Hyunjin"Hayır! Bırakın beni!"
Kendisini tutmaya çalışan hemşirelerden kurtulmaya çalıştı var gücüyle.
Hyunjin"Benim burada olmamam gerek! Ben şizofren değilim! Bilerek öldürdüm o adamları!"
Konuşmaya devam edecekti fakat koluna yapılan sakinleştiriciyle bedeni git gide güçsüzleştiği ve gözleri karardığı için daha fazla bir şey söyleyemedi.
8 saat önce
Parmaklarıyla kendi eline işkence yapmayı bırakarak kulaklıklarını taktı. Müziği son seç açıp her zamanki gibi umursamayacaktı annesinin acı çığlıklarını. Dizlerini kendine çekti ve akan gözyaşları eşliğinde müziğe odaklanmaya çalıştı. Bıkmıştı artık. Her gece aynı olay yaşanıyordu ve annesini koruyamamak acı veriyordu genç oğlana. Gücü yetersizdi o adamların karşısında.
İçinden saymaya başladı. Birkaç dakika sonra adamlar evi terk edeceklerdi. Her zaman böyle olurdu. Sabırla saymaya devam etti genç oğlan ama annesinin çığlıkları azalmak yerine artıyordu. Daha fazla odasında saklanamazdı. Annesine bir şey olursa yaşayamazdı o.
Kulaklıklarını çıkarıp sessiz adımlarla odasının kapısına yaklaştı. Kapıyı hafifçe aralayarak annesine baktı. Üç tane adam duruyordu annesinin çevresinde. Adamlardan biri para için hesap sorarken diğeri annesine vuruyordu. Hepsi babasının yüzündendi. Babası kumar oynayarak bir ton para kaybetmiş ve bu pislik heriflerden borç almıştı. Borcu kendi canıyla ödeyebileceğini sanmıştı fakat para için ailesini rahatsız etmeye devam etmişlerdi adam öldükten sonra.
Hyunjin annesinin cansız bedeninin yere düşüşünü hayret içerisinde izledi. Gerçekten ölmüş olamazdı değil mi? Bu pislik herifler annesini öldürmüş olamazlardı. Aklı almıyordu. Annesini kurtarabilecek hiçbir şey yapamamıştı. Adamlar başlarına daha çok bela olurlar diye annesi Hyunjin'i polisi aramaması konusunda uyarmıştı fakat şuan annesinin cansız bedeni kanlar içerisinde yerde yatıyordu.
Genç çocuk sıktığı yumruğuyla yavaş adımlarla odadan çıkmış ve mutfağa ilerleyerek keskin bir bıçak almıştı eline. Adamlar kadını öylece bırakıp gitmek üzereyken evde olduğundan bir haber oldukları Hyunjin bir anda karşılarına çıkıp bıçaklamıştı adamlardan birini. Bıçakladığı adam acıyla yere çökerken adamın belinde duran silahı aldı ve diğer iki adama doğru tuttu. Titreyen elleriyle güçlü durmaya çalışıyordu.
Hyunjin"Ne istediniz annemden!?"
"Kadının oğlu mu varmış?"
"Ne duruyorsun paketlesene."
Hyunjin ateş etti. Genç çocuğun bunu yapacak cesareti olduğunu düşünmediklerinden bu kadar rahattılar fakat annesi ölmüştü onun. Dünyadaki koşulsuz her anda yanında olan tek kişiyi kaybetmişti.
Şokun etkisinden kurtulan adam Hyunjin'e ateş etti. Mermi gencin koluna saplanmıştı. Hyunjin o an o kurşunun acısını hissetmemişti bile. Annesine olanlardan sonra bu acı neydi ki onun için?
Kanayan koluna rağmen adamlara ateş etmeye devam etti. Silahtaki mermiler bitmese duracak gibi değildi. Adamlar çoktan kanlar içerisinde yatıyorlardı bile. Neden diye düşündü, neden daha önceden yapmamıştı bunu? Annesi çoktan öldükten sonra bu adamları öldürmesi ne işine yaramıştı ki?
Elindeki silahı salonun rastgele bir köşesine fırlatarak annesinin yanına çöktü. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu annesinin kana bulanmış elini tutarken. Dış kapının şiddetle çalmaya başlamasıyla sustu Hyunjin. Yerden kalkarak yavaş adımlarla pencereye doğru ilerlemiş ve kimin geldiğine bakmıştı. Kapının önünde beş tane adam vardı ve Hyunjin korkuyordu. Gidip diğerlerinin silahlarını aldı. Elindeki iki silahla pencereden adamlara ateş etmiş ardından pencereden atlayarak var gücüyle koşmaya başlamıştı. Evden kaçması gerekiyordu çünkü bu adamların bir sonu olmadığının farkındaydı.
Önünü siyah bir araba kesene kadar koşmuştu Hyunjin. Araba hafifçe Hyunjin'e çarpıp onun yere düşmesini sağladı. Hyunjin mermi yediği kolunun üstüne düştü. Acı çığlığı boş karanlık sokakta yankılanıyordu. Birkaç adam arabadan inmişler ve onu tutarak arabaya bindirmişlerdi. Hyunjin direnecek gücü bile bulamamıştı kendinde. Silahları da yoktu artık. Araba bilmediği bir yere doğru giderken yanındaki adam bileklerini bir iple bağladı.
Hyunjin"Yeter! Ne istiyorsunuz bizden!? Benden babamı aldınız, annemi aldınız... beni de öldürün kurtulayım artık! Lütfen öldür beni lütfen!"
Bağlı ellerine rağmen yanındaki adamın yakasına yapışmış kendisini öldürmesi için yalvarıyordu. Adam onun ellerini sertçe itip sırıttı.
"Jisung Bey emredin öldürelim."
Jisung"Tch. Benim farklı planlarım var bu gizemli çocuk için. Sadece bant verin bana, fazla gürültü yapmaya başladı."
Hyunjin ağlamaya devam ederken kendisini öldürmesini söylüyordu. Annesi olmadan yaşayamazdı o. Jisung ağzını bantlayana kadar konuşmaya devam etti.
Jisung"Hastaneye sür, kan kaybından ölecek yoksa."
Hyunjin'in bayılmadan önce duyduğu son şey buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
not schizophrenic⚝changjin
FanfictionAilesinin peşinde olan kötü adamlar yüzünden zor zamanlar geçiren Hyunjin kendini bir akıl hastanesinde bulur. Tek isteği akıl hastanesinden kurtulup normal bir hayat yaşamaktır. 09.07.2022 02.09.2022