0.5

43.6K 1.3K 182
                                    

Selammm!

Nasılsınız?

İyi okumalar✨️

Üstümdeki tişörtün uçlarını düzeltip çıktım odadan. Saat 11'e geliyordu. Zarif amca ve Karan bu saatte işte olacakları için üstüme giydiğim uzun tişörtün altına bir şey giyme gereği duymamıştım.

Yavaş adımlarla mutfağa geçtiğimde gördüğüm sofraya gülümsedim. Hayalciğim yine döktürmüştü.

Sofranın yanına gidip bir tane böreği aldım. Lavaboya ilerleyip üstünde ısırdım böreği. Harikaydı...

"Afiyet olsun minik fare." Duyduğum sesle hızlıca kapıya döndüğümde Karan üstü çıplak bir şekilde kapının kenarına yaslanmış bana bakıyordu.

Ağzımdaki lokmayı yuttuğumda cevap verdim. "Teşekkür ederim. Sen işe neden gitmedin?"

Güldü hafifçe. "Bugün pazar Eylül."

Hafifçe omzumu silktim ve bir ısırık daha almadan önce konuştum. "Sen pazarları da geceye kadar çalışan bir işkoliksin Karan."

Başını hafifçe sallarken yanıma geldi. Elimde yarısı duran böreği alıp tek lokmada ağzına attığında gözlerimi kırpıştırdım. Tamam ya sakiniz...

Ağzımdaki lokma bittiğinde dolabı açıp bardak aldım. Sürahiden su doldurup içtiğimde rahatlamıştım. "Hayal teyze nerede?"

"Arkadaşlarıyla bakkalın önünde toplanacaklarmış, bize hazırlamış sofrayı."

Başımı sallayıp bakışlarımı ona çevirdim. Yapılı vücudu gözüme çarparken kaşlarım çatıldı. "Sen hep böyle mi geziyorsun evde?"

Bir üstüne bir bana baktı. "Evet?"

Gözlerimi devirdim. "Sizin eve giren çıkan belli olmuyor? Geçen gün Selvi teyzenin kızı Ömür gelmişti mesela? O da mı seni böyle gördü?"

Yaptığım minik kıskançlığa gülerken yaklaşıp aramızdaki mesafeyi azalttı. Kalçasını tezgâha yaslarken yandan bana bakıyordu. Benimde bedenim ona doğru dönük bir şekilde tezgâha hafif dayalıydı.

"Hayır çünkü evde değildim."

Kaşlarım daha da çatılırken omzuna vurdum. "Ha yani evde olsan görürdü?"

Yeniden kahkaha attığında gözlerimi devirdim. "Sakin ol kıskanç fare, kimse beni böyle görmedi. Göremez de."

Memnuniyetle başımı salladığımda sırıttı. Ben ne olduğunu anlamadan beni belimden kavrayıp kendine çektiğinde şaşkınca baktım ona. O ise sırıtıyordu. "Ne yapıyorsun?"

Sorumu es geçti. "Sadece ben istersem istediğim kişiler görebilir." Yutkundum sertçe. Bakışları boğazıma doğru inse de yeniden gözlerime baktı. "Sakin ol."

Sanki kolaydı.

Sakinleşmeye çalıştığım birkaç saniyeden sonra sorduğu soruyla ne diyeceğimi bilemedim. "Sana dürüst olmamı ister misin?"

Hem hayır hem evet? Ciddi olup onu dinlemek istiyordum ama kalbimi kıracaktı, hissediyordum.

"İsterim." Hafif bir mırıltı şeklinde çıkan kelimeleri duymuştu.

Derin bir nefes aldı. Sanki ne diyeceğini tam toparlayamamıştı. "Bana... Gerçekten sevmiyormuşsun gibi geliyor."

Duyduğum cümleyle şaşkınca ona baktığımda idrak ettiğim şeylerden kaşlarım çatıldı. Sinirle kollarından çıktım. "Ya sen ne dediğinin farkında mısın? Ne demek sevmiyormuşsun gibi geliyor ya? Ulan sana mı kaldı benim sevgimi küçümsemek!"

Yeniden belimden kavrayıp daha sağlam bir şekilde çekti beni. Tam çıkacağım sırada bedenlerimizi birbirine yaslayıp iki kolunu da sıkıca belime sardı. Sinirle ona bakarken konuştu. "Öyle demek istemedim." Gözlerini yumup bir süre düşündü ardından devam etti. "Kendimi yanlış ifade ettim. Haklısın, sevgini küçümsemek hakkım değim kimse-"

"Ha yani hakkın olsa küçümseyeceksin?" Kaşlarımı havaya kaldırıp sorduğum soruya göz devirdi.

"Bir dakika saçmalamaz mısın? Küçümsemem hiçbir koşulda. Sadece bana... Ciddiye almıyormuşsun gibi geliyor. Evet seviyorsun ama dalgasına davranıyorsun gibi." Yutkundum yavaşça ama sustum. Gözlerini yumdu. "Aklımdan geçenleri tam anlamıyla söyleyemiyorum..."

"Ben anladım seni." Mırıltımla gözlerini açıp baktı mutlulukla. Bence gülümsemesine karşılık vermedim. "En başında büyük bir his olmadığını söyledim zaten, evet dalgaya aldığım yerler oldu ama seninle konuşurken samimiydim. Buyum ben Karan. 7/24 flört edemem, arada saçmalarım, arkadaşımmışsın gibi dedikodu da yaparım dert de anlatırım. Tam anlamıyla ciddi olmadığımın farkındayım ama bu tamamen çekinmemden." Kaşları çatıldı. Ondan çekinmemden hoşlanmamıştı. "Öyle saçma bir şey yaptım ki aramızdaki her şeyi bozdum. Belki de haklısın gelip geçici bir hevesi öylesine bir anda söyledim. Kendi içimde kalabilecek bir şeyi yaydım ve yanlış yaptım. Şimdi ya eskisinden uzak olacağız ya da daha yakın, bilmiyorum. Sadece bunu yaptığım için özür dilerim."

Kafamı kaldırıp gözlerine baktığımda gözlerinde şefkat vardı. Hafif tebessüm etti. "Sorun yok... Bazen anı yaşamak güzeldir."

Gülümsediğimde kollarımı boynuna dolayıp sıkıca sarıldım. Bedeni gerilse de kollarını sıkılaştırıp o da sarıldı.

Bir süre öyle kaldığımızda duyduğumuz sözlerle ayrıldık. "Ay yuh artık mutfak fantezisi mi?"

✨️

Helin dkxmdknxkdkd

Düşünceleriniz?

Sonraki bölüm görüşmek üzereeeee <3

Je T'aime Bébé | Yarı Texting (+18) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin