3.4

3.7K 125 36
                                    

Üzerimdeki yağmurun emaneten verdiği giysileri çıkarıp sinirle yatağın üzerine doğru fırlattım. Kereme yalnız kalmak istediğimi söylediğimde benimle gelmesini kastetmemiştim tabiki. O salonda beni beklerken ben ise üzerimi değiştireceğim bahanesiyle odama girmiş yaklaşık yirmi dakikadır da dışarıya çıkmamıştım.

Kapının bilmem kaçıncı kez tıklanmasıyla sinirle nefesimi tutup boğulmayı bekledim. Evet yanlış duymadınız. Nefesimi tutup boğulmayı bekledim.

"Gökçe?"Bebeğim iyi misin?"

Ellerimi saç diplerimin arasına daldırıp sakinleşmek için içimden yirmiye kadar saymaya başladım. Bu bana iyi gelekti...

"İyiyim. Noldu?"

"Halil seni arayıp duruyor. Konuşmak ister misin yoksa ben cevaplayayım mı?"

Hızlıca oturduğum pufun üzerinden kalkıp kapıyı açtım. Keremin elindeki telefonuma uzanırken delici bakışlarını üzerimde hissetmemek mümkün değildi.

"Ben konuşurum."dedim hızlıca. Başını sallayıp beni onaylarken onu arkamda bırakıp kapıyı yüzüne kapattım. Telefonumun güç düğmesine basıp ekranın aydınlanmasını sağlarken 10 cevapsız arama bildiriminin üzerine tıklayıp halili aradım.... Birkaç çalıştan sonra sanki telefon elinde beklermiş gibi şak diye açmıştı.

"Bir an aramalarıma hiç dönmeyeceksin sandım."diye rahatlayan bir nefesle konuştu. Gülümseyerek altımdaki taytı bacaklarımdan aşağıya doğru sıyırdım.

"Kusura bakma ya yeni gördüm. Noldu ki?"

"İyisiniz demi bir problem olmadı. Onu merak ettim."

Sanki görecekmiş gibi başımı salladım.

"Yok bir problem olmadı. Her zamanki gibi ormana kaldırıldım. O konuştu ben dinledim. Sonra da işte olaysız dağılalım dedik bana geldik."

"Ha tamam o zaman ben sizi rahatsız etmeyeyim."

"Yok canım ne rahatsızlığı. Gelsene bana film falan izleriz?"

Arka plandan gelen taylanın kiminle konuşuyorsun sen sorgulaması sesiyle gülerek kapımın arkasında asılı duran bornozuma uzandım.

"Yenge şimdi ben de yalnız değilim duymuşsundur. Siz bakın ya dalganıza sonra yine gelirim söz."

Anlayışla başımı salladım. Elimdeki bornozu omzumun üzerine bırakırken kapıyı açıp karşımda beni bekleyen kereme yandan bir bakış atarak yanından süzüldüm.

"Bugün yanımda olduğun için çok teşekkür ederim."

"Rica ederim ne demek. Dostlar bu günler için vardır."

Mahçup bir ifadeyle gülümseyerek banyodaki aynada yansımama baktım. Hemen arkamdan banyo kapısının sessizce açılıp içeriye keremin girmesiyle bedenimi ona doğru çevirdim.

"Taylana da selam söyle. Görüşürüz hacım."diyerek hızlıca telefonu kapattım. Elimdeki telefonu lavabonun kenarına bırakırken burada ne işin var adlı bakışlarımı keremin üzerine dikerek duşa kabine yürüdüm.

"Canım bir anda duşa girmek istedi.."

Gözlerimi devirip kabinin kapağını sıkıca kapattım. En son ki banyo skandalından sonra onunla birlikte duş almak istemiyordum.

"Sıranı bekle o zaman."dedim dj misali ılık suyu ayarlamaya çalışırken.

"Beklerim."dedi hızlıca.

Omuzlarımı silkip ayarladığım suyu yukarıya doğru verdim. Ilık su bedenimi rahatlatmaya başlamıştı bile. Gözlerimi usulca kapatıp bir süre suyun altında öylece bekledim.

ZEMİN | Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin