Geçen aylarda çevresi ile çok meşguldü. Hareketli zamanlar geçmişti. Sakin, kendi halinde bir adam olmak onun özünde vardı. Kendinin tam tersine etrafında feleği şaşırtacak insanlar dolmuştu. Şikâyetçi değildi. İstediği zaman kendi kabuğuna çekilebiliyordu ama sevildiğini hissettirecek zorlamalara da karşı gelemiyordu. Sevgi hangi yaşta olursa olsun aranıyor. İnsanın yapı taşı sevgi değil mi? Küçük bir çocukken annenin göğsüne başını yaslayıp hissettiğin sevgi, babanın şefkatle yüzüne bakarak başına okşaması her insanın ihtiyacı. Hayatını şekillendiren, geleceği aydınlatan ışık. Büyüdüğünde de sevdiğini kollarına alıp hissetmek istediğin yüce duygu. Hayatın her anında vazgeçilmeyecek belki de tek duyguydu.
Kardeşi bile bu süreçte, o masum kalbine sevdayı kabul etmişti. Abilik gereği huysuzluk yapmıştı ama kardeşi kadar mutluydu aslında. Doğduğu günden bu güne kadar yanından ayrılmamıştı ve ayrılmayacaktı. Kadınların erkeklere göre daha güçlü olduğuna inansa bile korunma içgüdüsüne sahip olduklarını da bilirdi. Kendini güvende hisseden kadının daha da güçleneceğine inanırdı. Bu nedenle asla elini kardeşinin sırtından çekmemişti.
Evin en sevdiği yerine kuruldu. Önünde bir iki meze, ufak duble içkisi oldu mu keyfine diyecek yok. İnce bir müzik de açardı çoğu zaman ama saat geç olmuştu. Kolunu demirlere yaslayıp temiz havayı içine çekti. Şöyle bir etrafına baktı. Şu damat adayı hala panjur yapacaktı ama kıvranıp kaçıyordu her defasında. Balkondan aşağı yüksekliğine bakıp gülümsedi. Yükseklikten de korkmuyordu atık bu adam. Başka bir tehdit bulmalıydı. Kendisine saygısı olduğunu biliyordu ama kardeşine olan sevgisi onu cesaretlendiriyordu. Olması gerektiği gibi...
Masanın üzerindeki telefonundan mesaj sesi yükseldi. Ekranı açtığında gelinlik çizimi vardı.
'Sen artık evli bir kadınsın neden hala bana gelinlik tasarımları gönderiyorsun?'
'Sensiz asla yapamayacağımı biliyorsun tatlım'
'Bunu kocan da biliyor mu?'
'Kocasına Tarzanları kabul ettirmiş bir kadınım'
Tarkan kocaman bir kahkaha attı. Çizdiği gelinlik için ayakkabı tasarlamasını istiyordu. Onların iş konusunda anlaşma şekli buydu. Yasemin tasarımını gönderir, Tarkan ayakkabı tasarlardı. Ekranda dikkatle gelinliği inceledi. Her ayrıntıyı gözden geçirdi. Yasemin gelinlik dışında gelinin yaşı, boyu, bedeni ve kilosu bilgilerini de yazmıştı. Bu ayrıntılar Tarkan için önemliydi. Ayakkabısını giyecek kişinin rahat etmesini, ayakkabının ikinci bir ten gibi ayağını sarmasına önem veriyordu. Tüm bunları birleştirince aklında güzel bir çizim şekillenmeye başladı. Ufak bir not kâğıdı ve kalem alıp aklına gelen fikirleri kâğıda döktü. İllaki çok değişiklikler olacaktı ama aklına gelenleri unutmaması için kâğıda dökmeliydi.
Eğitimli değildi. Onunki Allah vergisi bir yetenekti. Ortaokula giderken mahallenin ayakkabı tamircisinin önünden geçer ve mutlaka selam verirdi yaşlı adama. İçerisi yoğun boya ve tutkal kokusu ile dolu olduğu için adam onu içeri almaz ama dükkânın kapısının önündeki tabureye oturtur, gününün nasıl geçtiğini, neler öğrendiğini sorardı. Tecrübeyle yoğrulmuş hayatından anılar anlatırdı. Tarkan hevesle giderdi bu nedenle o dükkâna. Ne çok şey öğrenişti yaşlı amcadan.
Zordu işi... Son bir kurtarış için gelirdi ayakkabılar ona. Üç beş kuruşa diker, temizler, yeni gibi verirdi. Zamanla Tarkan'ın ilgisini çekmeye başlamıştı. Yaşlı adam 'sen oku, büyük adam ol' derdi. Sanki sadece okuyanlar büyük adam olurmuş gibi. Tarkan okumayı seviyordu ama kalıba sokulmuş, dikte edilen bilgilerle bir yere varılamayacağını küçük yaşta fark etti. Sadece bilgi almak yeteli değildi. O bilgiyi nasıl işleyeceğini öğretmiyorlardı. Başarılı olmanın yollarını, mesleğinde en iyi nasıl olunur, verilen bilginin nerede kullanılması gerektiğini kimse anlatmıyordu. Bu nedenle üniversiteye gitmek gibi bir hayali yoktu. O hayatın içinde yaşayarak, görerek, gezerek, araştırarak seçtiği meslekte iyi olmak istiyordu. Aslında o yaşlarda mesleği belliydi fakat Tarkan'ın fark etmesi lise çağlarına denk geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİVİLİ TOPUKLAR (Tamamlandı)
RomanceToplumun direttiği kuralları kapak yapıp, iç sayfalarını hayalleri ile dolduran bir kadındı Ahu. Yaptığı muhteşem ayakkabı tasarımları ile kadınların kalbini çalan Tarkan'ın gözü ise Ahu'nun kalbindeydi. Ayakta durma çabasına destek olmaya çalışırke...