güneşin yüreği

otuzdört'

"Herkese merhaba. Bunu videoda açıklamamışım, editlerken fark ettim ve evet, bu videonun girişi de böyle olmuş oldu. Bu vlog, haftalık vlog çekmediğim için çektiğim bir günlük vlogtur, yey!"

intro girer

"Ben Kookie, kanalıma hoş geldiniz. Aslında dört haftadır çok güzel bir seri yakalamıştım, bu dinamiği siz de sevdiniz. Ama bu hafta hem iş hem kişisel hayatım o kadar yoğun ve tempoluydu ki kamerayı alıp iki dakika bir şey çekmek bile eziyet olacaktı. Başta denemedim değil ama cidden çok zordu, huh. Ben de hazır biraz durulmuşken Cumartesi gününü kayda alayım dedim, ehe. Haftalık vloglara nazaran kısa bir video oldu fakat siz her halükarda Çarşamba günü videosuna ulaşmış oldunuz. Daha fazla konuşmadan sizi videoya yollamalıyım evet, iyi seyirler!"

Arabasına atlar, hızlı çekimle biraz etrafı da çekerek bir apartmanın önüne gelir.

"Bugün biraz seyahat edeceğiz. Yalnız da değilim, daha önce videolarımda gördüğünüz Koreli arkadaşım da benimle olacak. Ondan Korece öğreniyorum, bunu söylemiş miydim? Belki bu videoya biraz bunu da koyarım, ehe. Aramızda kalsın, çok ciddi bir öğretmen. Şimdi onu almaya geldim, birazdan burada olur."

Taehyung gelir.

"Heyy! Nasılsın, heyecanlı mısın? Kamerama merhaba de!"

"Merhaba."

"Haha, hala buna alışmış değil. Tüm gün seni çekeceğim, hazır olsan iyi olur."

Taehyung sadece sessizce gülümser ve birlikte arabaya binerler.

"Gideceğimiz yer, Boston!"

Arabada müzikle eğlenerek yola devam ederler. Bir ara güzel bir manzara gördükleri için Jungkook durup, etrafı çeker.

"Biraz acıktığımız için mola verdik. Burada güzel bir restoran bulamadık, çok yol üstü bir yer. Sadece şu köşedeki hamburgerci var. Aslında Taehyung böyle hazır yiyecekleri pek sevmez, değil mi? Ama dediğim gibi başka seçeneğimiz yok."

"Hamburger yerim, sorun değil."

İ

çeri girip bir masaya otururlar ve sipariş verirler.

"Şu an onu çektiğimi bilmiyor. Mail gelmiş, bakması gerekiyormuş. Vayy! Amma da iş adamı gibi gözüküyor değil mi? Onu yakışıklı bulduğunuzu biliyorum, yorumlarınızı gördüm ehe."

"Olamaz! Yakalandık, haha!"

"Beni gafil avlamaya bayılıyorsun."