-4-

431 19 5
                                    

Geç olmaya başladığında herkes yataklarına yönelirken Narcissa bana da oda ayarlattığını söyleyerek kalmamda ısrarcı olmuştu. Kabul. ettiğimde yüzünde büyüyen gülümsemesi sarhoş draco'ya döndüğünde soldu.

"İçme demedim mi oğlum sana ben?" diye söylenirken kolundan tutup kaldırmaya çalışmıştı ancak Draco bu duruma hiç yardımcı olmuyordu. Nefes nefese kalan kadını durdurarak onun gitmesini istediğimde itiraz etsede ikna edebilmiştim. O gittikten sonra uykuyla uyanıklık arasında gidip gelen koca bebeğe döndüm.

"Belasın biliyorsun değil mi?" diye kendi kendime konuştuğumda omzunun altına girmiş onu yürütüyordum. Okulundan arkadaşlarından anlamadığım şekilde bahsediyordu. O ne dediğini bilmezken bende onun ne dediğini anlamıyordum. Odasına getirip yatağa attığımda olduğum durumun gerçekliğini sorgulamamıştım. Mafya lideri etrafa korku salan o adam yatakta çocuk gibi bükülmüş uzanıyordu. Onu yatırdıktan sonra ayağa kalkacakken kolumu çekmesi nedeniyle bende onun yanına düştüm. kaşlarım çatıldığında mırıldanarak konuşmaya başladı.

"Biraz böyle kal Lily. Lütfen." diye sayıkladığında yanında yatıyordum. O tamamen sızdıktan sonra yataktan kalkmadam gözüm komidine ilişti. Çerçevede -tahminim doğruysa- Narcissa, Lucius, Draco ve tanımadığım bir kızın birlikte çekildikleri resim vardı. Draco resimde beş yaşlarındaydı. Yanındaki kızın omzuna elini atmış gülüyordu. Kız kollarını Draco'nun beline sarmıştı. Kızın Draco'ya benzemesi bir yana aksine gözleri kahverengiydi. Saçları sapsarı, dalgalıydı. Kafasındaki pembe tokalar onu iyice tatlı göstermişti. Kardeşi miydi acaba diye düşünürken uyuyan Draco'ya döndüm. Garip birisiydi, asla zararlı olduğunu düşünmüyordum. Tamamen ön yargı oluşturulmuştu ona karşı.

Büyük kapıyı yavaşça açtığımda geniş koridor önüme çıktı. Kendi odamı bulmak istesemde nerede olduğunu bilmediğim için bulamayacaktım. Draco'nun yanına geri döndüm. Gardırobunu aralayıp kendime kısa şort, üzerime beyaz bir tişört aldım. Aşırı büyük olsada başka şansım olmadığı yüzünden kıyafetleri giydim. Yavaşça  odadaki koltuğa yerleşirken üzerinde duran battaniyeyi hafifçe üstüme aldım. Hızlıca sabaha geçmeyi umarak gözlerimi kapadım.

Kapı çalınma sesi ile uyandığımda, Draco'da yatakta doğrulmuş kapıya bakıyordu. Komutunun üzerine giren Alyssa konuştu.

"Günaydın uykucular, kahvaltıya geliceksiniz değil mi?" dedi. Kafamı olumlu anlamda sallarken Draco'nun "Evet." cevabıyla çok geçmeden Alyssa bizi yalnız bıraktı. Ayağa kalkıp odadaki banyoya doğru ilerlerken Draco'nun sesi ile durdum.

"Çok yakışmış. Bundan sonra benim kıyafetlerimi giyersen daha güzel olursun."

"Senin siyah gömlek, ceket ve pantolonundan başka renkli iki kıyafetin var Draco." dediğimde güldü. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra banyoda kendi kıyafetlerimi tekrardan giydim. Dün giydiğim gri boğazlı kazağım, yırtık dar paça pantolonum kötü görünmüyordu. Saçlarımı topuz yaparak halletmiştim. Topuz gerçekten bir kurtarıcı olabilirdi. Banyodan çıktığımda Draco'nun hazırlanmış, yatakta oturup beni beklediğini gördüm önünde durduğumda şaşkın ifademle konuştum.

Lily:

-Renkli bir şeyler giymişsin. Gelişme var. Yarı gülerken oda üzerine tekrar baktı. İçine krem kazak, üzerine kadife kahverengi ceket, kahverengi üzerinde beyaz çizgileri olan pantolon giymişti. Sonbahara gayet uygundu. Altına ise beyaz converselerini geçirmişti.

 Altına ise beyaz converselerini geçirmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Malfoy'un AvukatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin