>Draco'dan
"Sooonraaa, iki küçük bebek istiyorum. Sana benzesinler. Sarı kafalı, mavi gözlü yaramaz olsunlar." dediğinde güldüm. Bu kızın tatlı tatlı konuşması için illa sarhoş olması mı gerekiyordu.
"Ee, güzelim bu anlattıklarının şirketimle ne ilgisi var?" diye bilerek konuştuğumda kaşları çatıldı.
"Sen çocuğumuz olsun istemiyor musun Draco?!" kollarını göğsünde küsmüş gibi birleştirip dudaklarını büzdü. Dördüncü kadeh ona iyi gelmemişti. Trip yiyecektim bir de hanımefendiden.
"İstiyorum tabi bebeğim, o nasıl söz öyle." elini avucuma alıp öptüm. Çoktan gözlerini kapatmış, ayakta uyuyordu. Yarın söylediklerini hatırlamayacağına emindim
Bacaklarının altından sağ kolumu geçirdim. Sırtına ise sol elimi koyup onu kucağıma aldım. Başı omuzuma düştüğünde burnumu saçlarının arasına soktum. Unutmayacağımı bildiğim o kokuyu burnuma doldurdum.
Onu getirdiğim yer gençken babamın annemi getirdiği orman eviydi.Şuana kadar hiç bir kız arkadaşımı getirmemiştim. Buraya gerçekten evin manevi anlamını anlayabilecek kişiler gelmeliydi. Lily henüz bilmiyordu ona da anlatacaktım. Sabah beni sorulara boğacağını biliyordum. Meraklı hallerini seviyordum.
Yavaşça yatağa bıraktıktan sonra üzerini örttüm. Açık olan camı kapattım. Her ne kadar orman evi desemde Malfoylara ait olan bir yapının eski, bakımsız olmasını beklemeyin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Malfoy'un Avukatı
FanfictionKaranlığın içinde önümü göremesem de nefes alışverişleri yolumu aydınlatıyordu..