Yeni bölümle geldim. Umarım seveceğiniz bir bölüm olmuştur. Keyifli okumalar...
️♠️
Kübra'dan
Mantıklı yanım derhal kaçıp gitmemi söylerken, kulağıma dolan ses adımlarımı durduruyordu sanki. Gözlerimin içine bakarak şarkıyı söylemesi normal miydi? Peki ya seni istiyorum anlamına gelen cümleyi söylerkenki bakışları?
Gözlerimi zorlukla kaçırmayı başarıp Yusuf'a döndüm. O da şarkıyı dinliyordu benim içinde bulunduğum ruh halini farketmeden. Adamın bakışlarını görmeden...
"Çok iyi değil mi ya? Sesi yıkılıyor adamın."
Serra heyecanla yanımda konuşunca bu kez ona çevirdim bakışlarımı gülümsemeye çalışarak. "Evet. Baya iyi gerçekten."
Sahneye bakmamaya çalışarak şarkıyı dinledim sadece. Arkasından gelen slow şarkıda Yusuf'un isteği üzerine dans ettik. Müzik hareketlendikçe modum değişti, sahneyle bağımı kopardım ve eğlenmeye odaklandım.
Gecem genel anlamıyla güzel ve keyifliydi. Bir ara da gergin olduğumu itiraf etmem gerek. Ama neyse ki çok uzamadan kurtulmuştum üzerimdeki gerginlikten.
Odaya döndüğümde Pınar uyuyordu. Onu uyandırmadan sessizce üzerimi değiştirip ben de yattım. Ve içinde boğulduğum düşüncelerimden kurtulmayı başararak daha güzel şeyler düşünmek adına yaklaşan mezuniyetimi hayal ettim ve güzel hayallerimle uykuya daldım.
Sonrasında günler hızla gelip geçti. Mezuniyet geldi çattı. Pınar'la konuşmak istedik bu süre içinde defalarca ama hep kaçtı. En sonunda rahat bırakmaya karar verdik. O da Serra ile odasını değiştirdi ve bizden iyice uzaklaştı.
Gece klübündeki adamı da bir daha görmemiştim. İzlenilme hissi hala olduğu yerde dursa da başka tuhaf bir durumla karşılaşmamıştım. Her şey güzel gidiyordu ve tek sıkıntı Pınar'daki garip tavırlardı.
Mezuniyet için heyecan da doruktaydı. Evet tahmin edildiği gibi bölüm birincisi olarak mezun oluyordum ve konuşmamı Serra ile beraber hazırlamıştık. Tabi defalarca yırtıp defalarca yenisini yazmak için uğraşarak. Ama sonunda içime sinmişti.
Konuşma işi hallolduktan sonra ne giyeceğiz telaşı başlamıştı. En önemli günümüzdü ve bu gün için sene başından beri para biriktiriyorduk aldığımız burslardan arttırarak. Alışverişe çıkıp bütçemize uygun en içimize sinen elbiseyi bulmak için mağaza mağaza gezdik ve sonunda ikimiz de istediğimiz gibi birer elbise bulmayı başardık. Pınar mı? O ne yaptı hiçbir fikrimiz yok çünkü Serra'nın odasına geçtiğinden beri çok nadir görür olmuştuk. Şu geceyi atlattıktan sonra ciddi ciddi konuşsak iyi olacaktı galiba.
Ve beklediğimiz an geldiğinde mutluktan ağlamak üzereydim. Sonunda annemin en çok istediği şeyi yapmış üniversiteyi bitirmiştim. Hemde dereceyle. İçimden fısıldadım sessizce.
Başardım annem...
Bölüm başkanı mikrafondan adımı anons ettiğinde sanki hayal alemindeymişim gibi sahneye çıkmış belgemi almış ve kürsüye geçmiştim. Ne söyleyecektim ben? Defalarca üzerinde çalıştığım sözcüklerim nereye kaybolmuştu??
Etrafıma heyecanla bakınırken önce Yusuf'u ardından Serra'yı, en son da günlerdir görmediğim gözleri gördüm. Beni dikkatle izlerken dudaklarında hafif bir tebessüm farkettim sanki. Uzaktaydı ama ben farkedeyim diye özellikle yapmıştı sanki. Bu adamın benimle derdi neydi acaba??
Sonunda doğaçlama bir konuşma yapmaya karar verip mikrafona yaklaştım. "Tahmin edersiniz ki şuan çok heyecanlıyım. Hazırladığım cümlelerimi kaybettim. Tüm çalışılmış sözcüklerim saklandılar ve ortaya çıkmamak konusunda inatçı görünüyorlar. Ama eminim onlar olmadan duygularımı ifade edebilirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Sarmalı -TAMAMLANDI-
AcakHikayenin başlarında Gece Kuşu 'Robin' hiksyemin 33.bölümüyle çok fazla benzerlik göreceksiniz bu konuda bilgi vereyim. Evet hikayede kopya çektim ama kendi hikayemin içinde yazdığım bir olaydan kopya çektim. Robini okuyanlar benzerlik görünce şaşır...