9.Bölüm

172 18 224
                                    

~KURŞUN GEÇİRMEZ ÇOCUKLAR~

"Şimdi BTS hayranı olmakla övünebilir ve bunu gururla söyleyebilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Şimdi BTS hayranı olmakla övünebilir ve bunu gururla söyleyebilirsiniz. Çünkü biz başardık."

-Jung Hoseok

☔🌠☔

Arkadaşlar satır arası yorumlarınızı bekliyorum. Okuduğunuz sahneler de neler hissettiniz hepsini bilmek istiyorum. İyi okumalar Kayan Kutup Yıldız'larım...
🌠🌠🌠

☔🌠☔

MİRA

(10 HAZİRAN GÜNÜ)

Gözlerime yansıyan güneşi hissediyor ama uyanmamak için üstün çabamı zorladığım bir sabahı yaşıyordum. Cidden ne rahatsız ediciydi ama!

Kaşıyan burnumla huylandığımda elimin tersiyle kaşırken bir yandan da nereden geldiğini anlamadığım kaşıntıyla kalçamı kaşımaya başladım. Çok fazla debelenmiş olmalıyım ki yanımda uyuyan arkadaşım da rahatsızca yerinde kımıldanarak huysuzca mırıldanmaya başladı.

"Mira ne oluyor sabah sabah? Neden bu kadar hareket ediyorsun?" Yarı açık kapalı gözleriyle mahmur haliyle bana bakıyor kaşlarını da çatıyordu.

Haklıydı. Şimdi benim yanımda da biri durmadan hareket etse bende rahatsız olurdum. Güçlü empati yeteneğimle arkadaşıma doğru döndüğümde özür dilercesine gülümsedim ve, "Güneş ışığı uykumun en güzel yerinde gözlerime saldırdı Hye Sun. Uyanmamak için direndim ama çok rahatsız ediciydi." Dudağımı büzdüğümde yatağımda doğrulmuş üzerimdeki pikeyi de kaldırmıştım. Zaten söylediklerimi anlayıp anlamadığı da belli değildi. Çünkü ben konuşurken gözlerini geri kapatmıştı.

Kolumda ki saate baktığımda saatin 09.55 olduğunu görünce ayaklarımı sürüye sürüye koridora doğru yürüyüp sola döndüğümde lavaboya girdim ve rutin işlerimi hallettim. Sonra yağlanan cildime günlük yüz yıkama köpüğümü sıkarak iyice yıkamaya başladım. Ardından yüzümü kurulamadan çıkarak bu sefer de adımlarımı mutfağa doğru ilerletip hemen buzluktan milföy hamurunu erimesi için çıkarıp tezgâha bıraktım. Adımlarımı balkonun kapısına ilerlettiğimde perdesini çektim ve kapıyı tamamen açarak sabah serinliğinin içeriye girmesine izin verdim. Meltem gibi esen rüzgârla saçlarım havalanırken gözlerimi kapayarak havayı içime çektim ve gülümsedim. Aklıma güneşi selamlamak geldi ama ona bugün kızgındım. Uykumdan eden birine selamı çok görüyordum evet!

Kettla suyu koyduğumda kaynamak üzere bırakırken buzdolabından kahvaltılık ne var ne yok çıkardım ve masaya güzelce dizmeye başladım. Masaya her şeyi dizdikten sonra milföyleri paketinden çıkarmayı akıl etmediğim için endişelenirken pakete dokunarak eriyip erimediğini kontrol ettiğimde hamurun yumuşadığını anlayınca açtım. Hamurları tek tek dizdiğimde bıçak yardımıyla kare şeklinde ikiye ayırarak marketten aldığım kutu çikolataları içine yerleştirdim ve üçgen şekli vererek katladım. Hemen yanımda olan bıçakla üstüne kesik çizgiler atarak şekiller verdim. Bunu yapmamın sebebi piştiğinde çatlayarak açılması içindi. Böylece hoş bir görüntü sergileyeceklerdi. Dolaptan çıkardığım tepsiye de yerleştirdiğimde evet pişmek üzere hazırlardı. Ocağın altındaki fırına koyduğumda derecesini ayarlayıp çoktan kaynayan suyu alarak bu sefer de çayımı hazırlamaya başladım. Bize göre iki dem attığımda sıcak suyu çaydanlığa dökerek ocağa demlenmesi için bıraktım. Evet şimdilik her şey hazırdı.

𝐌𝐎𝐎𝐍𝐂𝐇İ𝐋𝐃 𝐊.𝐍𝐀𝐌𝐉𝐎𝐎𝐍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin