8. Bölüm - İhanet ve Ceza

85 23 219
                                    

Güneşli bir gündü. Tepede ki yakıcı sıcaklık, ayak bastığım yerleri bile kavurmuştu. Ayaklarımdan bedenime yükselen acı ile eğildim ve nedenine baktım. Ayaklarım yanıyordu çünkü çıplaktı.

Neden yolun ortasında çıplak ayakla dolaştığımı bilmiyordum. Üzerimdeki siyah elbise sıcağı daha da çok çekerken alnımdan akan terleri sildim. Gözlerimi elimle korumaya çalışırken, uzaktan gelen bir arabayı fark ettim. Tam o sırada güneş kayboldu, fırtınalı hava rüzgarını üzerime itti. Arabayı hala görüyordum, yolun ortasından çekilmeye çalıştım fakat ayaklarımı hareket ettiremiyordum. Olduğum yerde kalırken, korkuyla nefesim kesildi. Bir kaç saniye sonra bana çarpacak olan araba, aniden, arkamdan gelen bir başka arabayla çarpışınca dudaklarımdan kopan çığlık bana bile yabancıydı.

Kaosun gürültüsünden hemen sonra gelen sessizlik eşliğinde olanları sindirmeye çalıştım. Arabalar paramparça olmuştu. İkisinin de üstünden duman çıkarken arkamdan gelen arabadan bir el çıktı. Ağlayarak oraya gitmeye çalıştım fakat ayaklarımı hala hareket ettiremiyordum. Ben çabalarken bir ses yükseldi. "İclal!"

Olduğum yere yığıldım. Bir kez daha "İclal!" dedi. Cihan'dı bu. Onun sesiydi. "Cihan? Neler oluyor? Neredesin?" derken hıçkırmaya başladım. "Yanıma gel." Bunu demesiyle çözülen ayaklarım ona doğru koşmaya başladı. Gördüğüm manzara ağlamamı arttırırken yanına çöktüm. Kanlı eliyle elimi tuttu. Her yerinde kan vardı. Patlayan camlar vücudunda yer tutmuştu. "Ağlama." dedi Cihan. Daha çok ağladım. "Gitme." derken sesim fısıltıyla çıkmıştı. Cihan'ın kapanan gözleri fısıltımı rüzgara kattı. Yankılandı, ama o gitmişti.


******

Ağrıyan başımla gözlerimi aralamaya çalıştım. Bu bana şu an dünyanın en zor işiymiş gibi geliyordu. Gördüğüm kabusun etkisi hala üzerimdeyken, kısık da olsa gözlerimi açabildim. Nerede olduğuma bakmak için biraz kıpırdayınca arkamdan bir ses yükseldi. "Sonunda uyanabildin İclal. Bende senin için endişelenmeye başlamıştım."

"Sen kimsin?" diye sordum. Kısa kesmesi gerektiğini ses tonumdan anladığını umarak.

"Ben kimim?"

Biraz bekledim. Devam edip sinirimi bozabilirdi ama o sustu. Bu daha da çok sinirimi bozmuştu. "Kim olduğun umurumda değil. Bırak beni!" dedim sesimi yükselterek. Gülüşü kulağıma geldi. "Benim kim olduğumu sen bulacaksın İclal. Kolay gelsin." dedi, ardından kapının kapanma sesi geldi. Sinirle hareket etmeye çalıştım fakat öyle sıkı bağlanmıştım ki kılımı bile kıpırdatamıyordum. Yine de dakikalarca denedim. Olmadı. Etrafı incelemeye çalıştım. Ama kendi çevrem dışında hiçbir şey göremiyordum. Sadece benim olduğum yer küçük bir daire içinde ışıklandırılmıştı.

Bu durum, derin bir sıkıntıyı içime saldı. Aldığım nefesi hissedemediğim bir kaç saniye geçti. Sakinleşmeye çalıştıkça kaçırıldığımı sindiriyordum. Dolan gözlerim akmaya başladı.

'Burada kimse yok, güçlü olmak zorunda değilsin İclal' demişti annem, elektriklerin gittiği bir gün beni odamda ağlamamaya çalışırken görünce.

Hıçkırdım. Onları özlüyordum. Eve geldiğimde beni kapıda karşılayan annemi, ayağıma dolanan küçük kardeşimi, ölesiye özlüyordum. Tüm bunlarda başıma o yüzden geliyordu. Ölesiye özlediğim için.

Sessizce ağlamaya devam ettim. O sırada bir nefes sesi duydum. Hızla başımı kaldırıp görmeye çalıştım. "Kim var orada?" derken biri öksürmeye başladı. Gözlerim şaşkınlıkla açıldı, "Ata! Ata, sen misin?" diye bağırdım. "İclal?"

"Sensin! Şükürler olsun, iyisin." Bunu dediğim an tam karşımda ki Ata'yı gördüm. Şimdi o da benim gibi bir ışık dairesinin içindeydi.

Gözleri ışıkla kısıldı. Alnından akan kan yüzünün yarısını boyamışken çok kötü gözüküyordu. Yarası derin olmalıydı. "Neredeyiz biz? Annem nerede?" derken kendine gelmişti. Yorgun bir tonla "Bilmiyorum, bende yeni kendime geldim." dedim. Bir küfür savurarak iplerden kurtulmaya çalıştı. "Boşuna çabalama, çok sıkı bağlamışlar. Açılmıyor." dedim. Durdu ve derin bir nefes alarak bana döndü. "Sen iyi misin? Bir şey yaptılar mı?" Olumsuzca kafa salladım. "İyiyim ben. Bir adam vardı. 'Kim olduğumu bul' deyip gitti. Gelmesini beklemekten başka çaremiz yok."

SIRADAKİ KİM?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin