Uyanır uyanmaz ilk yaptığı şey kolunu sevgilisinin beline dolayarak çıplak omzuna öpücüklerini kondurmak olmuştu. Genç çocuk hissettiği öpücüklerle gözlerini açmadan gülümsemiş ve elini doktor olanın elinin üzerine koymuştu. Changbin burnunu Hyunjin'in boynuna sürtmüş ve her sabah rutin haline getirdiği sevgilisinin boynunda nefes alma faaliyetini gerçekleştirmişti. Arada dudaklarını pürüzsüz boyna sürtüyor, sıkıca sarıldığı sevgilisinin kokusunu içine çekerek huzur buluyordu.
Hyunjin bayılıyordu doktor olanın kendisini sevişlerine. Her sabah Changbin'in hafif dokunuşlarıyla uyansa da uyanmamış gibi yapıyor, bu anın uzun kalmasını sağlıyordu. İkili her seferinde yataktan çıkmak bilmiyordu.
Changbin saate bakarak geri çekildiğinde genç çocuk gözlerini açarak sevgilisine doğru döndü. Bakışları buluştuğunda Changbin gülümsemiş, Hyunjin ise elini doktor olanın dağınık dalgalı saçlarına daldırmıştı.
Hyunjin"Nereye?"
Changbin"İşe."
Hyunjin"Doktor olmandan nefret ediyorum."
Changbin"Başta öyle demiyordun."
Hyunjin"Tamam... aslında doktor olduğun için minnettarım. Şimdi işe gitme ve biraz daha sarılalım."
Changbin"Çok isterdim ama..."
Dışardan gelen korna sesleriyle Hyunjin gözlerini devirmiş ve yataktan hızlıca kalkarak pencereye yönelmişti. Changbin güldü.
Changbin"Aşkım dur."
Hyunjin"Ne var sabah sabah!? Göndermiyorum işe Changbin'i, boşuna bekleme."
Felix sırıtarak güneş gözlüklerini hafifçe indirdi.
Felix"Her sabah aynı şey tch. Klinik dolup taşacak birazdan, kocanı sal artık."
Hyunjin"Kocamı mı?"
Genç çocuk kendi kendine gülümserken Changbin hazırlanmış bir şekilde sevgilisinin arkasından sıkıca sarılmış ve Felix'i daha fazla bekletmeden aşağı inmişti.
Evet ikili Avustralya'daydı. Malum geceden sonra nasıl kaçacaklarını bilememişlerdi Kore'den. Jisung'un adamlarından zaten zor kurtulmuşlardı bir de üstüne Minho'yu eve sakinleştirici vererek bırakmışlar, sakinleştiricinin etkisi geçince ise Minho babasının adamlarını ikilinin peşine takmıştı. Birkaç çatışma ve yaralanmanın ardından Kore'de daha fazla kalamayacaklarını anlamış ve Felix'in yanına gelmişlerdi. En azından gidecek bir yer bulmuşlardı. Birkaç gün Felix'lerde kalmışlar ardından kendi düzenlerini kurmuşlardı. Bir yıldır Kore'yle ilgili hiçbir haber almıyorlardı. Jisung, Minho... ne yaptıklarından bir haberlerdi. Geri dönme gibi bir düşünceleri de kalmamıştı. Burada mutluydular.
Doktor olanı hiç istemese de uğurladıktan sonra televizyonun karşısına geçmişti. Koltuğa uzanarak kumandayı aldı ve kanalları gezmeye başladı. Normalde hiç açmazdı televizyonu. Bazen Changbin'le film izlerlerdi sadece.
Koskoca bir yıl geçmişti, Hyunjin merak ediyordu. Ne zaman Kore haberlerini izlemek istese sevgilisi engel olmuştu. Genç çocuğun üzülmesini istememişti.
Mafya olan ünlü sayılırdı, Kore'nin en zengin adamlarındandı. Mutlaka onunla ilgili bir haber görecekti biliyordu. Merakla kanalları dolaşmaya başladı. Pes ederek internette aratacaktı ki bir magazin programında Jisung'un fotoğrafını gördü.
Mafya olan hastanede yatıyordu. Üzerinde Hyunjin'in nefret ettiği hastane kıyafetleri vardı.
"Han Jisung'un son hali! Kötü mafya adamının nerede olduğuna inanamayacaksınız! Bir yıldır kayıplara karışan Han Jisung'un kendi hastanesinde yattığını biliyor muydunuz? Genç adamın bir yıldır konuşamadığı söyleniyor. Sebebi bilinememekle birlikte iyileşir iyileşmez hapishaneye sevk edileceği düşünülüyor. İşlediği suçlar listesi o kadar kabarık ki hapishaneden çıkamayacak gibi görünüyor."
Hyunjin hayretle izledi. Magazinciler Jisung'u kısaca çekebilmişler ardından odadan çıkarılmışlardı. Jisung kelimenin tek anlamıyla berbat görünüyordu. Genç çocuk kendini çok kötü hissetti. Jisung'u gerçekten Minho'nun öldüğüne inandırmış olmalıydı ki Jisung hastanelik olmuştu. Aklı yerinde değildi mafya olanın. Yıllardır yakalanmayan mafya adamı kendi elleriyle yakalatmıştı kendini.
Böyle olmalıydı. Adalet yerini buluyordu. Peki neden Hyunjin'in içi hiç rahat değildi? Ayağa kalkıp salonda tur atmaya başladı. Jisung eninde sonunda hapse girecekti ama hapse girdikten sonra asla çıkamayacak ve Minho'yu bir daha asla göremeyecekti. Gözleri doldu. Sanki Jisung düşmanı değilmiş gibi üzülüyordu bir de. Changbin bu yüzden izletmemişti haberleri. Sevgilisinin ne kadar merhametli bir kalbi olduğunu biliyordu.
Hyunjin sadece empati yapıyordu. Changbin'e çok aşıktı ve onu bir daha görememe düşüncesi bile etkiliyordu onu. Jisung... o sevdiği kişinin öldüğünü sanıyordu. Bundan daha acı ne olabilirdi ki? Bir yıl intikam için yeterli bir süreçti Hyunjin'e göre. Nasıl olsa hastaneden çıkınca gideceği yer hapishaneydi mafya olanın. Bu vicdan azabıyla yaşayamayacağını hissediyordu. En azından Minho'nun ölmediğini bilmeliydi mafya olan.
Hyunjin odaya giderek bilgisayarını açtı. Bilgisayara girilen mail adreslerini karıştırdı. Minho'ya kendi mail adresiyle mail gönderemezdi. Felix'in adresini buldu ve giriş yaptı. Şifresi otomatik kaydedilmişti bilgisayara. Hyunjin bilmiyordu. Yazdığı mail Minho'ya ulaşır mıydı ki? Sadece şansını denedi.
Jisung'un nerede olduğunu bilmediği için gidemeyen Minho telefonuna gelen maile şaşkınlıkla baktı. Babası telefon yasağını kaldırmıştı, zaten adam Jisung'un hastanelik olduğunu biliyordu. Tek bilmeyen kişi Minho'ydu. Hızlıca evi terk etti. Babası karışmak istemiyordu artık, olan olmuştu zaten.
Minho Jisung'u buldu, yanına gitti. Jisung şoku atlattıktan sonra bir yılın ardından ağzından ilk dökülen kelime "Minho" oldu. Ardından kendisini nasıl bulduğunu sormuştu sevgilisine. Minho telefonundaki maili gösterdi.
Jisung"Felix..."
Minho"Onu tanıyor musun?"
Jisung o günden sonra Felix'e minnettar olarak yaşadı. Minho'nun hayatta olduğunu onun sayesinde öğrendiğini sanmıştı. Hyunjin'den ölesiye nefret etti. Kendisine büyük bir korku yaşatmıştı. Asla pişman olmadı yaptığından. Yine olsa yine öldürürdü babası ve annesini. Genç çocuğun babasının borcu tüm aileye bedel olmuştu.
Hyunjin pişman edememişti, intikamını alamamıştı belki ama yine olsa yine bu planı uygular ve doktor olanın izinden giderdi. Sonuç olarak Jisung hapishanede bedel ödeyecekti, Hyunjin Changbin'i kazanmıştı ve herkes yaşattığını yaşamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
not schizophrenic⚝changjin
FanficAilesinin peşinde olan kötü adamlar yüzünden zor zamanlar geçiren Hyunjin kendini bir akıl hastanesinde bulur. Tek isteği akıl hastanesinden kurtulup normal bir hayat yaşamaktır. 09.07.2022 02.09.2022