Malfoy'un Avukatı

-1-

Başlamadan önce söyleyim, buradaki kurgu hogwartsta değil normal yaşamda geçiyor. Sadece draco Malfoy ve ailesi aynı<3

Başlama tarihi alalım👉🏻

Beklemekten soğuyan kahvemin son yudumunu alıp yeşil fincanımı ahşap sehpanın üzerine bıraktım. Oturduğum yumuşak, tekli koltukta hafif kıpırdandım. 1+1 evimdeki küçük balkonumda sonunda istediğim yerde olmanın keyfini çıkarıyordum. Bu konuma gelebilmek için çok çalışmıştım. Ailemden, akrabalarımdan, beni aşağıya çeken tüm insanlara rağmen başarmıştım.  Ama henüz hayat benim için yeni başlıyordu. New York'a taşındıktan sonra burada çağın daha farklı yaşandığını, benim zor olarak adlandırdığım hiç bir şeyin izi yoktu. Bu insanlar benim doğduğum sıkıntılarla doğmuyordu. Refah seviyesi yüksekti.

Bildirimle ekranı aydınlanan telefonum saatin kaç olduğunu görmeme yetmişti. Telefonu elime alıp bildirimi açtığımda yeni bir iş için mail'ime gelen mesajı okudum. Yarın onlarla görüşmemi istiyorlardı. Gri ince bilgisayarımı yatak odamdan alıp tekrar balkona geçtim. Bana mesaj atan sekreterin kim için çalıştığını, neden bana ihtiyaçları olabileceğini araştıracaktım.

Camila García isimli kadın, iş adamı olan Draco Malfoy ve Malfoy ailesi ile çalışıyordu.  Biraz Malfoy şirketini araştırdığımda geçen ay gerçekleşen polemik tekrar karşıma çıkmıştı. Anlaşılan dava için avukata ihtiyaçları vardı.

Kafamın içi soru işaretleri ile dolsada saat ilerlediğinden bilgisayarımı kapatıp yatak odama doğru ilerledim. Küçük banyoda işlerimi hallettikten sonra gözlerimi yumdum.

Gözlerimi açtığımda saat dokuzdu. Görüşmeye bir buçuk saat kalmıştı. Hızla duşa girip çıkmıştım. Kendime yulaf lapası, üzerine kırmızı meyveler ve fıstık ezmesi ile doyurucu, sağlıklı kahvaltı hazırlamıştım. Kahvaltı etmek benim için işkenceydi ancak kahvaltı etmeyincede midem bulanıyordu. Kahvaltımı edip ortalığı toparladıktan sonra gardırobumun önünde durarak ne giyeceğime bakınıyordum. Resmi olacağını söylememe gerek yok zaten..

Hava yağmurlu olduğu için siyah boğazlı kazak, dar pantolon ikilisi yapmıştım. Üzerine uzun ince, aynı zamanda bej rengi olan kabanımı atmıştım. Elime bej prada çantamı alıp içine telefonumu koydum. Saatimi, küpelerimi taktığımda aynada kendime son kez bakıp evden çıktım. Makyaj olarak yüzüme kapatıcı sürdükten sonra rimel,ruj,allık yapmıştım. Saçlarımı açık bırakmıştım.

Malfoy şirketinin önünde durduğumda arabamı valeye teslim edip dışardan görüntüyü izliyordum. Çok büyük ve parlak bir şirketti. Para kokan bina yanında şimşek çakmasına rağmen gösterişinden ödün vermiyordu.

Asansörleri kullanarak beşinci kata çıktım.
Camila beni karşıladı.

"Hoşgeldiniz Bayan Smith." diyip elini uzattı. Elini tuttuğumda tekrar konuşmaya başladı.

Camila:
-Ben Camila, Bay Malfoy sizi bekliyor. Toplantıda birlikte olacağız. sıcak bir gülümseme vererek:

"Memnun oldum Camila, bana Lily demen yeterli." diye konuştuktan sonra ikimizde toplantının olacağı yere yürümeye başladık. İçeriye girdiğimizde kapalı olan havaya Siyah duvarlar eşik etmişti. Ortada duran masaya siyah deri oturma yerleri koyulmuştu. Belki bu odanın tek aydınlık tarafı uzun tavandan asılan lambalardı. Odanın sağ tarafı full camdan oluşuyordu. Baş sandalyeye oturmuş içkisini yudumlayan adam bizi görünce gözlerini çevirdi. Elini uzattığında elimi uzatarak sıktım.

"Hoşgeldiniz. Buyrun oturun." dediğinde bu kadar kibar karşılayacağını düşünmemiştim doğrusu. Mafya tarafının olduğunu da biliyordum çünkü New York'ta bir avukatsanız şehirin karanlığının içine girmeniz gerekiyor.