Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Ekrem Tiryaki - Bir Kuyruklu Yıldıza Mektup
Okula ilk başladığım günden beri hep daha da ilerisinde ne olacağını merak eden bir çocuktum. Hatta bazen aklımdaki var olan ve var etmekte bile zorlandığım ihtimaller öyle karıştırırdı ki kafamı korkardım. Tahmin ettiğim veya edemediğim ihtimallerden değil, o gelecekte babamın olup olmama ihtimalinden. Öyle bir korku dolardı ki içime abimin her zaman göz pınarlarımda beklediklerini söylediği gözyaşları birer birer dökülürdü.
O zamanlarda gözyaşlarımı her zaman silen babam olurdu. Açıkçası bende zaten hep o silsin isterdim. O işten dönene kadar dolabıma saklanır, arabamızın motor sesi sokakta yankılanana kadar da çıkmazdım. Çıkınca ise yatağımın içine girer bana sarılmasını beklerdim. Çünkü babam, Taylan Kopmaz, beni ne zaman üzgün olsam bunu hissedeceğine inandırmıştı.
Bir gün onun için ağlayacağımı bildiği için her bir yaşı parmak uçlarına esir etmişti. Toprağın altında, soğuk onu kendine çekerken hissetmiş miydi acaba üzüldüğümü hatta üzülmeyi bırak ölecek gibi hissettiğimi? Hissederdi. O, Taylan Kopmaz'dı. Benim babamdı.
Babamdan sonra bir de abim için ağlamıştım en çok çünkü o acısını öfkeyle çıkaran biriydi. Babamızın görevde hainlerin kurduğu bir tuzakta ölmesi onu sonsuz bir öfkenin içine itmiþti. Belki de o öfke olmasa şimdiye kadar kendini kaybederdi. Ama hayır, bu şükür edebileceğim bir şey değildi. Küçük bir çocukken elim kalbimde her akşam babamı beklerken şimdi abimi bekliyordum. Üstelik şimdi, yapayalnızdım. Eskiden abim vardı, ne kadar o da korkuyor olsa da her zaman bir şekilde bana iyi hissettirir ya da kollarının arasına alırdı ama şimdi yalnızdım. Ne geçmişte bile varlığını çok az hatırladığım annem vardı ne de abim. Belki en azından annem olsaydı, babamdan sonra bize nefret dolu gözlerle bakarak halama bırakıp terk etmek yerine kalsaydı her şey farklı olurdu hepimiz için.
Geçmişim benim için her zaman bir acaba olarak kalacaktı. Geleceğim ise sadece yaşadığım günden ibaretti artık benim için. Ne önceki günü ne de sonraki günü önemliydi. Artık sadece anı yaşıyordum.
Ancak anı yaşarken bir adam gelmişti ve ben bir çöp faresi gibi durmadan odamın camından gökyüzüne bakarak onunla ortak olan yakın geçmişimizi düşünüyordum. En çok merak ettiğimse o akşam bana diyeceği şeylerdi. Kendime sık sık konuşmayı ertelediğim için kızıyor olsam da o an ikimiz için de en iyisi buydu. Bilseydim ki böyle olacak yine erteler miydim o konuşmayı? Ertelerdim çünkü hayatından geçip gidecek bir insanken öğreneceği ve unutamayacağı bir insan olacaktım. Nedeni yoktu ama onun hayatından geçip gitmek istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERMİSİZ VURGUN
Teen FictionHayatı bir gecede değişen Yüzbaşı ve Didem... Yaralanan abisi için endişelenen Didem Kopmaz abisinin göreve gitmesini istemediği için gizlice abisinin komutanına yazar. Askeri için endişelenen Yüzbaşı hiç düşünmeden evlerine gelirken ikisininde bir...