Hande Baladın"Hadi artık uyanın! Ölücem açlıktan! Zehra! Hande! Hadi!"
Ebrar kapıyı tekmeliyor. Ebrar yarım saattir uyanmamız için bağırıyor. Ebrar kendi kahvaltısını kendisi hazırlayamıyor. Ebrar bi ruh hastası deli manyak.
"Sakin ol biraz! Geliyorum." Dedi Zehra banyodan çıkarken. Ona gayet kısa gelen havluya bakıp gülümsedim. Ne kadar da yakışmış.
"Kapı niye kilitli ya? Açsanıza!"
Sırıtırken başımı olumsuz anlamda salladım. O kapı açılmayacak. Ve keşke bütün havlular böyle kısa olsa.
"Kapı sence niye kilitli olabilir Ebrar? Geliyorum dedim sana beş dakikaya ağlama."
Kapı neden kilitli olabilir ki? Rahatsız edilmek istemediğimiz için? Yani. Zehra banyo yaptığı için? Belki. Dün gece seviştiğimiz için? Kesinlikle.
"Çok açım!"
"Kimse yok mu başka?" Dedim hala Zehra'nın vücudunu izlerken.
"Gece siz odaya çıktıktan sonra herkes dağıldı. Yani eşleri sevgilileri filan aldı. Alın size bilgi. Takımımızda hiç sap yokmuş."
Zehra yüzüme saç havlusu attığında gülümsemem iyice genişledi.
"Bakma öyle utanıyorum."
"Hadi yine sevişelim."
"Hidi yini sivişilim." Küçük bir kahkaha attım. "Kalk sende duşunu al."
"Sen de gel."
Üstüme atmak için bir şey aradı ama bulamadı.
"Üstündeki havluyu atabilirsin. Pek işe yaramıyor zaten."
"Hande!"
Gülmeye devam ettim.
"Hande!" Allah belanı versin Ebrar. "Berkay abinin sana selamı var!"
Ayağa kalkıp Zehra'nın beline sarıldım.
"Ebrar gitsin. İstemiyorum onu." Dedim bir çocuk gibi.
"Ben de seni istemiyorum yürüyen libido. Bu ne ya sabah sabah?" Dedi kollarımı belinden çekerken. Daha doğrusu çekmeye çalışırken.
Ben onu bu halde öpmeden bırakır mıyım?
"Bir kere öpüyüm."
"Sadece bir kere."
"Niye bana cevap vermiyorsunuz?"
Ebrar beni sınamak için uyanmış bugün.
"Geliyorum dedim sana Ebrar kapıda niye bekliyorsun!"
"Beş dakika geçti ama!"
Zehra'nın çenesini öptüm. Dudaklarımı çektiğimde onların yerini elim almıştı.
"Geçmedi!"
Zehra çenesini okşayan elimi çekti.
"Öpeceksen öp sen de odak şaşırma."
Gülümsedim ıslak boynunu izlerken. "Odak mı kaldı bende şu an?"
"Üç dakika olmuş! Özür dilerim!"
Ebrar'ı sessize alamıyor muyum? Ya da hayatımdan engelleyemiyor muyum? Kısa bir anlığına.
Zehra'nın boynuna yöneldim Ebrar'ı umursamadan. Ebrar ne yaparsa yapsın karşımda ıslak vücuduyla duran Zehra'dan vazgeçmeme sebep olamaz.
Eğilip Zehra'nın zaten ıslak boynuna sayısız ıslak öpücükler kondurmaya başladım. Zehra başlarda karşı koymaya çalışsa da yavaş yavaş o da kendini bana bırakmıştı. Belindeki kollarımı sıkıp onu iyice kendime bastırdım. Boynunu emmeye başladığımda ağzından küçük bir inleme çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönülçelen / HanZeh
Fanfic"Korkunun olduğu yerde aşk yoktur. Cesarettir sevmek. Düzenlere, oyunlara, kötülüklere meydan okumaktır. Sevmek; uzaklaşmaktır yalandan, bencilliği hiçe saymaktır." Yüzünde yarım bir tebessüm. Dudağının kenarı hafifçe kıvrılmış. Bir anlığına da ols...