Okul çıkışı herkesten sonra sınıftan çıktım. Diğerleriyle gitmek istemedim çünkü ben onlardan biri olmak istemiyordum. Uzak kalmak istiyordum.
Yalnızlığa alışmış biri için kalabalık pek de doğru bir seçenek olmuyordu. Tam okulun bahçesinden çıkmamla bağırma sesi duyunca etrafıma baktım. Biraz ileride bir kız ve bir çocuk gördüm. Hemen oraya koştum. Çocuk kızın kolunu sıkıyordu. Hemen aralarına girdim. Çocuğu ittirdim. Kız kolunun bırakılmasıyla yere düştü. Çocukta geriye sendeledi.
" napıyosun sen?!" Diye bağırdım. Çocuk sinirle bana bakıyordu.
" sanane lan! Karışma!!"
Bi kaç çocuk bize doğru koştu.
" doğuş iyi misin?" Dedi içlerinden biri.
Çocuk kafa salladı. Hemen kızın yanına eğildim. Erkekler bana sinirle bakıyorlardı
" iyi misin?" Ağlarken kafa salladı. Çantamdan suyumu çıkarıp kıza içirdim. Elleri titriyordu.
" hadi defol git burdan karışma!" Gözlerimi kapatıp nefes aldım. Gözlerimi açınca kıza gülümsedim.
" korkma." Dedim fısıltıyla. Ayağa kalkıp doğuş denen çocuğun karşısına geçtim.
" ne yaptığını sanıyorsun sen?!! Hangi hakla bir kızın canını yakıyorsun!! Utanmıyor musun da o kızı üstünde gücünü gösteriyorsun!!"Tüm erkekler kahkaha attı. Doğuş beni omzumdan itti. Geriye sendeledim ama toparladım.
" hadi şurdan çekil git sinirlendirme beni! Karışma işimize!"
Alayla yüzüne baktım
" çok mu komik geldi?!"
Doğuşun omuzlarından tutup hızla tekmemi ön tarafına geçirdim. İki büklüm oldu. Saçından tutup geriye doğru yasladım.
" bu da komik miydi doğuş?!"
O acıyla inlerken diğerleri şok olmuştu. Tam bana doğru geleceklerken gözlerimi doğuştan çekip onlara baktım.
" sakın!!"
Olduğu yerde durdular. Doğuşa baktım. Kafasını iyice geriye çektim. Beli kırılacaktı nerdeyse.
" bırak beni!!"
Bırakmadım.
" ne oldu doğuş daha yeni gülüyordun?! Ne çabuk yalvarmaya başladın. Bak köpeklerinde korktular yaklaşmıyorlar.!!"Tekme attığım yerde hala acı olmalıydı ki acıdan yüzü buruşmuştu.
" tuana!!" Çağanın sesini duyunca doğuşu yere doğru fırlatırcasına bırakıp sesin geldiği yöne baktım.
Esat yağız çapan Leya ve Ülkü bana doğru koşuyorlardı. Yağız yanıma gelip direk kollarımdan tutup gözlerini üstümde gezdirdi.
" iyi misin?" Kafa salladım
" iyiyim ben." Aklıma kız gelince hemen arkama baktım. Leyayla Ülkü kızı kaldırmıştı. Yağız beni bırakıp doğuşun arkadaşlarından birinin yakasına yapıştı. Kafa attı. Çocuk yere düştü.
" napıyosunuz lan siz?!!"
Herşey o anda karıştı. Çağan yerdeki doğuşu yumruklarken diğerleri de kavga etmeye başladı.
Herkes bir anda birbirine girdi. Açıkçası umrumda olmadı. Hemen kenardaki ülküyle Leyanın yanına gittim. Kıza baktım.
" iyisin değil mi?" Kafa salladı gülümsedi
" çok saol, belkide büyük bir felaketi önledin." Gülümsedim." kızlar koşun ayıralım şunları." Dedi Leya. Erkeklerin arasına girdiğimizde yerde doğuşu yumruklayan çağanın yanına çöktüm.
" tamam, bırak artık yüzü gözü kan oldu."
Umrunda olmadı devam etti
" çağan dur artık."
Çok sinirli görünüyordu.
" nasıl dokunursun lan?!!" diye bağrınca yerimden sıçradım. Çağanın çenesinden tutup kendime çevirdim.
" bana bak, yeter artık başın belaya girecek!"
Gözlerime baktı. Durdu. Derin derin Nefesler alıyordu. Yumruklamaktan yorulmuştu. Gülümsedim. Gözlerim kısa bir an ellerine kaydı. Yumruk atmaktan kanamıştı. Yine gözlerine baktım. Ayağa kalktı. Elini uzattı. Elini tutup bende çöktüğüm yerden kalktım.
Diğerleri de ayrılmıştı. O sırada polis frenleri duyuldu.
" hayır ya" dedi Leya keyifsizce.
" işte şimdi yandık." Dedi Ülkü.
" bişey olmaz korkmayın." Dedim.
" bir kızı sıkıştırmışlardı. Bizde yardım ettik. Beni de tartaklamaya çalıştılar."Sonumuz ise zaten belliydi kendimizi parmaklıklar ardında bulduk. Aileler gelene kadar da nezarethanede kalacaktık. Yani diğerlerinin aileleri gelene kadar.... Geleli ise belkide saatler olmuştu. Önümüze gelen memura baktık. Nezarethane kapısını açtı. Hemen ayaklandım. Bizi farklı erkekleri farklı yere kapatmışlardı.
" çıkıyorsunuz. Aileleriniz gelmiş." Dedi memur. Hepimizi nezarethane bölümünden çıkardı.
Kapıdan çıkar çıkmaz ilk gözüme çarpan tanıdık simalar yağızın annesi ve babası oldu. Kendi ailem olmadığını zateb bildiğim için direk gidip bir sandalyede oturdum. Yağızın ailesi beni farketmemişti. Aileleriyle sarılan çocuklara baktım.
Gözlerim çağana kaydı. Gördüğüm kişiyle gözlerim kocaman açıldı. Erdal ak .... Çağanın babası mıydı yani?
Büyük bir uyuşturucu örgütünün başındaydı.
Zamanında onu hapse yıktırmıştım ve iflas etmesini sağlamıştım. Çıktıktan sonra ise hiç bir daha o işlere bulaşmamıştı. Çağan onun oğlu muydu?
Sonunda iyi bir baba olmuş gibiydi. Hayatları mahvolmuştu. Erdal hakkında araştırma yaparken, sadece oğlunun adını biliyordum. Fotoğraf vesaire bulmak için uğraşmamıştım. Çağanın hayatını ben mi mahvetmiştim yani? Babasından nefret etmesini sağlamıştım. Buna emindim. O da babasının bir uyuşturucu satıcısını olduğunu tüm Türkiye ile birlikte öğrenmiş olmalıydı. Maskeden nefret ediyor olmalı, yani benden....Çağanı düşünmeyi bırakıp çocuklara sarılan ailelere baktım. Hiç bir zaman böyle bir imkanım olmayacaktı. Ayağa kalktım. Zaten kimse beni farketmiyordu. Tam adım atacakken yağızın annesiyle göz göze geldim
" sen?!"
Hemen tanımıştı lanet olsun.
gülümsedim. Diğer velilerin de gözleri bize döndü.
" merhaba efendim." Dedim yalandan.
" ben tuana Naz tiryaki. Ülkülerin okula yeni kayıt oldum."
Ülkünün annesi kolumu okşadı.
" ailen nerde canım? Kimse almaya gelmedi mi?"
Gülümsemeye devam ettim. Gözlerim dolmamak için savaş veriyordu.
" yok, yani şey, onlar vefat ettiler. Tek yaşıyorum ben."
Herkesin şaşkın ve üzgün bakışlarını gördüm.
" birine çok benziyorsun." Dedi yağızın babası." neyse çocuklar, niye rahat durmadınız siz?" Dedi. Leyanın annesi.
" anne ben sana anlatırım ama lütfen çıkalım artık şurdan." Diyen leyayı hepimiz onayladık.
Karakoldan çıktığımızda herkes arabalarına binip gidecekken ben de tam tersi yönde yürümek için adım attım.
" tuana gel seni de bırakalım." Çağanın sesiyle olduğum yere çakıldım. Arkamdaki çağan karşıma geçti. Çağanın seslenmesinden dolayı herkes arabalarına binmeden bize bakıyordu.
" bırakalım seni de." Dedi yutkundum.
" saol çağan." Gülümsedim
" ben kendim giderim. Hem biraz yürüsem iyi olacak."
Gözlerimin dolduğunu hissettim. Çağanın kaşları çatıldı.
" tuana iyi misin?"Derin nefes aldım.
" iyiyim, biraz yoruldum sadece sanırım. Eve gidince dinlenirim geçer."Çağan yüzümde gözlerimde nasıl bir ifade gördü bilmiyorum ama beni kendine çekip sarıldı. Herkesin bizi izlediğini biliyordum.
Gözümden yaş düştü. Onun hayatını nasıl mahvettiğimi çok iyi anlayabilirdim. Neler yaşadığını bilmesem de belkide hayatının en büyük değişimini benim yüzümden yaşamış olmalıydı. Herşeyi yaşamış olabilirdi. Bu ihtimaller kalbimi çürüttü.
" neyin var bilmiyorum ama biz burdayız tuana. Eğer sorun bugün burda tek olmansa, tek değilsin. Hepimiz burdayız. Burnumu çağanın omzuna bastırdım. Bende beline sarıldım.
" biliyorum." Diyip burnumu çektim. Duydu
" ve çok özür dilerim.." fısıltımı duymadı...
Kolları sıkılaştı.
"Bizde burdayız!!" Leyanın neşeli sesiyle beraber sarılan başka kollarda hissettim. Hepsi bize sarılıyordu.İnsan hayatını mahveden birine aşık olabilir. Peki insan hayatını mahvettiği birine pişkin gibi aşık olabilir mi?
Ben oldum.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hacker
БоевикMaskenin altındaki yüz... bir kişi hariç kimsenin bilmediği, tanımadığı gizemli ve kod adı maske olan bir hacker... aslında var ama yer yüzünde yokmuş gibi... 2 kişiliği olan biri, hadi gelin tanışalım.