Selam!
Nasılsınız?
Geç geldik ama yorucu bir süreçteyim ve hâlâ tam olarak ayak uydurabildiğim söylenemez..🥺
Çiftimize 41 kere maşallah diyip bölüme geçelim??
İyi okumalar✨️
Heyecandan elimin titrediğini hissetsem de derin nefesler alıp bunu yok saymaya başladım. Elimdeki kahveyi suya uygun bir oranda cezveye döktükten sonra karıştırmaya başladım.
Tam da şu an evimizin salonunda Karan'ın ailesi bulunuyordu, beni istemek için! Ablamlar ve Helin'le beraber mutfağa kahve yapmaya gelsek de içeriden gelen konuşmaları duyuyorduk.
Ben gergin ve heyecanlı bir halde sessiz kalırken Helin ve Alya ablam arkadan bir şeyler söylüyorlardı. Sara ablam ise sakin olmama dair bir şeyler diyordu ama hepsine kulağım tıkanmıştı.
Gözlerimin önünde takım elbisesiyle kapıdan giren Karan geldiğinde yutkundum. Oldukça yakışıklı olmuştu. Güzel olan fiziğine takım tam oturmuş ve onu daha estetik göstermişti.
Dudaklarımın kuruluğunu dilimle yok etmeye çalıştım ama sadece çalıştım. Önümde birden bir bardak belirirken Helin gülümseyerek bana bakıyordu. Ona karşılık verip elindeki bardağı aldım. Bir dikişte bitirdiğim su biraz da olsa rahatlatırken Alya ablam da bize yardım etmeye başlamıştı.
En sonunda tüm kahveler hazır olduğunda Karan'ınki hariç hepsini bir tepsiye koyup aldım. İçeri dağıtmaya başladığımda heyecandan titreyen ellerimi herkes görmüştü. Yeniden mutfağa geçtiğimde Helin halime alttan gülüyordu. Ona dil çıkarıp bu sefer hızlıca Karan'ın kahvesini götürdüm.
Tepsideki kahveye uzanan elini bardağın altındaki tabağı kavrarken gözlerini yüzüme dikti. Büyük bir gülümsemeyle kahveyi aldığında geri çekildim. Tepsiyi mutfağa götürüp diğerleriyle salona geçtiğimde Karan tek dikişte bitirmişti kahvesini.
Babam bir yandan kahvesini içerken bir yandan Karan'ın babasıyla konuşuyordu. Bakışlarım kısa bir an sessizce ortamı izleyen Hayal teyzeyi bulsa da hemen geri çektim.
Yaptıkları, dedikleri yenilir yutulur cinsten değildi. Onu affedeceğimi de düşünmüyordum, en azından önümüzdeki zamanlarda böyle bir planım yoktu. Bir yere kadar bu ilişkiyi istememesini de kabul ederdim belki ama sabote etmeye çalışması, yalan yanlış şeyler söylemesi çizgiyi aşmıştı. Burada olmaktan ise çok memnun değil gibiydi ama yine de gelmişti. Muhtemelen laf olmasın diye gelmişti zaten.
Birkaç dakikalık sohbetin ardından kahveler biterken Karan'ın babası -Zarif amca- söze girdi. "Sebebi ziyaretimiz malum." Gülümseyerek bir oğluna bir bana baktı. "Daha fazla uzatmaya gerek yok. Kızınız Eylül'ü, oğlumuz Karan'a istiyoruz."
Bakışlarım heyecanla babama dönerken olumlu cevap vereceğini bilsem de gerilmiştim. Babam bir an bana baktı, yüzümü inceledi. Gözleri hafifçe dolarken iç çekti. Yeniden Zarif amcaya döndü. "Rabbim bana 3 tane dünyalar güzeli kız bağışladı. Bu yaşlarına kadar onları kendimden bile sakındım, üstlerine titredim." Anneme baktı hafifçe. "Zamanında ben de sevdim, mutlu olmak istedim." Bana döndü. "Şimdi onlar da bunu istiyor. Ben bir babayım, onların isteklerini uygun şartlarda en güzel şekilde yerine getirmeye çalışırım. Onlar birbirini sevmiş, güvenmişse bize bir şey demek düşmez." Gülümseyerek Zarif amcaya baktı. "Verdim gitti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Je T'aime Bébé | Yarı Texting (+18) ✓
Literatura KobiecaKaran : Eylül anlamıyorum Eylül : Şöyle anlatayım Eylül : Je t'aime bébé Eylül Kara & Karan Arslan HİKAYENİN İÇERİSİNDE +18 KISIMLAR, CİNSEL İÇERİKLİ KONUŞMALAR, KÜFÜRLER MEVCUTTUR! RAHATSIZ OLACAK OLANLAR OKUMASIN! je t'aime bébé : Seni seviyorum b...