Birkaç şeyin tadına daha baktıktan sonra mutfaktan çıkmışlardı. Koridorda yürürken yine sessizleşmişlerdi. O sırada karşıdan Minho ile Jisung gülüşerek geliyordu. Jisung geleli daha günler bile olmamıştı ama şimdiden flört etmeye başlamışlardı.
Hyunjin ikisininde flört etmesinden bıkmıştı. İş yerine flört etmeleri canını sıkıyordu."Minho Bey ve Jisung!"
Hyunjin'in aniden bağırması Seungmin'i ürkütmüştü. Minho ve Jisung ise yakalanmanın verdiği korkuyla karşılarında ki adama bakakaldı.
"Ah efendim kusura bakmayın, hemen işimin başına döneceğim."
Jisung mahçup bir şekilde konuştuktan sonra oradan ayrıldı.
"Oo kuzen ne bu asi tavırlar, biraz relax."
"Minho Bey, aramızda ki saygıyı bozmayalım lütfen."
"Of şöyle kasıntı kasıntı davranma. Ha bu arada bu beyefendi kim?"
Minho, Seungmin'i işaret ederek sormuştu.
"Kendisi Kim şirketinin sahibin oğlu, Kim Seungmin."
"S-seungmin mi?"
Minho bir an da gülmeye başlamıştı. Seungmin ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"Minho Bey!"
"Şu enişte mevzusu olan çocuk mu? Hani senin-"
Minho sözüne devam ederken, Hyunjin ağzını kapatmıştı.
"Sussan mı artık ha hyung?"
Hyunjin sinirle Minho'nun kulağına homurdanmıştı.
"Enişte, napıyorsun? Adamı boğacaksın."
Seungmin, Hyunjin'in yaptığı garip hareketler karşısında şaşkınlıkla konuştu.
Hyunjin ise durumun garipliği anlayıp, kuzenin ağzından elini çekti.
"Hyunjin, öldürüyordun beni kuzen."
"Minho Bey artık işinizin başına, etrafta dolanıp durmayın."
"Dur bir dakika ya! Daha Seungminle tanışmadım."
"Tanışmanıza gerek yok."
"Var var. Merhaba Seungminciğim ben Lee Minho. Aha bu enişte diye bahsettiğin kişinin kuzeni."
"Memnun oldum."
"Bende canım."
"Ha bu arada daha demin gülmemin kusuruna bakma. Hyunjin 25 yaşında enişte oldu da komiğime gidiyor."
"Sorun değil."
"Ee sen neden geldin buraya?"
"Ben çağırdım geldi işte, uzatmaya gerek yok."
Hyunjin Araya kaynıyınca, Minho sinirle ona baktı.
"Sen bi sus, Seungminciğimle konuşuyorum ben."
"Şey ben gastronomi öğrencisi olduğum için eniştem şirketine davet etti."
"Aa anladım, o bahaneyle yani."
Dedi Minho, sırıtarak.
"Anlamadım?"
"Yok birsey canım. Neyse siz baş başa kalın bende işimin başına döneyim."
Diyerek yanlarından ayrıldı Minho.
"Sen onun kusuruna bakma Seungmin. Garip birisi, onu anlayamazsın yani."
"Ah sorun değil, eğlenceli bir kişiliği var."
"Biraz da manyak."
Seungmin, Hyunjin'in dediği şeye gülmüştü.
"Ay pardon çok sesli güldüm."
"Koskoca Hwang Hyunjin'in kayınçosusun istediğin kadar sesli gülebilirsin."
Koskoca Hwang Hyunjin'in sevgilisi olmaya ne dersin?
"Neyse enişte ben eve gideyim artık, akşam yemeğine az kaldı."
"İstersen akşam yemeğini birlikte yiyebiliriz."
"Çok isterdim ama babam akşam yemeğinde ailecek sofraya oturmamızı istiyor, bu yüzden gitmeliyim. Yine de teklifin için teşekkür ederim, başka zaman bu teklifini değerlendireceğim."
"Peki o zaman, kendine iyi bak."
"Sende enişte."
////
Sizde kendinize iyi bakın çıtır karılar 🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
enişten yesin seni
Randomseungmin enişte hyunjin enişten yesin seni söyle canımın içi ana ship: hyunmin yan ship: minsung