Medya: Ata.
Yazdığım en uzun bölüm oldu.
Selam herkese! Bayramınız mübarek olsun diyor, büyüklerimin ellerinden küçüklerimin gözlerinden öpüyorum. İnanmayan bebeklerimi de öpüyorum apartmanımızda ayrım yoktur.
Önceki bölüme attığınız güzel yorumlar için çok teşekkür ederim. Her bölümde bir okuyucuma özel olarak teşekkür etme kararı aldım bu arada. Bu bir şey kazanmak için değil, aramızdaki samimiyet içimi ısıttığı için.
@yosun91 🦋
Yorumları hem bir anne şefkatiyle yazması, karakterleri anlaması ve yeri geldiğinde kızması fazlasıyla hoşuma gidiyor. Karakter yanlış yaptığında sırf onu sevdiği için taviz göstermektense bunu belirtiyor. Üslup çok önemlidir, kendisi de epey tatlı birisi bu konuda. Teşekkür ederim!
Ata'nın ağzından.
Yaz mevsimini ağırlamaya yakın olduğumuz, odamın içine davetsizce giren güneş tohumlarından belliydi. Doğarken saçlarıma renk veren güneş, ışıklarını da emaneten odama bırakmıştı. Bir gün kendi evime çıkarsam kocaman pencereleri olan bir yer almayı isterdim. En kötü gecenin ardından bile güneşin doğduğunu kendime göstermek için.
Hazirana girdiğimiz için finaller kapıdaydı, bütlere kalmadan atlatmak istiyordum bu seneyi bir an önce. Normalde notlarım ortalama olursa fazlasını arayan biri olmasam da, ailemin o notlara benden önce bakacağını bildiğim için endişeleniyordum.
Bangır bangır bildirim sesiyle sarsılan telefonumu ekşittiğim yüzüme doğru tuttum. Ben sınavlar nasıl geçer stresindeyken Poyraz farklı telden çalıyordu her zaman olduğu gibi.
Yazdığı şeylere şöyle bir göz gezdirdiğimde başımı yastığa tekrar gömme ihtiyacı duydum. Finaller ve bütlerden sonra, mühendislik fakültesi olarak topluca kamp etkinliği düzenlenecekmiş. Bölüm zor olduğu için ara sıra böyle etkinlikler oluyordu. Çoğu üniversite müzik festivali yaparken bizimkiler kamp ateşi romantizminden yanaydı sanırsam.
Gitmesem de hayatımdan bir şey eksilmezdi, Poyraz dışında pek bir çevrem yoktu zaten. Fakat "Balım n'olur gidelim, n'ooolur gidelim." mesajlarından ne kadar hevesli olduğu açıktı. İçki ortamı olacakmış, korku hikayesi anlatmak isteyenler şimdiden cinli köyler hakkındaki notlarını alıyormuş. Öte yandan gerçekten şehirden uzak, ıssız bir yerde kendi çadırlarımızda kalacakmışız.
En tatlı sert bilgi, ayı da olabilirmiş.
Poyraz, "Başımıza bir şey gelirse sen araba tamir etmesini biliyorsun." yazdığında kendi kendime güldüm.
Ati'm (Sarı Bez): Barış bana ayı avlamayı öğretmedi ama.
Ponnyraz: Ayıyı tavlayan avlamayı da bilir, şşh.
Ati'm (Sarı Bez): Sen Barış'a ayı mı dedin???
Ponnyraz: İşte böyle savun kocanı
Ponnyraz: Testi geçtin ;)
Ponnyraz: aşıksın sen he haberin olsun
Ati'm (Sarı Bez): ya
Ati'm (Sarı Bez): koxan d2me ayıp
Ati'm (Sarı Bez): umutlandırmıyorum kendimi
Ponnyraz:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİRLİ BEYAZ [GAY]
General Fiction+20 Ata Barbaros, temizlik hastası bir ailenin kusursuz bir düzenle büyütülen tek çocuğuydu. Tek bir toz parçasına temas etmesi bile yasaklıyken, elleri motor yağıyla kaplı tamirciyi görmek uğruna her hafta arabasını bozmaya başladı. Şiddetli cinsel...