Draco ile yediğimiz akşam yemeğinden sonra beni malikaneye getirmişti. Üstümü değiştirmiş ve yatırmıştı. Kahvaltımı ettikten sonra Ian'la buluşmak için hazırlanıp malikaneden çıktım. Draco adamlarına tembihlediği için ısrarla beni gideceğim yere bırakmaları gerektiğini söylediler. Onları zor duruma düşürmemek adı a kabul ettim ve jeep'e bindim.
Yaklaşık bir saate konuma gelmiştik. Koruma kapımı açarak inememi kolaylaştırdı.
"Lily Hanım, bizde sizinle geliyoruz."
"Hey saçmalama! O kadarına izin veremem!"
"Draco Bey'in kesin emri var olmaz." Derin nefes alıp verdiğimde mimiksiz bir şekilde önüne bakıyordu. Yüzüme bakmadan konuşmuştu.
"Yüzüme neden bakmıyorsun?"
"Efendim, işleri zorlaştırmayın lütfen. Biz sizi bekliyor olacağız."
"Ugh, peki." sinirle mırıldanarak içeriye girmek için kapıyı çaldım. Ian gülümseyerek kapıyı açtı. "Hoşgeldin." dedi ve sarıldı. Kollarımı boynuna dolayarak selam verdim.
"Hoşbuldum.""Kapıda kalma içeriye gel." Dediğine kafamı onaylarcasına salladım ve stüdyo dairesinin içine girdim. Korumaları tabii ki kapıda bekletecektim. Üç odalı mütevazi bir yerdi. Amerikan mutfak tarzı sayesinde oturma odası ile mutfak birleşikti. Yatak odası ve banyosu vardı. Kahve tonları daireye hakimdi. İnsana güven,sıcaklık veriyordu. Malikanedeyken çok büyük olduğundan kontrol edemiyor ve korkuyordunuz.
"Bir şeyler içer misin?" sorusuyla kafamı iki yana salladım. "Hayır teşekkürler." L şeklindeki koltuğu eliyle işaret ettiğinde üzerimdeki elbiseyi düzelterek oturdum. Sessizliği bozdu.
"Avukat oldun demek, aslında hatırladığıma göre okulu bırakmak istediğini söylemiştin." Ian benimle aynı fakültede değildi. O İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyorken ben Hukuk fakültesindeydim. Hukuğa, adalete ne kadar aşık olsamda zor bir bölümdü. Üçüncü sınıfta artan dersler yüzünden zorlanmaya başlamıştım. Kendime ayıracak zamanım bile kalmıyordu.
"Evet, bir ara düşünmedim değil. Sanırım beni hukuğa olan sevgim durdurdu." dedim üniversite anılarımı aklımdan silerek.
"İyi ki durdurmuş o zaman." dedi. Biraz yaşlanmış duruyordu.
"Sen ne iş yapıyorsun şimdi?" dedim sohbetimizi uzatmak adına. Nefes alıp verdi. Bana önceden anlattığına göre yazılım okumak istemişti ama olmamıştı.
"Ben bir lisede öğretmenim. Ancak yazlımla ilgilenmeyi sürdürdüğümden böyle işleri hala yapıyorum.." Elini ensesine attı.
"Anladım..Peki istediklerim nerede?" sorumla oturduğu yerden kalkarak başka bir odaya girdi. Orada biraz oyalandıktan sonra elindeki
flashbellek ile geri döndü. Ayağa kalktım ve önünde durdu."Her şey burada. Umarım yardımcı olabilmişimdir."
"Çok teşekkür ederim, tabii ki yardımcı oldun." Ayaklarımın ucunda kalkarak ona sarıldım. Ellerini belime koyarak karşılık verdi.
"Dışarıdaki adamlar da neyin nesi?" Ahh aptal Draco senim yüzünden insanları korkutuyorum.
"Birtakım koruma diyelim." uzun sessizlikle gözlerime baktı. Ellerini teslim olur gibi kaldırdı. "Tamam senin işlerine karışmayacağım ama kendine dikkat et." güldüğümde oda güldü. Teşekkür edip oradan ayrıldım. Arabaya binip malikaneye doğru yol aldım. Kim olduğunu bulmuştum ve bu iş artık bitecekti. Daha Steve pisliği ile uğraşmam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Malfoy'un Avukatı
FanfictionKaranlığın içinde önümü göremesem de nefes alışverişleri yolumu aydınlatıyordu..