18.Bölüm

119 11 59
                                    

~KALBİMİ DUYABİLİYOR MUSUN?~

"Beni görebiliyor musun ki? Kim olduğumu biliyor musun? Ya da şimdi nasıl göründüğümü? Senin gibi boyamak istiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Beni görebiliyor musun ki? Kim olduğumu biliyor musun? Ya da şimdi nasıl göründüğümü? Senin gibi boyamak istiyorum. Senin yansıman olmak istiyorum. Seni istiyorum."

☔🌠☔

Arkadaşlar satır arası yorumlarınızı bekliyorum. Okuduğunuz sahneler de neler hissettiniz hepsini bilmek istiyorum.
İyi okumalar Kayan Kutup Yıldız'larım...
🌠🌠🌠

☔🌠☔

MİRA

Aptal gibi hissediyor ve bunu bile bile devam ettiriyor olmam da benim katıksız bir mal olduğumu destekliyordu. Adımlarımı seri atarken her bir adımımı sertçe zemine basıyordum. Esen rüzgâr saçlarımı yanaklarıma savurdu ve gözyaşlarımdan dolayı yapışmasına neden olurken akan burnumu elimin tersiyle yavaşça sildim.

Hastayız demelerine inanmıştım çünkü bende öyle zannediyordum. Ama şu son zamanlarda şüpheli gelmeye başlayan pek çok şeyden dolayı eskisi gibi inanamıyordum da. Her şeyi düşündüm. Aslına bakarsanız film şeridi dedikleri şu zırvalık gözlerimin önünden geçmeye başlayınca olduğum yerde duraksadım.

İlk geldiğim gün pencerede iki kez göz göze geldiğim kişi ve Hye Sun'un ben daha Türkiye'deyken kalabalık bir grubun olduğunu aynı zamanda yaz sıcağında maskeli dolaşmaları... 

Yine ilk geldiğim gün beni o gece kurtarmaya gelen maskeli kişiler. Bana mendilini ve arkadaşının ceketini veren kişi. Eve geldiğimde pencerede Hye Sun ile sohbet ederken düştüğümde beni görüp gülen kişi. Bu sefer ağzında maske yoktu ama karanlıktan yüzünü tanımlayamamıştım. Ondan önce baş parmağıyla beni onayladığını belirten işaret yapması. Çok sinirlenmiştim o zaman. Hemen ertesi günü mutfakta kahvaltı hazırlarken havalanması için açtığım balkon kapısında dışarıda simsiyah giyimli maskeli kişiyle yani 'Heybetlim' ile göz göze gelmem.

Ceketin cebinde bulmuş olduğum telefon numarasından aradığım bilinmeyen o kişi. İlk başta suratıma kapatılan bir kaç dakika sonra yine aradığımda telefon hattında garip konuşmaları olan kişi. Onunla neden parkta ve neden gündüz değil de gece buluştuğumuza anlam veremesem de buluşmuştum. Ve yine hiç şaşırtmayarak baştan aşağıya simsiyah giyimiyle maskesiyle gelmişti. Sadece ceketi ve hediyemi teslim edip gideceğimi düşündüğüm ve Army olduğunu öğrendiğim 'Maskeli Yabancı'. 

Ve bunun üzerine birbirimize daha çok onun sorması benimde cevaplamamla geçen uzun sohbetimiz. Bir kısmı tatsız geçse de yine de güzel geçen sohbetimiz. Neden bilmiyorum sonlandırıp gitme imkânım varken gitmek istememiştim o an. Ne ismini ne cinsini biliyordum. Yine de yabancısı olduğum bu ülke de belki de onun Army olması yalnızlığıma iyi geldiğini düşündüğüm içindi. Sesini tanıdık bir ses tonuna benzetmiştim. Anlık öyle kulağıma çalınmıştı. Ama yine de onun açıklamasıyla çokta üzerine düşmemiştim. Belki de asıl düşmem gereken konuyken...

𝐌𝐎𝐎𝐍𝐂𝐇İ𝐋𝐃 𝐊.𝐍𝐀𝐌𝐉𝐎𝐎𝐍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin