Odanın kapısı çalındı ve Hyunjin'den sorumlu psikiyatrist odaya girdi. Jisung üstüne başına çeki düzen vererek ayaklanmış ve kravatını düzeltmişti. Psikiyatrist ile el sıkıştılar.
Changbin"Bay Han?"
Jisung"Evet benim doktor. Görüyorsun başımıza gelenleri."
Changbin gözlerini yatakta uzanan bedene dikti. Gözlerinde biriken yaşlarla ona bakıyordu genç çocuk. Bakışlarıyla 'kurtar beni' diyordu aslında. Changbin bir süre baktı o yaşlı gözlere, hiçbir şey anlamadan.
Changbin"Merak etmeyin Jisung Bey. Ona iyi bakacağız burada."
Jisung"Biliyorum Changbin, biliyorum... bu yüzden kardeşimi bu hastaneye getirdim zaten. Alanında en uzman sensin, Hyunjin sana emanet."
Changbin"Önce tıbbi birkaç test yapalım, bazı sorular-"
Jisung"Anlamadım? Ne için bu bahsettiklerin?"
Changbin"Hastaya hiçbir test yapılmamış Jisung Bey. Direkt şizofren tanısı konulmuş ve ilaç tedavisine başlanmış. Bu yaşananlar için gerçekten çok üzgünüm, hemşireler ben yokken böyle bir işe kalkışmışlar. Neyse ki Hyunjin iyi."
Hyunjin"Ben... şizofren... değilim."
Jisung"Her hasta gibi hastalığını kabullenmiyor işte. Öhm! Changbin'cim biz dışarda Hyunjin için gerekli testleri yaptırdık. Hyunjin'in hastalığının uzun zamandır farkındayım ben zaten... onu Amerika'da bir psikiyatriste gösterdim ve orada tanı konuldu. Endişelenmene gerek yok, ilaç tedavisi uygundur."
Hyunjin hıçkırarak ağlamaya başladı. Bir yandan yattığı yerden doğrulmaya çalışıyordu. Başı dönse de umursamadan ayağa kalktı. Üzerindeki hastane kıyafetini yırtmaya çalışıyordu. Changbin onun bileklerini tuttu.
Changbin"Shh tamam sakin ol."
Hyunjin daha çok ağladı. Bileklerini kurtarmaya çalışıyordu Changbin'in ellerinden.
Jisung"Hemşireyi çağırmamı ister misin? Sakinleştiricinin etkisi geçmiş olmalı."
Changbin"Her dakika sakinleştirici veremeyiz hastaya, ben hallederim."
Jisung daha fazla bunaltıcı odanın içerisinde bulunmak istemiyordu. Hyunjin teklifini kabul etmediğine göre burada sürünecekti. Biraz sürününce aklının başına geleceğinden ve adamlarından biri olmak isteyeceğinden emindi Jisung. Biraz burnunun sürtmesi gerekiyordu, öyle düşündü. Odadan çıkarak Changbin ve Hyunjin'i tek bıraktı.
Changbin"Dışarı mı çıkmak istiyorsun?"
Hyunjin başıyla onayladı doktor olanı.
Changbin"Tamam çıkaracağım seni. Bahçede hava alacağız ama önce lütfen uzan."
Hyunjin berbat hissediyordu. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak çöküşteydi. Kendisine verilen ilaçlar midesini bulandırmıştı. Daha fazla direnmedi Changbin'e karşı. Changbin uzanmasına yardım etti.
Ne kadar da güzeldi Hyunjin. Changbin hiçbir hastasını daha önce bu kadar çekici bulmamıştı. Şuan bunu düşünmemesi gerekiyordu ama Hyunjin ağlamaktan kızarmış gözleriyle ve şişmiş dudaklarıyla bile nefesini kesiyordu Changbin'in.
Changbin"Biraz uyumayı dene. Uyumakta zorlanırsan uyku ilacı verebilirim."
Hyunjin"İstemiyorum. Buradan çıkmama yardım et."
Elini Changbin'in eline doğru uzattı. Changbin temas eden ellerine bakmış ardından Hyunjin'in elini kavramıştı.
Changbin"Buradan çıkmak istiyorsan beni dinlemelisin. Şimdi uyku vakti."
Hyunjin"O adam benim kardeşim değil. Ailemin katili o! Beni buraya kapattı ve tehdit ediyor."
Olmayan bir şeyi olmuş gibi sanmak, kurgulamak, kendi yaptığı bir şeyi bir başkasının yaptığını sanmak... Changbin tüm bunların bir şizofreniye ait özellikler olduğunu biliyordu. Yine de elini sıkıca tutan bu genç çocukta farklı bir şeyler vardı. Aklı karışmıştı doktorun.
Hyunjin"Neden bana öyle bakıyorsun? Sen de inanmıyorsun değil mi bana?"
Changbin yatağın kenarına oturarak boşta olan eliyle de kavradı Hyunjin'in elini.
Changbin"Sen de kendine inanmamalısın Hyunjin. Konuşan kendin değilsin çünkü. Hep o sesi dinleyerek hareket ettiğini biliyorum."
Genç çocuk gülmeye başladı. Histerik kahkahaları Changbin'i üzüyordu. Gerçekten delirecekti. Hyunjin bu hastanede Jisung'un da dediği gibi gerçek bir şizofrene dönüşecekti. Bunca zamandır aklını kaybetmemesi mucizeydi zaten.
Kahkahalarının ardından gözyaşlarına boğuldu. Changbin ne yapacağını bilemiyordu. Hyunjin o kadar içli ağlıyordu ki donup kalmıştı karşısında.
Hyunjin"Changbin."
Kendisine seslenen çocuğa ilgiyle baktı.
Hyunjin"Sana sarılabilir miyim?"
Şuan birine sarılmaya çok ihtiyacı vardı ve karşısındaki doktordan başka kime sarılabilirdi ki? Birinin onu kollarıyla sıkıca sarmasını istiyor, yalnız ağlamak istemiyordu. Annesini kaybettiğini yeni idrak ediyor ve en büyük acısını şimdi yaşıyordu genç çocuk.
Changbin onun istediğini yaptı. Sıkıca sardı zayıf bedeni. Hyunjin'in yalnız ve korkmuş kalbini bir nebze de olsun ısıtabilmeyi başardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
not schizophrenic⚝changjin
FanficAilesinin peşinde olan kötü adamlar yüzünden zor zamanlar geçiren Hyunjin kendini bir akıl hastanesinde bulur. Tek isteği akıl hastanesinden kurtulup normal bir hayat yaşamaktır. 09.07.2022 02.09.2022