Sizin yorumları görünce yemin ederim iştaha geliyorum sürekli yazasım geliyor. Ayrıca şu an sezon finaline kadar kurguladım. Afferim bana👏👏👏
AY BU ARADA 1K OLMUŞ KİTABIM🥳🥳🥳 OKUYAN, YORUM YAPAN VE OY VEREN HERKESE ÇOOOOOOOK TEŞŞKÜR EDERİM💗💗💗💗💗💗
***
Suratıma buz gibi suyun çarpmasıyla yattığım yerden fırladım. Beynim ne olduğunu algıladıktan sonra sinirle bana su atan kişiye döndüm. Tam en yaratıcı küfürlerimi bahşedeceğim sırada üniversite arkadaşımı görmemle resmen dondum. Etrafıma baktığımda kendi odamda değil Jess'in odasında olduğumu fark ettim. Gözlerimi ne olduğunu anlamaya çalışır gibi kısıp, bir Jess'e bir de eve baktım. En son ben, Vegas ve First barda bir şeyler içiyorduk. Ayrıca buraya kendim gelmezdim ve kimin getirdiğini tahmin etmek zor değildi. ''Yine ne boklar yedin acaba?'' Anlaşılan Jess yine küçük kıçımı kurtarmıştı. Yarım yamalak olanları hatırlar gibi oldum.**
Vegas yarı uyuklayan bedenimi kucağından indirip 109 numaralı kapının önünde durdu. ''Anahtarın nerede bebeğim?'' sorusuyla boş boş suratına baktım. Ne anahtarından bahsediyordu bu? ''Pete evine geldik. Anahtarını ver açayım.'' Ama burası benim evim değil, arkadaşımın eviydi. ''Yok ki.'' Dediğim şeye kıkırdarken Vegas anlamaz gözlerle bana bakmaya başladı. Direkt gidip kapıyı yumruklamaya başladım. ''Aç kapıyı. Ben geldim. Bak yanımda da öyle birisi var ki.'' dudağımı ısırarak yumruklamaya devam ediyordum ki belimden tutulup geri çekildim. Vegas gülüyor ve beni zapt etmeye çalışıyordu. ''Bebeğim sakin ol. Ev arkadaşın mı?'' Tam konuşacağım sırada kapı açıldı. Arkadaşım uykulu gözler ve pijamalarıyla karşımda duruyordu. ''Pete'in ev arkadaşı mısın?'' Vegas bana kullandığı ses tonuna zıt soğuk bir şekilde konuştu.Arkadaşım bir bana bir de Vegas'a baktı. ''Ah, evet benim. Ev arkadaşıyız biz.'' Vegas beni zorla içeri sokmuştu. Ama benim evim değil ki burası. ''Odası nerede?'' Yok ki benim odam. ''Şeyde, koridorun sonundaki oda. Zaten iki tane var bulursun.'' Vegas beni tekrar kucağına alıp odaya götürdü. Yatağın örtüsünü kaldırıp içine yatırdı. Tam geri çekilecekken boynundan tutup kendime çektim ve boynuna minik bir öpücük kondurdum. ''Gidecek misin?'' Gitmesin ama. ''Hadi uyu artık bebeğim.'' Daha sıkı sarıldım ona. ''Uykum yok.'' direkt dudaklarına bakıyordum. Onun da gözleri dudaklarıma indi. Kafamı hafifçe öne doğru uzattım. Geri çevirmedi beni. Sıcak dudaklarını benim alkolle karışık dudaklarıma bastırdı. Diller yoktu. Hız ve acele yoktu. Yoğun ve sıcaktı. Dudaklarıyla seviyordu beni. Üst dudağımı öyle nazik öyle yavaş öpüyordu ki ağlamak istedim. Ellerimle yanaklarını kavrayıp kendime daha çok çektim. Öpücük derinleşmeden yavaşça geri çekildi ve son kez dudaklarıma kısa yumuşak bir öpücük verdi. ''Tatlı rüyalar.'' Yanağında duran avucumu öptü ve gitmek için ayaklandı. Odanın ışığını kapatıp çıktı. Ben de tüm gece öptüğü elime baktım, dokundum ve hissettim. Ne hissetmem gerektiğini bilmeden hissettim.
**Avucumun içi ile alnıma vurdum ve dün geceye bir kez daha lanetler okudum. ''Dökül çabuk.'' Tam konuşacağım sırada kapı çalındı. Jess hızlı adımlarla kapıya gitti ve açtı. Birkaç dakika sonra benim adımı seslendi. Çatlayan başımı göz ardı edip yanına gittim. Gittiğimde günün ikinci şoku gelmişti. Çünkü bir kargocu ve bir sürü markalardan paketle ayakta dikiliyordu. Jess'in konuşması ile şaşkın gözlerimi ona diktim. ''Pete Pongsakorn bu kişi. Sen mi verdin bunları?'' Tanrı aşkına oradan bakılınca milyoner gibi mi duruyordum. ''Kim tarafından verildiğini öğrenebilir miyim?'' Umarım sen değilsindir diye geçirdim içimden. ''Maalesef efendim. Siparişi veren kişi gizli tutulmasını istemiş. Lütfen şuraya imza atar mısınız? Yetiştirmem gereken bir sürü paket daha var.'' Kargocuyu daha fazla oyalamadan imzayı atıp paketleri Jess ile birlikte içeri taşıdık. ''Jess seni uyarıyorum hiçbir paketi açma. Telefon görüşmesi yapmam gerek.'' Hemen odadan ayrılıp mutfağa gittim ve Vegası aradım. Bir kaç çalış sonrası telefon açıldı. ''Sen mi gönderdin onları.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Betrayal or Love || VegasPete
Fanfic"Pete tarafını seç" Girdiğim bu savaşta yine kaybeden olarak çıkmıştım. Yine kaybetmiştim. Hiçbir şeyim kalmayana kadar her şeyimi kaybetmiştim.