Samet'ten
Bu gece herşey daha ne kadar güzel olabilirdi ki...Sevdiğim kadınla önce aramızdaki tüm sorunlar çözülmüş, ardından evliliğimizi gerçek yapmış ve en sonunda da dudaklarından dökülen cümleyle mutluluktan ölebilirdim. Hayatımın en güzel gecesi olduğu kesin.
Saatlerdir yanımda mışıl mışıl uyuyan karımı izliyorum. O uyuduktan sonra uzun süre izlemiş sonra bir kaç saat uyuyabilmiş şimdi tekrar uyanıp en güzel manzaramı izliyordum. Ne kadar zamandır izlediğimi bilmiyorum ama öyle huzur veriyordu ki onu izlemek. Uyurken, konuşurken, işini yaparken, gülerken...Her anını izlemek mutluluk veriyordu.
Bir süre sonra kıpırdandı yerinde. Sonra da aralandı gözleri. Yüzümden bir türlü silemediğim gülümsememle bu anın bir saniyesini bile kaçırmadım. Aralanan gözleri gözlerimle buluşunca Kübra da gülümsedi. "Günaydın."
"Günaydın karıcığım."
Gözleri pencereden dışarı kaydı. "Saat kaç oldu?"
Saate bakıp cevap verdim sorusuna. "12yi geçmiş."
Panikle doğruldu yataktan. "Ne? E kahvaltıya inmedik. Ya anladılarsa? Of çok ayıp oldu. Niye kaldırmadın beni? Acaba gelip kapıyı çaldılar da duymadık mı? Ah rezillik!"
Kübra panikle laflarını sıralamaya devam ederken elimle ağzını kapattım. "Güzelim sakin ol. Olmaz ayıp falan. Hem niye rezillik olsun?"
Ağzını kapatmak için kullandığım elimi indirdi hızla. "Ya ama saat kaç oldu hala odadayız. Kesin anlamışlardır."
Kızmayacağını bilsem şuanki haline kahkaha atabilirdim. "Anlasalar ne olur? Karım değil misin?"
"Saçmalama çok utanırım ben. Anlamasınlar."
Pembeleşmeye başlayan yanaklarını sıktım hafifçe. "Merak etme ben anneme söyledim sabah. Biz biraz geç yattık geç kalkarız kahvaltı için uyandırmayın dedim."
İyice kızardı yanakları. "Sağol ya çok rahatladım. Niye geç yattınız diye sorarlarsa? Ay yok ben çıkamam bu odadan. Burda yaşar giderim artık bir ömür."
Bu kez kahkahamı tutamayıp güldüm. Sonra da dayanamayıp kızaran yanaklarını öptüm. "Dışarıda gezdik, sabaha karşı döndük dedim. Yani bir ömür bu odada kalmana gerek yok karıcığım. Ama bugün tüm gün birlikte kalma fikri kulağa hiç fena gelmiyor."
İmalı bakışlarımla gözlerini kaçırdı. "Acıktım ben."
"Söylerim şimdi anneme, hazırlatıp yollar odaya bir şeyler."
Sadece başıyla onaylamakla yetindi. Ben de onun bu utangaç halinden gözlerimi ayırmadan annemi arayıp yemek yollamasını istedim. Sonra da Kübra'ya yaklaşıp yanağını okşadım.
"Seni izlerken uyanınca pişman olmandan korktum hep biliyor musun? Ama sen uyanıp gülümseyerek günaydın dediğin an gitti içimdeki tüm sıkıntı."
"Neden pişman olayım ki? Kendim istedim zaten."
"Ne bileyim...Yine de aniden böyle bir karar verdiğin için sonradan acaba pişman olmuş mudur diye düşünmeden edemedim."
"İyi de ben aniden karar vermedim ki. Çok daha önce karar vermiştim zaten. Biraz gecikmeli oldu sadece."
"Daha önce mi?"
"Evet. Sana aşık olduğumu anladığımdan beri kendimi hazırlamaya çalışıyordum zaten. Sonunda da cesaretimi toplamıştım ama olmadı."
"Neden? Hem ne zaman anladın ki bana aşık olduğunu?" Aşık olduğunu...Aşık olmak...Karımın bana aşık olduğunu, sevdiğim kadının kalbini kazanmış olduğumu düşündükçe hatta bir de dile getirdikçe kalbimin atışını kontrol edemiyordum. Kübra'ya ilk aşık olduğum günden beri hep bugünün gelmesini beklemiş ama ya olmazsa diye de hep korkmuştum. Şimdi karım gözlerimin içine bakarak bana aşık olduğunu söylerken nasıl kalp atışım normal kalabilirdi ki zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Sarmalı -TAMAMLANDI-
De TodoHikayenin başlarında Gece Kuşu 'Robin' hiksyemin 33.bölümüyle çok fazla benzerlik göreceksiniz bu konuda bilgi vereyim. Evet hikayede kopya çektim ama kendi hikayemin içinde yazdığım bir olaydan kopya çektim. Robini okuyanlar benzerlik görünce şaşır...