not schizophrenic⚝changjin

21||Bu senin intikamın||

Her gün Minho'nun evine gidiyordu genç çocuk. Minho ve Jisung arasındaki iletişimi sağlıyordu diyebiliriz. Birbirlerine mektup yazmaya başlamışlardı ve postacıları da tabii ki Hyunjin'di. Genç çocuk tüm olanlardan çok sıkılmıştı, tek tesellisi her akşam Changbin'le buluşabilmekti. Jisung mecburen izin vermek zorunda kalmıştı buluşmalarına. Aksi taktirde Hyunjin'in rahat durmayacağını biliyordu. Henüz Minho'yu görmeyi başarabilmiş değildi ve bu süreçte genç çocuğa ihtiyacı vardı. Hyunjin'in Changbin'le sevgili olması mafya olana zarar verecek bir durum değildi zaten. Yani... en azından ikilinin planından bir haber olan Jisung bu düşüncedeydi.

Genç çocuk her şeyi bir an evvel bitirmek istiyordu. Yine öyle bir günün akşamı Changbin'in evinin terasında yıldızlara bakarak uzanmışken isyan etmeye başladı.

Hyunjin"Ne uzun plan bu böyle! Ne zaman harekete geçeceğiz?"

Yastığını(!) düzelterek doktor olana doğru dönmüş dudaklarını büzerek bakmaya başlamıştı. Doktor olan onun bu bakışlarına deli oluyordu, Hyunjin bilerek yapıyordu zaten. Changbin'in kendisine olan hayran bakışlarını görmek hoşuna gidiyordu.

Gülerek genç çocuğun başını yasladığı kolunu sırtına sarmış ve onu kendine bir tık daha yaklaştırmıştı.

Changbin"Bebeğim daha geçen gün konuştuk bunları."

Hyunjin"Beş gün oldu. Belki fikrin değişmiştir, şansımı denedim."

Changbin"Beklememiz gerektiğini biliyorsun."

Hyunjin"Daha ne kadar bekleyeceğiz? Bana hep böyle devam edecekmiş gibi geliyor. Kavuşsunlar artık kavuşabileceklerse."

Changbin"Bu senin elinde. Onları kavuşturacak mısın? Yoksa plana mı geçeceğiz?"

Genç çocuk kaşlarını çattı. Doktor olan parmağıyla çatık kaşlarını düzeltmişti.

Hyunjin"Düşünüyorum bekle."

Changbin gülerek Hyunjin'in yanağından makas aldı.

Changbin"Hyunjin. Kırılıyorum ama... ilk zamanlar kıpkırmızıydı bu yanaklar, şimdi rengi açılmış pembeleşmiş."

Hyunjin"Ya aşkım düşünemiyorum. Gerçekten ne yapacağız? Buluşmalarına izin vermeli miyim yoksa plana mı geçmeliyiz? Sen belirle lütfen."

Changbin"Her şeyi ben belirledim zaten. Bundan sonrasını sen belirleyeceksin, bu senin intikamın. Ben sen ne dersen yapacağım."

Genç çocuk kararsızdı. Bu kadar detaylı düşünmemişti hiç. Changbin ne derse onu yapıyordu zaten. Şimdi karar onundu. Ne yapmalıydı? Jisung ve Minho sekiz yıl birbirlerini görmemiş, bunca zaman birbirlerinden hiçbir haber alamamışlardı. İkisinin hikayesine kısaca değinecek olursak, Jisung en büyük düşmanlarından birinin oğluna aşık olmuştu diyebiliriz. İlk başta her şey gizli olsa da, bir gün Minho'nun babası her şeyi öğrenmiş ve oğlunu Jisung'dan koruyabilmek adına her yola başvurmuştu, oğlunu eve hapsetmek de buna dahildi.

Şimdi yıllar sonra birbirlerinden Hyunjin sayesinde haber alabilmişlerdi. Genç çocuk aşkı doktor olanın sayesinde öğrenmiş ve Changbin'den bir gün bile ayrı kalamayacağını fark etmişti. Sekiz yıldan bahsetmişti Minho dolu gözleriyle, sekiz yıl...

Hyunjin"Ben... önce buluşmalarına izin vereceğim galiba. Sen ne düşünüyorsun?"

Doktor olan gülümsedi. Genç çocuk fazla iyi bir kalbe sahipti. İyi kalpli olanlar her zaman en çok üzülen kişilerdi Changbin'e göre. Diğer kolunuda Hyunjin'in beline sardı ve sıkıca sarıldı sevgilisine. Hyunjin'in üzülmesine asla izin vermeyecekti. Kendi kendine içinden söz verdi uzun yumuşak saç tutamlarını usulca okşarken.

Hyunjin"Bana sarılmanı çok seviyorum. Sık sık sarıl bana tamam mı?"

Genç çocuk, doktor olanın sıcaklığıyla uykusu geldiğini hissetti. Sevgilisinin hızlı kalp atışlarını duymak ayrı hoşuna giderken tek istediği göğsünde uyuyabilmekti. Eve gitmese olmaz mıydı sanki?

Changbin"Bugün benimle kalsan... Jisung evimi basar mı?"

Aynı şeyi düşünüyor olmak gülümsetmişti genç çocuğu.

Hyunjin"Hastaneden adresini de hızlıca bulur damlar gibi."

Changbin"Evet, neyse risk almayalım... Yine de sorsan mı acaba?"

Hyunjin"Ondan izin mi alacağım? Kalırım boşver."

Changbin"Aşkım haber ver en azından."

Hyunjin"Bela olmasın haklısın aslında."

Hyunjin Jisung'u aramış ve emrivaki bir şekilde Changbin'lerde kalacağını söylemişti. Jisung'un tüm sinirleri alınmıştı sanki, sabahtan beri Minho'nun yazdığı mektupları okuyordu. Hiç düşünmeden onaylamıştı Hyunjin'i.

Genç çocuk şaşkınca telefonu kapattı.

Changbin"Ne dedi?"

Hyunjin"Tamam kal dedi."

Changbin"Sadece bu kadar mı?"

Hyunjin"Evet... melek oldu resmen."

Changbin"Minho'ya gerçekten çok aşık olmalı. İntikamında baya başarılı olacaksın Hyunjin."

Hyunjin"Sanırım..."

Genç çocuk plana sadık kalabileceğinden emin değildi. Jisung'un bu kadar iyi davranmasından rahatsız oluyordu. Onun bu sahte yüzüne aldanmamalı ve annesinin intikamını almalıydı. Bir an önce toparlanması gerekiyordu çünkü fazla zaman kalmamıştı.