Yeni bir hikayeye hazır mıyız? Heyecanla başladığım hikayemi Umarım seversiniz. Keyifli okumalar :))
Kübra'dan
Son vize sınavımdan çıkıp arkadaşlarla buluşacağımız kafeye doğru yürümeye başladım. İçim içime sığmıyordu. Sonunda başarmış, okulumu bitirmiştim. Son sınavım da dahil tüm sınavlarım çok iyi geçmişti ve bu sene mezun olacağıma emindim. Şimdiden bir kaç şirket belirlemiştim başvurmak için. Birisi ünlü bir gıda firmasıydı. Organik ürünler konusunda kendilerini geliştirmeye çalıştıklarını duymuştum ve açıkçası organik ürünler üzerinde çok geniş kapsamlı düşüncelerim vardı. Sadece gıda değil, parfüm, şampuan, bebek bezi gibi bir çok organik ürünlerle elde edilebilecek kalitesi yüksek çalışmalarımla çok iyi bir şirkette kendime yer edineceğimden emindim. İlk okuldan beri hep sınıfın en iyisiydim. Üniversitede de bu durum değişmemişti. Tüm hocaların göz bebeğiydim ve arkadaşlarım arasında bile hem kıskanılan hem sevilen biriydim. Bir çoğuna güvenmesem de iki can dostum ve sevgilime sonsuz güvenim vardı.
Kafeye yaklaştığım sırada izlenildiğime dair bir hisse kapıldım. Anında durup tedirgin bir şekilde arkamı döndüm. Ama görünürde kimse yoktu.
Son günlerde bu hissi çok sık yaşar olmuştum. Sanırım bir kadın olarak bu dünyada yaşamanın zorluklarını hergün okuduğumuz kadın cinayetleri haberleriyle çok iyi anladığım için sokakta yürürken psikolojik olarak bu histen kurtulamıyordum. Yine de her zaman tedbirli davranmaya gayret ediyordum.
Yusuf'un zorlamasıyla iki sene önce tekvandoya başlamıştım. Çok iyi olmasam da kendimi savunabilecek dereceye gelmiştim. Yusuf'u bu çalışmalar sırasında epey delirtmiş, bir çok defa pes etmiştim ama her seferinde beni ayağa kaldırmıştı. Hatta en son geçen sene çok sinirlenmişti. Emine Bulut cinayetinden birkaç gün sonraydı. Ben yapamıyorum diye pes edince ilk kez bağırmıştı bana.
"Ne istiyorsun? Bir gün bir katilin kurbanı olmak mı?? Kızım sırf yolda yürürken yanlışlıkla gözün değdi diye bile seni kafaya takıp, sen istemeyince öldürecek kadar psikopat manyaklar ortada dolaşırken nasıl seni savunmasız bırakayım ben!! Söylesene bana Kübra! Bir gün senin de cesedini bir çöp konteynırında ya da yanmış bir şekilde tanınmaz halde bulmayacağımızın garantisi var mı şu siktiğimin dünyasında!! Yeter artık kendini topla ve gücünün farkına var! Şu hayatta en iyi dediğin insan bile gözü dönünce canavara dönebilirken sen neyine güveniyorsun söylesene bana!!"
Evet tam olarak bu cümleleri kurmuştu. Ağladığımı görünce kıyamayıp sarılmış, 'sadece senin de o kurbanlardan biri olmanı istemiyorum' diyerek konuyu kapatmıştı. Ama ben o gün farketmiştim Yusuf'un ciddi anlamda benim için korktuğunu. Ve bir daha vazgeçmemiş sonuna kadar devam etmiştim. Şimdi orta halli bir adamı alt edebilecek durumdaydım sayesinde. Ve ben güçlendikçe Yusuf inanılmaz mutlu oluyordu. O mutlu oldukça da ben mutlu oluyordum tabi ki...
Kafeye girdiğimde her zamanki dörtlü grup beni bekliyordu. Neşeyle gittim yanlarına. "Selam gençlik!!"
"Anlaşılan dereceyle mezun olma işi tamam?"
"Orasını bilemeyeceğim ama harika geçti sınavım. Umarım tahmin ettiğim gibi bir sonuç alırım."
Yusuf gülümseyerek yanağıma dudaklarını bastırdı. "Aksi mümkün mü sevgilim? Okul birincisi olarak mezun olurken en önden izleyeceğim seni ve seninle her zaman olduğu gibi gurur duyacağım."
Gülerek başımı omzuna yasladım. "Bu hayattaki tek ailem sizsiniz. Teşekkür ederim desteğiniz için."
Pınar ve Serra her zaman yanımda olduklarını belli edercesine ellerini elimin üstüne koyarken Pınar'ın sevgilisi Aykut gözlerini devirdi. "Tamam anladık şahane bir dostluğunuz var ama siz böyle yapınca kendimi yabancı gibi hissediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Sarmalı -TAMAMLANDI-
RandomHikayenin başlarında Gece Kuşu 'Robin' hiksyemin 33.bölümüyle çok fazla benzerlik göreceksiniz bu konuda bilgi vereyim. Evet hikayede kopya çektim ama kendi hikayemin içinde yazdığım bir olaydan kopya çektim. Robini okuyanlar benzerlik görünce şaşır...