bir şeyin olmadığına? Bak gerçekten bir şey olduysa anlatabilirsin. Doğum günümde beni kendi sorunlarında uğraştırmak istemiyor olabilirsin ama gerçekten sorun olmaz."

Yüzünde beliren gülümseme gittikçe büyüdü ve en sonunda kahkahaya dönüştü.

Eğer Ebrar kafayı yemişse şu anda onun sürdüğü arabada oturmam hiç iyi değil. Kendimi arabadan dışarı mı atarsam daha az hasar alırım Ebrar arabayı duvara çarparsa mı?

Hayır, çok gencim.

"Ebrar korkuyorum hayatım gülme."

Bir süre daha gülmeye devam etti ve sırıtarak konuşmaya başladı.

"Zehra senin yanına gideceğimi öğrendiğinde sana böyle davranmamı istedi. Mesajlarına mı ne cevap vermemişsin."

"Ve bu yüzden bana sinirlendi öyle mi?"

"Ve bu yüzden üç gündür anksiyete krizleri geçiriyor."

Kaşlarımı daha fazla çatmaya çalıştım. "Ben de seni çok özledim Zehra diyip koşa koşa yanına gitmemi mi bekliyormuş?"

Gönülçelen / HanZehHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin