Draco ile bahçede geçirdiğimiz özlem dolu dakikalar korumasının bizi bölmesiyle kısa sürmüştü. Draco'nun korumaya sinirlenişini farkedip gülmüştüm. O gerçekten beni seviyordu. Bende onu seviyordum. Ama onu o pis sarışını kucaklarken gördüğüm zamanki hali aklımdan çıkmıyordu. Bu olay neredeyse her aklıma gelişinde beni mahvediyor, kararlarımı da etkiliyordu. Kararlarımı etkilemesi çok normaldi. Siz sevgilinizi bu şekilde görseniz aynısını düşünmez miydiniz?
Onunla artık aramda görünmez mesafelerin olmasını istemiyordum. Artık dudaklarımızın arasına girecek somut soyut hiçbir türlü neden istemiyordum. Ömrümün sonuna kadar dudaklarının üstünde yaşayabilirdim. Onu çok özlemiştim.
Koruma gelince Draco'nun kucağından kalktım. Kulağına bir şeyler fısıldadıktan sonra yanımızdan ayrıldı. Küçücük şey yüzünden kucağından kalktığım için sinirlendim. Draco'nun yüzü gülmüştü.
"Neden gülüyorsun?" dedim. Yüzümde gezinen gözleri telefonuna kaydı.
"Akşam öğreneceksin."
"Peki sen işlerini hallet o zaman, bende odana gidiyorum." dedim. Oturduğum yerden kalktım. Kal demesi için bekliyordum.
"Bir daha ne zaman seni öpebilirim? Ne zaman kucağıma alabilirim?" sorduğu soruyla gülümsememe engel olamadım.
"Akşam öğreneceksin." dediğimde gözlerini devirdi. Onun dediklerini ona dememe gıcık olmuştu.
"Bu akşam çok önemli bir akşam olacak denese." dedi. Yerinden kalktı. dağıttığı yeri hizmetçileri zaten toplardı. Keşke hizmetçilerim olsa evimde diye içimden geçirmeden edemedim.
Gözleri dudaklarımdayken benim gözlerimde onunkilerdeydi. Kendimi toplayıp içeriye girdiğimde Meltem abla beni karşıladı.
"Sana bir şeyler hazırlayayım mı? inceciksin azıcık kilo al bak, sana çok yakışır."
Meltem abla Türk'tü. Elinden her yemek her iş gelirdi. Hizmetçileri kontrol edende bir nevi oydu. Draco Türk mutfağını sevdiğinden aşçısı olarak onu tercih etmişti. Çok iyi bir kadındı.
"Yok Meltem Abla hiç gerek yok. Acıkmadım."
"Draco şu kıza bir şey de oğlum. Ölecek açlıktan." Draco Meltem ablaya gülerken durmak in kendini zorladı.
"Lily gerçekten bir şeyler yemen lazım." Draco hak verince Meltem abla konuşmaya başladı. İkisinin çabaları sayesinde ikna oldum. Meltem abla atıştırmalık hazırlayacaktı.
"Tamam canım ben odana getiririm git dinlen." kibar ve nazik oluşu içimi ısıtmıştı. "Teşekkür ederim." Draco evden ayrılırken bende kendi odama girdim. Addison'u aradım. Bayadır onunla konuşamamıştım.
"Addison?"
" Lily hanım? Sonunda bir arkadaşınızın olduğu aklınıza geldi demek.." evet boku yemiştim
"Özür dilerim Add, nasılsın? ne yapıyorsun?" dedim.
"Biraz daha resmi konuş istersen böyle olmadı(!)"
"Şımarma eşek. Özledim seni görüşemedik."
"Görüşelim canım senin Draco- pardon patronuna zaman ayırman bittiyse." neyi kastettiği belliydi.
"Ya Addison! Sende hemen fesat düşün zaten." kızdığımı anladığında telefonun ucundan gelen gülme sesini duydum.
"Yani Draco'da kal dediğime pişman oldum. Artık ne kadar sana bir şey olmasından korktuysa yüzünü bize göstermiyor. Yalnız ondan önce ben vardım söyle ona!" dedikleriyle gülüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Malfoy'un Avukatı
FanfictionKaranlığın içinde önümü göremesem de nefes alışverişleri yolumu aydınlatıyordu..