Medya:Samet
Kübra'dan
Korkuyla Samet'e bakarken Yusuf geldi yanımıza. "Araba varsa ben kullanayım. Ambulansı beklemeyelim."
Kudret ağaya öfkeyle baktım. "Doğru. Burda ambulansı arayacak kadar bile vicdanı olmayan kişiler var malum. Gidelim..."
Bir koluna ben diğerine Yusuf girdik ve kaldırdık Samet'i. Vurulan omzunun olduğu tarafta ben olduğumdan arabaya gidene kadar üstüm kırmızıya boyanmıştı. "Çok kanıyor."
Arabaya binince Yusuf üzerindeki tshirtü çıkartıp bana uzattı. "Bastır yaraya."
Dediğini yaptım. Samet'in kafası dizlerimdeydi. Hala kendindeydi ama çok halsizleşmişti. "Acele et Yusuf. İyi görünmüyor..."
"İ-yiyim."
"Belli. Üstündeki tshirt renk değiştirdi be!"
Panikle bağırdığımı farkedince ağzımı kapattım elimle. Adam canıyla boğuşuyor bir de benden azar işitiyordu resmen. Üzgün şekilde baktığımda dudağının kıvrıldığını farkettim. "Yine neye sırıtıyorsun sen acaba?"
"Hiç..."
Aslında üsteler öğrenirdim ama Samet kan kaybetmeye devam ediyordu. Yormak istemediğim için sustum. Yarasına bastırmaya devam ederek hastaneye kadar arada nabzını kontrol ettim. Durumu daha da kötüleşmeden hastaneye vardık neyse ki. Samet'i sedyeye alırlarken elimi tuttu. "Kimseye söyleme."
"Ama annenler..."
"Öğrenirlerse çok büyük olaylar çıkar. Beni dinle. Söyleme."
Başımla onayladım. Ama içime sinmiyordu. Ya kötü bir şey olursa ne diyecektim herkese? Of!!
Samet ameliyarhaneye götürülürken gözden kaybolunca biz kapının arkasında kaldık. Elime, tshirtüme bulaşan kana baktım. Sonra da bunlara sebep olan adama, Yusuf'a döndüm. "Sana git dedim! Dinlemedin beni! Ne sanıyordun? O bunak herifin karşısına çıkınca 'aa tamam madem bu kadar seviyorsun al git kızı' diyeceğini falan mı? Yahu adamlar aşiret! Kafa tuttun da ne oldu? Ayrıca sandığın kadar kolay olsa çoktan kurtulmaz mıydım Kudret ağanın elinden! Nasıl böyle canına susamış gibi gidersin onun karşısına!"
"Sen benim ne yaşadığımı biliyor musun peki? Kaç gündür ölüyorum kızım seni kaybettiğim için! Seni benden aldıkları için tüm bu şehri ateşe verecek kadar büyük bir öfke var içimde! Nikahtan önce alıp götürmeliydim seni ama gerizekalı gibi gittim! O imzayı atmana izin verdim! Şimdi hesap sorduğum için suçlu muyum?"
"Suçlu değilsin. Ama içerdeki adam olmasa şuan belki de ölmüştün! Ya da daha ağır yaralanmıştın! Değer miydi?"
"Değerdi. Sonunda sen bu cehennemden kurtulacaksan değer."
"Cehennemde değilim ben Yusuf."
Benim kötü şeyler yaşadığımı düşünüyordu sanırım. Bu konuda içi rahat ederse gider miydi acaba?
"Nasıl değilsin? Zorla evlendirildiğin yerde mutlu olduğunu söylemeyeceksin bana değil mi?"
"Hayır. Mutlu değilim ama mutsuz da değilim. Hepsi iyi insanlar. Samet de ailesi de anlayışlı. Onlar da iki aile arasındaki olay kan davasına dönüşmesin diye kabul etmişler bu durumu. Rahat etmem için her şeyi yapıyorlar. Beni düşünme Yusuf lütfen. Ve git burdan. Hayatına devam et, yeniden sev, mutlu ol."
"Yeniden seveyim? Mutlu olayım öyle mi? Peki nasıl? Seni seviyorum kızım ben. Nasıl yaparım sensiz?"
Gözlerindeki acı benim de canımı yaktı. "Üzgünüm. Böyle olmasını istemezdim. Ama birbirimizi unutmaktan başka çaremiz yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Sarmalı -TAMAMLANDI-
RandomHikayenin başlarında Gece Kuşu 'Robin' hiksyemin 33.bölümüyle çok fazla benzerlik göreceksiniz bu konuda bilgi vereyim. Evet hikayede kopya çektim ama kendi hikayemin içinde yazdığım bir olaydan kopya çektim. Robini okuyanlar benzerlik görünce şaşır...