"Sen yağmurları sevdiğinde
Ben vazgeçmiş olacağım.
Bu şehir ismimizi bildiğinde
Ben gitmiş olacağım."Cem Adrian
*******
Sessizce yağan yağmuru izliyordum. Camdan düşen damlalar, gözlerimdekilerle birdi. Ağlıyordum. Her damlada içimden bir parça eksiliyordu. Ama o parçayı açığa çıkaran da bendim. Kapkaranlık yolumda onu ışık sanmıştım. Tutunursam yolumu kaybetmem, bir daha düşmem sanmıştım.
2 saat önce
"Bende beni affetmeni her şeyden çok istiyorum." Söylediklerimle duraksadı. Yanlış bir şey mi söyledim diye düşünürken yüz ifadesini değiştirdi ve ilgili sesiyle "Sonra konuşacağız. Odana çıkıp uyu. Çok yoruldun bugün." dedi ve kendi odasına adımladı. Görmese de kafa salladım. Düşünemeyecek kadar yorgundum, yavaşça odama çıktım. Tüm gün boyunca adrenalin salgılanan bedenimdeki acıları yeni hissetmeye başlamıştım. Geçen gece araba camının kestiği karnımdaki sıyrıklar, kaçırıldığımız da aldığım darbeler, hiç durmadan ağladığım için yanan gözlerim.. Üstümü değiştirdim, kurumuş kanları temizledim fakat karnımdaki kesiklerle yatamadım. Zorla aşağı kata, mutfağa indim ve ağrı kesici aradım. Bulduğum en ağır ilaçtan iki tane alarak içtim ve mutfaktan çıktım. Sancaklı'nın sesini duyana kadar duraksamamıştım.
"Evet, eve getirdim. En iyisi gözümün önünde olması." Ne yani? Sırf beni gözetlemek için mi yapmıştı bunu? Affetmemiş miydi? Şaşkınlığım hemen ardından söyledikleriyle yerini rahatlamaya bıraktı. "Çok düşündüm Ata. Senin söylediklerini de onun söylediklerini de, zihnimde defalarca tekrarladım. Ailesi söz konusu olunca sınırı yok. Benim gibi. O yüzden onu affediyorum. Ama hala şüphelerim var. Ona güvenebilir miyim, bilmiyorum."
Bunun için elimden gelen her şeyi yapacaktım. İçimde büyüyen rahatlamayla merdivene yönelmiştim ki, kılımı dahi kıpırdatamayacak duruma geldim. "Onu olmayan kız kardeşimi korur gibi koruyacağım. Bunun için kendime söz verdim."
Şimdi
Bana bir an bile olsa yeminimi unutturmuştu Cihan. En büyük hatam buydu aslında. Güç yerine huzuru seçmem. Ama artık eskiye dönmem gerekiyordu. Eski gücüme. Bunu yapacaktım. Hırsla yaşlarımı sildim ve ayağı kalktım. "Kendine gel. Ne için yaşadığını unutma. İntikam istiyorsun. Ve alacaksın. Bundan sonra kimse ağladığını görmeyecek. İstediğini al ve yok ol bu dünyadan." dedim, perdeyi kapatarak yatağıma geçtim. Acımı kabullenmekten başka çarem yoktu. Öldürmeyen acı güçlendirir saçmalığını tek doğrum olarak kabul edecektim ve gerekirse acıyla beslenecektim.
Evet, bunu yapacaktım!
******
"Günaydın."
"Günaydın." diyerek hazırladığı masaya göz ucuyla baktım ve kendime kahve hazırlamaya geçtim. "Kahvaltı yapmayacak mısın?" diye sorduğunda kafamı olumsuzca salladım. Yüz ifadesini göremiyordum fakat şaşırdığına emindim. "İyi misin?" diyerek yanıma yaklaştı. Ona bakmadım. "İyiyim." diyerek kahveyi bardağa döktüm ve mutfaktan çıkıp salona geçtim. Bir kaç dakikanın ardından yanıma geldi. Anlam vermeye çalışıyordu. Kardeşi gibi gördüğü kızı korumak içindi bunlar. Yanıma oturarak bir bacağını kendine çekti ve bana dönerek "Konuşalım mı artık?" diye sordu. Bende ona döndüm. İfadesiz suratımı korumaya çalışıyordum. "Ne bilmek istiyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRADAKİ KİM?
Mystery / Thriller13 sene önce ailesini katledilmiş olarak bulan İclal İlhanlı hayatını intikamına adar. Ailesinin katilini bulabilmek için her türlü yola çıkmaya hazır olan İclal'in yolu Harun Güç ile kesişir. Ona olan minneti boyun eğmesine sebep olurken yardımını...