~AYIŞIĞI~
"Sadece 'Ne olursa olsun neşelen.' diyemem ama 'Tüm o sıkıntıların içindeki mutluluğu bulmayı dene.' "
☔🌠☔
Arkadaşlar satır arası yorumlarınızı bekliyorum. Okuduğunuz sahneler de neler hissettiniz hepsini bilmek istiyorum. İyi okumalar Kayan Kutup Yıldız'larım...
🌠🌠🌠☔🌠☔
MİRA
(MARKET ALIŞVERİŞİ)
"Mira bak sen bunları çok sevdiğini söylerdin. Hadi bunlardan da alalım." Hye Sun'un içeceklerin bulunduğu reyonların önünde bana gösterdiği muzlu sütleri görünce neredeyse çığlık atacaktım. Koşarak yanına vardığımda, "Sizi hep diziler de görürdüm. Şimdi ise yanınızdayım." Bu halime gülen arkadaşım başını iki yana sallayarak, "Deli kız. Cidden hem delisin hem de tam bir çatlak. Alt tarafı muzlu süt." Deyince şok olmuş bir şekilde yüzüne baktım ve, "Alt tarafı muzlu süt mü? Hye bunlardan Türkiye'de ne yazık ki üretilmiyor." Dedim ve duraksadım ardından, "Ayrıca seviyor olmamın en büyük nedenlerinden biri de Jungkook'un bu muzlu sütleri çok seviyor olması." Dedikten sonra büyük bir aşkla sütleri tek tek alışveriş arabasına özenle yerleştiriyorken mutluluktan kalbim çok hızlı atıyordu. Hayalim Güney Kore'ye gelmek ve bu muzlu sütlerden almaktı.
"Gece Jungkook markete muzlu süt almaya gelse buranın boş olduğunu görünce eminim hayal kırıklığına uğrayacak. Boş olmasının nedeni ise çatlak bir armye sahip olmaları." Umursamaz gözükmeye çalışarak omuzlarımı silktim ve yerleştirme işim bitince markete beraber girdiğimiz ama ne zamandır ortalıklar da görünmeyen Jung Woo'yu aramaya başladım. Neredeydi bu çocuk?
Hye Sun'un olduğu yerden uzaklaşırken reyonların arasında aramaya başladım. Bazen her gördüğüm koreliyi o zannediyordum. Tek sorun giyimlerinin birbirine yakın tarzda olması ve saç stillerinin aynı olmasıydı. Onun dışında zaten hepsi çekikti. Etrafıma daha dikkatli bakındığımda gördüğüm şeylerle ellerimi yanaklarıma koyarak reyonların önünde bacaklarımın üstüne çömeldim. Çubukların gücü adına! Karşımda 'Pepero' lardan vardı. İştahla dilimi dudaklarımda gezdirdim ve elimi kutulara doğru uzatırken bir başka elin de başımın üstünden uzandığını görünce başımı yukarı kaldırdım. Ve tam yüzüne bakacağım sırada dengemi kaybetmemle sırtım bacaklarına çarparak düşmekten son anda kurtuldum. Bir dakika ya kimdi bu? Kendimi toparlayarak ayağa kalktığımda sırıtan Jung Woo ile karşılaşmak tabiki de beklediğim biri değildi. Allah'ım bu niye her seferinde sırıtıyor? Vallaha elimin tersiyle çarpma isteğime engel olamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐌𝐎𝐎𝐍𝐂𝐇İ𝐋𝐃 𝐊.𝐍𝐀𝐌𝐉𝐎𝐎𝐍
FanfictionBen ona tutsaktım o bana sağırdı. Ben onun için sadece bir hayrandım, o ise bir İDOL'dü. Ben onunla olmanın hayalini kurarken bile o çok imkânsızdı. Aramızda kilometrelerce uzaklık vardı bunu aşarak ona yakın olduğumu zannettim, ama o Namjoon olarak...