Selaam başlamadan oy verirseniz ve okurken bol bol yorum atarsanız çok sevinirim.
Keyifli okumalar.
💧
Kalabalık bir rakı masasında kadehimi masaya vurup, dolu bardağı geride bırakmak zorunda kaldığımın hatırına tek dikişte içtiğimde herkesin dudaklarından şaşkınlık naraları dökülürken benim içimde içimden silmeye çalıştığım, yokluğuna içtiğim kadın can buldu.
Akser Bolatav
Gökhan Türkmen - Mahşer
Evimizin kapısı kapanana kadar herkes sakin ve mutlu bir hayatım var sanırdı ama o kapının arkasında gülüşler kadar gözyaşları da vardı. Eksikli evimizde bazı günler abimin yokluğundan akardı o yaşlar, alelade bir zamanda kapısı kapalı tek odanın önünden geçerken. Bu gün o günlerden biriydi. Günler sonra içimde öyle bir patlama yaşanmıştı ki harabenin artıkları içime sığmayıp gözyaşlarıma sığınıp dışarıya çıkıyordu.
Günler geçmişti. Ben ne onu görmüştüm ne de sesini duymuştum. Hayatımdan bir anda tamamen silinip gitmişti. Üstelik onun olmayışına alışmaya çalışırken bir de abimin göreve gideceğinin haberi oturmuştu içime. Belki bir başkası için omzunu bile düşürmeyecek şeylerdi bunlar ama beni yere yığacak kadar ağırdı. Yüzbaşı'nın yükünü çekerdim, zaten içime taze bırakılmıştı ama abim... Onun yükünü tek başınayken bile çekemezdim ki ben.
Elim kalbimdeydi. 4 odacıklı kalbimin bir odasında abim, diğerinde ona bir şey olma ihtimalinin korkusu, diğerinde arkadaşlarım bir tanesini ise ancak şimdi dolduruyordum. Aslında bende doldurmuyordum, bir çift siyah göz benden izinsiz bir şekilde oraya yerleşmişti. Onun kalbimdeki varlığı kesinlikle reddemeyeceğim bir gerçekti ve ne hissettiğimi pek ala anlayabileceğim kadar kişi geçirmiştim hayatımdan. Ben ne hissettiğimi bilsem bile önemi yoktu bu saatten sonra. Olmayacağını, olmaması gerektiğini Yüzbaşı açık bir dille izah etmişti zaten. Şimdi belki de o da görevdeydi, aklından sildiği varlığımın yerini vatanıyla doldurmuştu.
Geçen günlerde sadece onu değil Aleda'yı da görmemiştim. Arayacak halim olsa arayacaktım ama işe dahi sürüne sürüne gidip geliyordum. Artık merdivenleri değil asansör bile kullanmaya başlamıştım. Bunda tabiki Yüzbaşı ile karşılaşmak istememin de etkisi vardı. Kalbim bir saniyeliğine dahi olsa onu görmek için çırpınırken inat edip onu görebileceğim her ihtimalden kaçıyordum. Kaçacak bir kadın mıydım ben? Bu kadar kolay yıkılabilir miydim? Hayır. Bir adamı göğsüme aldım diye dizlerimin üzerine çökmek bana yakışacak bir şey değildi. Abim beni böyle yetiştirmemişti.
Çöktüğüm yerden kalkıp gözyaşlarımı sildim. Ben bu değildim ki. Benim bir kimliğim ve hayatım vardı. Beni istemeyen bir adam yüzünden bu hale düşemezdim. Koşar adımlarla odama gidip telefonumu aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERMİSİZ VURGUN
Teen FictionHayatı bir gecede değişen Yüzbaşı ve Didem... Yaralanan abisi için endişelenen Didem Kopmaz abisinin göreve gitmesini istemediği için gizlice abisinin komutanına yazar. Askeri için endişelenen Yüzbaşı hiç düşünmeden evlerine gelirken ikisininde bir...