Je T'aime Bébé | Yarı Texting (+18) ✓

1.1

Selamm!

Nasılsınız?

Asaf MERTOĞLU - Aylin MERTOĞLU
   Asker (albay) - CEO (işini oğullarına devretti)
-Adar MERTOĞLU (33)
   CEO
-Asil MERTOĞLU (31)
   CEO
-Arat MERTOĞLU (27)
   Asker (üsteğmen)
-Ahu MERTOĞLU (26)
   Moda tasarımcısı

Hamza ACAR - Aslı ACAR
   CEO (işini oğluna devretti) - Hakime (emekli)
-Ahmet ACAR (30)
   CEO
-Hera ACAR (26)
   Avukat

Harun KAYA - Özlem KAYA
   Asker (albay) - İç mimar
-Ömer KAYA (26)
   Mimar
-Hilal KAYA (26)
   Avukat

Zarif ARSLAN- Hayal ARSLAN
   Asker (albay) - Ev Hanımı
-Lara ARSLAN (30)
   Savcı
-Karan ARSLAN (26)
   CEO
-Helin ARSLAN (20)
  Tıp okuyor (2.yıl)

Faruk KARA - Leyla KARA
  Savcı (emekli) - edebiyat öğretmeni (emekli)
-Sara KARA (29)
  Grafik tasarımcısı
-Alya KARA (25)
  Model
-Eylül KARA (20)
  Tıp okuyor (2.yıl)

İyi okumalar✨️

Heyecanla telefonu koltuğa bırakıp yerimden kalktım. Koşarak kapıya gidip açtığımda karşımda gördüğüm adama gülümsedim. Gülümseyip içeri girdiğinde kapıyı kapatıp boynuna sarıldım. Kollarını belime dolarken saçımı öptü.

Hafif geri çekilip yüzünü inceledim. Yorgun görünüyordu. Çok çalışan, işine aşkla yaklaşan bir adamdı Karan ama bedeni buna her zaman tepki gösteriyordu. Daha öncesinden kalp yetmezliği gibi büyük bir hastalık atlattığı için kendini yormaması gerekiyordu ama yoruyordu işte!

Kaşlarım çatıldı hafifçe. "Kendine çok  yoruyorsun Karan."

Suratı bozulurken geri çekildi. Ayakkabılarını ve takımının ceketini çıkarıp yerlerine bıraktı. Sessizce içeri geçtiğimizde kendi kendine girdiği tribe göz devirdim. Adamı düşünüyoruz, trip yiyoruz! Oldu canım başka?

Kaşlarımı çatıp karşısına oturduğumda dik dik bakmaya başladım yüzüne. Aynı şekilde o da bana karşılık verirken bir süre sonra ters ters konuştu. "Ne bakıyorsun dik dik?"

Göz devirdim. "Çık şu girdiğin tripten."

Kaşları şaşkınca havaya kalktı ve işaret parmağıyla kendini işaret etti. "Ben mi triplere giriyorum?"

"Yok ebem giriyor!" diye söylendiğimde güldü. Gülmesine daha da sinirlendim. "Ne gülüyorsun be? Biz adamı düşünelim adam bize trip atsın!" Homurdanmamla kahkaha attığında surat astım.

Oturduğu yerden kalkıp önüme geldi. Eğilip zorlanmadan bedenimi kucakladığında omzuna vurdum. "İndir beni."

Cıklayıp eski yerine kucağında yan oturan benimle birlikte oturdu. Bir eli belimi iyice sararken diğer elini açık olan saçlarımın ucuna doladı. Dikkatlice parmaklarını saçıma dolayıp sonra açıyordu. Birkaç dakika sessizce onu izledim.

Boynum ağrımaya başladığında başımı omzuna yasladım. Yanağını alnıma yaslayıp diğer elini de belime indirdi. Sessizce dururken mırıldandı. "Bie öpücük sözün vardı sanki?"

Gülümseyip yanağına bastırdım dudaklarımı. Sakalları dudaklarıma batarken verdiği his çok güzeldi. Geri çekilip eski halime döndüm. Yüzünde büyük bir gülümseme oluştu, kafasını çevirip saçlarımı öptü.