Canlarım hadi yine iyisiniz bölüm atıyorum yine kafamda aksiyonlu senaryolar daha gelmiyor neden bende bilmiyorum. Hadi ben sizi oyalamayayım iyi okumalar.
Bu sabah nasıl olduysa herkesten en erken ben uyandım valla bu müjdeli haberi sağır sultan duysa bile inanmaz ama yine uyandım işte, yapacak bir şey yok geri de uykuya dalamam ben bir kez uyandım mı kesinlikle geri uyuyamam yani bir kere uykum kaçmıştır.
Banyoya girip klasik rutin işleri hallettim, bu arada bacılar şu wattpad karakterlerinde olan ay gibi parlayan , anadan doğma kılsız kızlardan değilim ben bilesiniz benim vücud maşallahı var o tür konularda.
Bildiğim kadarıyla okul ders saati 09:00 da şuan saat 08:00 1 saat var üzerimi giyindim hazır durayım bari saçlarımı geceden ördüğüm için saldım ve dalgalı şekilde düzelttim normalde saçlarım düzdür. Makyaj yapmayı ben fazla sevmem ama yaparsam mükemmel yaparım, çok iyi eyeliner çekerim. Dudağıma lip balm, kirpiklerime de maskara sürüp çıktım.
Artık tamamdım, aşağı inmek için asansöre bindim, asansör aşağı geldiğinde mutfağa girdim acaba ne yapacaklar.
"Günaydın Gülay teyze ne var bu gün menüde."
Kadının adını biliyorum çünkü annem bazen Gülay teyzeyi çağırıyor o arada bende öğrendim. Teyze çok sempatik
"Günlük kahvaltı menüsü küçük hanım sizinde istediğiniz bir şey varsa söyleyin."
"Aaa Gülay teyzecim bana lütfen hanım deme ya bozuşuruz ama, bu arada istediğim bir şey yok ben sizi oyalamayayım."
Ve mutfaktan salona geçtim biraz oturdum telefonumla takıldım. Böylelikle de evin diğer sakinleri de inmeye başlamıştı.
"Hayret sen böyle hep erken mi uyanırsın normalde prensesler hep geç uyanır." Dedi Sarı Dingil Çağrı
"Bana bak Sarı Dingil benim sinirimi bozma ben bu gün canım istedi diye erken kalktım normalde beni kimse kolay kolay uyandıramaz."
"Tamam şampiyon kızma , birde lakap takmışsın kızım sen nesin lan, kız gibi davran azıcık."
Cevap vermedim , valla hiç uğraşamam ona şuan laf yetiştiremicem.
Derken diğer kişilerde geldi ve kahvaltımızı yapıp okula gitmek için ben Ege ve Ekin masadan kalktık.
"Dikkat edin çocuklar eve geri sağ salim dönün kavga etmek yok."
Diye annem bizi uyandıktan sonra biz dışarı çıkıp bir arabaya bindik bu araba büyük ihtimalle Barlas beyin arabası çünkü kahvaltı masasında ben geri geleceğim dedi ve gitmişti. Soralım o halde.
"Bu araba kimin?"
"Bu araba Barlas abimin arabası bizi her sabah okula o götürür tabi önemli bir işi yoksa." Dedi sarı fırtına
"Hmm tamam " dedim ve Barlas gelince arabaya bindik ve okula doğru yol aldık.
Okula gelince arabadan indikten sonra Barlas " Bakın kavga istemiyorum yine, ben her gün buraya gelmekten bıktım tamam mı."dedi
ve bana döndü "Aynı şey senin için de geçerli." Dedi ve gaza basıp gitti.
Okul çok büyüktü okul bahçesine gelir gelmez herkes bize bakmaya başladı daha doğrusu bana böm böm bakıyorlar.
"Sen bizim sınıftasın Ekim , ha bu arada her aklın estikçe bizim yanımıza gelmesen iyi edersin."
"Unutma ben de size bayılmıyorum. "
Okulun içine girdik ve bir iki kat çıkıp 11/A sınıfına girdik. Sadece ben ve Ekin Mert, Ege alt katta kaldı o bizden bir sınıf düşük.Boş bir sıra bulup oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Kız Torun Mu?!
Teen FictionYine klasik bebek karışması ile ilgili bir kitaptır . 17 yıl sonra gerçek ailesini öğrenen Ekim Mira şimdi ne yapacak. Özkaya ailesinin hem tek kız torunu hemde ailenin tek kızı. Sivaslı dede bakalım Ekimi öğrenince ne tepki verecek. Nasıl tek kız...