15||Bir misafiriniz var||

315 41 18
                                    

Genç çocuğun günlerdir yemek yemek, uyumak ve Changbin'le mesajlaşmak dışında tek yaptığı şey atış yapmaktı. Jeongin ona tüm atış tekniklerini göstermişti. Hyunjin hiç durmadan çalıştı. Evde kendisine göre yapabileceği daha iyi bir şey yoktu zaten.

Jisung Hyunjin'in hızlı gelişimini yakından takip ediyordu. Genç çocuğun en başından beri ne kadar yetenekli olduğunun farkındaydı. Yine de onu iyi eğitmeliydi. Minho'yu tek başına koruyabilecek kadar güçlü olmalıydı genç çocuk. Planından en yakın arkadaşı Jeongin'e bile bahsetmedi. Hem emin olamıyordu planından hem de duyulmasını istemiyordu. Hyunjin'in Minho'ya zarar verebileceği düşüncesi kafasını karıştırsa da genç çocuğun merhametli biri olduğunu biliyordu. Üstelik genç çocuğun böyle bir şeye kalkışabilecek cesarette biri olduğunu düşünmüyordu. Kendisinden korkmasa bile Minho'yu koruyan bir sürü adam vardı.

Kafasını karıştıran diğer bir konu ise Hyunjin'in kendisini ele vermesiydi. Bu daha çok korkutuyordu mafya olanı. Minho'nun yanına yaklaşması yeterince zordu hatta imkansızdı, babası Minho'yu eve hapsetmişti ve Jisung o eve asla ulaşamıyordu. En ufak bir mesaj bile atamıyordu sevdiğine. İyi miydi değil miydi haberi asla olmayacaktı. Karamsar düşünceleri geride bırakmaya çalıştı. Bir gerçek vardı ki Hyunjin kendisini ele verirse tek yanan Jisung olmayacaktı.

Genç çocuk tüm hedef tahtasını doldurdu. Jisung düşüncelerinden kurtularak geniş bir gülümsemeyle Hyunjin'i alkışladı.

Jisung"Harikasın. Jeongin, yarın dövüş eğitimine geçelim."

İyi dövüşmek Jisung için çok önemli bir noktaydı. Silahsız kaldığında kendini savunabilmek, gerekirse karşısındakinin silahını alabilmek gerekiyordu. Tüm bu becerileri öğretmesini istedi en yakın arkadaşından.

Jeongin"Tamam."

Jisung"Dağılabiliriz."

Hyunjin silahın içini boşaltırken Chan koşar adımlarla Jisung'un yanına geldi. Silahıyla ilgilenirken kulağı ikilideydi genç çocuğun.

Chan"Jisung Bey, bir misafiriniz var. Lee Felix... içeri alayım mı?"

Jisung alayla güldü. Biraz da şaşırmıştı sarışının evine gelmesi beklediği bir şey değildi. Çok açık bir şekilde kendi hislerini sarışına ifade ettiğini düşünüyordu oysa ki.

Jisung"Al bakalım. Salonda beklesin, geliyorum birazdan."

Chan"Tamam efendim."

Chan uzaklaşırken Jisung Hyunjin'e yaklaşmış elini genç çocuğun omzuna koymuştu. Hyunjin gülümsedi. Doktor olan, Jisung'a karşı iyi davranmasını tembih etmişti ve birkaç gündür ikili cidden kardeş gibi olmuşlardı. İkisi de samimi değillerdi fakat Jisung'un Hyunjin'le iyi geçinmeye ihtiyacı vardı. Aynı şekilde Hyunjin'in de öyle.

Genç çocuk yalnızca doktor olan ne derse onu yapıyordu, bir kere bile sorgulamamıştı. Güveniyordu Changbin'e. Hastanede ilk sarıldıkları an... o gün kalbinin titrediğini hissetmişti. Changbin'in tüm sıcaklığını hissetti. Ona nasıl güvenmesindi? Doktor olanın kolları genç çocuğun sahip olduğu en güvenli yerdi.

Jisung"Akşam yemeği yemeden uyumak yok. Anlaşıldı mı?"

Başıyla onayladı mafya olanı. Ardından Jisung yanından ayrılarak salona geçmişti. Hyunjin aklındaki şeyi sonunda yapabileceğini düşünüyordu. Heyecanlanmış mıydı gergin miydi bilmiyordu ve umrunda da değildi. Jisung salonda Felix'le en az on dakika konuşsa, Chan zaten akşam yemeği hazırlamakla meşgul, Jeongin desen çoktan odasına gidip melankoli müziklerini açmış olmalıydı, evde dolaşan adamlara dikkat etmesi yeterliydi. Şuan o andı. Hyunjin'in gizlice Jisung'un çalışma odasına sızıp herhangi bir açığını bulmak. Ya da bir zayıf noktasını... işine yarayabilecek bir şeyler bulabilmeyi umuyordu.

Eve doğru koştu. Mutfak kapısından içeri girdi ve Chan'la kısa bir sohbetin ardından mutfaktan çıktı. Salonun kapısında durup konuşan ikiliye baktı.

Felix"Gidiyorum, merak etme görmeyeceksin bir daha beni."

Jisung"Valizinle kapıma geldin diye sana acıyacağımı mı düşündün?"

Felix"Veda etmek için geldim sadece."

Hyunjin bu konuşmanın uzun süreceğini düşünerek adımlarını merdivenlere yöneltti. Etrafına bakarak yavaş adımlarla ilerledi. Koridorda gezen bir adamı görmesiyle yolunu değiştirerek odasına yöneldi. Anlamıyordu, bu adamlar akşam akşam neden evdelerdi ki? Evde çatışma mı çıkacaktı sanki? Jisung'un evini taramaya çalışsalar dışardaki adamlar hallederlerdi zaten. Çoğu gereksizdi Hyunjin'e göre.

Ne yapacaktı şimdi? Jisung'un çalışma odasının önünde iki adam duruyordu. Bu işi gizli yapamıyorsa risk almalıydı. Boğazını temizleyerek odaya yöneldi. Adamlar duruşlarını dikleştirerek genç çocuğun önünde dikildiler.

Hyunjin"Acilen odadan bir dosya almam gerek. Çok acil!"

Adamlar birbirlerine baktılar. Böyle bir şey için Jisung'a haber vermeleri gerekiyordu. Adamlardan biri kulaklığına konuşacağı sırada Hyunjin onu engelledi.

Hyunjin"Abim şuan aşağıda çok önemli biriyle konuşuyor ve ona istediği dosyayı götürmem gerek. Önümde böyle dikilmeye devam ederseniz abime hesap verecek olan siz olursunuz."

Genç çocuk evdeki prensliğini kullanmayı denedi. Jisung'la kardeş rolünün bir gün işine yarayacağı hiç aklına gelmezdi. Adamlar Jisung'dan yeterince korktukları için odanın kapısının önünden çekilmiş ve Hyunjin'in odaya girmesine izin vermişlerdi.

not schizophrenic⚝changjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin