Aşk Sarmalı -TAMAMLANDI-

22.bölüm

Son olan olayları bir kez de Samet'ten okuyalım dedim. Bakalım o bu süreçte neler hissetmiş neler düşünmüş.

Keyifli okumalar...

Samet'ten

Yusuf'la Kübra'yı sarılırken gördüğüm an hayatım boyunca yaşamadığım bir acı yaşamıştım. Kübra beni öptüğünde başta sevinsem de sonra içindeki kırgınlıkla yaptığını düşünmüştüm. Yusuf'a Pınar'a olan kızgınlığı bana yaklaşmak istemesine sebep oldu demiştim ama Kübra bunun böyle olmadığını söyledi. Tam inanacakken onları sarılırken görmek dağıtmıştı beni. Bitti demiştim o an. Kübra seni asla sevmeyecek...

Sonra herşeyi, neler konuştuklarını, oraya neden gittiğini anlattı Kübra. Peki neden inanmadım? O sessizliğiyle beni cezalandırana kadar ona güvenmediğimi düşündürmüştüm Kübra'ya. Ama bana göre bu güvenmemek değildi. Ben ona ulaşabileceğime inanmaya başlamışken yere çakılmış hissediyordum sadece. Ve bu canımı çok acıttığı için de ne yapacağımı bilememiş bu yüzden de saçmalamıştım.

Aklım başıma gelip defalarca Kübra'dan özür dileyip pişman olduğumu söylesem de konuşturamamıştım. En son benim ona doğrulttuğum silahla beni vurmuştu. Gitmek istersem sözünü tutup yardım edeceksin demişti. Demek ki hala gitmek istiyordu...

Acı ve öfkeyle çıkıp kendimi Yusuf'un kaldığı otelde buldum. Evet günlerdir buradaydı. Takip ettiriyordum çünkü tekrar Kübra'ya yaklaşmasını istemiyordum. Şimdi de kendimi onun kapısında bulmuştum işte.

Yusuf kapıyı açıp karşısında beni görünce şaşkınlığı yüzünden okunuyordu. "Hayırdır?"

"Neden hala burdasın? Amacın ne senin?"

"Bir amacım yok. Sadece İstanbul'a hemen gitmek istemedim."

"Burda olman canımı sıkıyor."

"Farkettim. Ama burda kalmamın Kübra'yla hiç bir alakası yok emin ol. Ben ondan cevabımı aldım. Bir daha karşısına çıkmayacağıma hatta buraya gelmeyeceğime dair söz verdim."

"Ozaman neden hala gitmedin?"

"İstanbul'a dönmeden bazı konularda kafamı toparlamam gerekiyordu. Pınar konusu...Kübra'nın söyledikleri kafamı karıştırdı ve bir karar almadan oraya dönmek istemedim."

"Ne dedi sana?"

"Ben hata yaptığımı anlattım. Ama Kübra Pınar'a verdiğim şansın peşinden gitmemi söyledi. Nekadar ona kızgın olsa da Pınar'ı korudu bana karşı. Ona sahip çıkmamı ve bebek için bu ilişkiye bir şans daha vermem gerektiğini anlattı."

"Geçrekten buraya gelirken Kübra'nın seninle geleceğini mi düşünüyordun? Neden geldin buraya?"

"Yalan söyleyecek değilim. Bir ihtimalimiz var mı diye öğrenmek istedim. Eğer tünelin ucunda ufacık bir ışık bile varsa bekleyecektim. Ama malesef o tünelin ucunun karanlık olduğunu gördüm. Nasıl başardın bilmiyorum ama bugüne kadar benim için hiç kurmadığı o cümleyi kurdu. Samet'e aşık oldum dedi. Söylesene...Nasıl başardın bunu? 3 sene...Tam 3 sene aşka dair tek kelime etmedi benimle ilgili. Evet hep sevdiğini söylüyordu ama aşk değildi. Ben ise sevgisi kadar aşkını da istedim ama başaramadım. Bukadar kosa sürede bunu nasıl başardın bilmiyorum ama kıymetini bil. İncitme onu. Güçlü görünür ama çok hassastır. Seni seçtiyse değerini bilmek zorundasın."

Kübra bana aşık olduğunu mu söylemişti gerçekten? Yusuf'un anlattıklarının geri kalanından ziyede o cümleye takılmıştım.'Samet'e aşık oldum dedi'

Olabilir miydi böyle birşey? Kübra bana aşık olmuş olabilir miydi? Peki Kübra için gelen adamın bana bunu söylemesi nekadar normaldi? Ya da belki Yusuf'u kendinden uzak tutmak için Kübra böyle birşey söylemiş de olabilirdi. Gerçek olduğuna inanmayı çok istesem de umutlanmak istemiyordum. Bunu Kübra'nın ağzından duymadan umutlanmamaya karar vererek çıktım ordan. Hakan'la konuştuk olan biteni. Ve o da bana saçma sapan bir fikir verdi. Evet saçma sapandı ama yine de o saçma öneriye bile okeydim o an. Ufacık bir umut için uzaya çıkmam gerekirsen onu da yapabilecek durumdaydım. Hakan'ın önerisini uygulamaya karar verdim bu yüzden. Ama daha ilk günden aldım ağzımın payını. Nerdeyse sabaha karşı eve gelmeme rağmen Kübra ne aramıştı ne de beklemişti beni. Ama artık odamızdaydı. Acaba bu bir işaret olabilir miydi? Son günlerde özlediğim şeyi yaparak sarılarak uyumuştum karıma. Savah ne bir soru ne bir trip, aksine çok iyi davranıyordu bana. Ne demekti bu şimdi?