enişten yesin seni

15.

Hyunjin, Seungmin'i almak için kapının önüne gelmişti. Bir kaç kere kornaya bastıktan sonra, sevdiği adamın çıktığını gördü. Sarı kapüşonuyla aşırı tatlı duruyordu. Hyunjin, umarım gün boyu bu çocuğu mıncırmamak için sabredebilirdi.

"Merhaba, enişte."

"Sonunda teşrif edebildiniz beyefendi."

"Çok mu bekledin yoksa?"

"Hmm birazcık."

"Kusura bakma ya."

"Ah sadece şaka yapıyorum."

İkiside birbirine gülümsedi ve Hyunjin arabayı çalıştırdı.

"Evlilik nasıl gidiyor?"

Hyunjin, bu konu hakkında konuşmak istemiyordu.

Hadi ama Seungmin! Baş başayız ve bana evliliğim hakkında soru mu soruyorsun?

"Güzel."

"Ablamla aynı çatı altında yaşamak garip hissettiriyor olmalı."

"Yani biraz öyle, sonuçta bir zamanlar arkadaştık şimdi ise evliyiz."

"Biliyor musun enişte? İçimden bir ses diyor ki siz boşanmadan birbirinizden hoşlanacaksınız ve sonsuza kadar evli kalacaksınız."

Seungmin kendi dediği şeyle gülerken, Hyunjin bundan hiç hoşlanmış gibi durmuyordu.

"Hey şaka yaptım, sinirlenme."

"Sinirlenmedim, sadece garip hissettirdi."

"Yakışıyorsunuz aslında."

"Artık başka bir konu hakkında konuşabilir miyiz? Çünkü bu konu canımı sıktı."

Seungmin, onun sinirlenmesine şaşırmıştı. Çünkü Hyunjin'i ilk defa sinirli görüyordu. Bu konu onun canını niye bu kadar sıkmıştı ki?

"Özür dilerim, rahatsız olabileceğini düşünmedim."

Hyunjin, miniğinin üzüldüğünü görünce gülümsedi.

"Çok tatlısın, biliyor musun?"

Seungmin'in yanaklari hafifçe kızarırken, Hyunjin ona bakarken kahkaha attı.

"Hey, kızarıyorsun."

"Ah hayır, kızarmıyorum."

"Basbaya kızarıyorsun Seungmin."

"Kızarmıyorum, kapa çeneni."

"Çok ayıp Seungmin, enişteye kapa çeneni denir mi?"

"Of, uğraşma benimle."

"Daha demin resmen kızardın. Yoksa bu tatlı çocuk eniştesinden etkilendi mi?"

"Saçmalama lütfen. Hem ne kadar kaldı sinemaya varmamıza?"

"Konuyu değiştirme beyefendi."

"Enişte sus."

Hyunjin tekrar kahkaha atarken, Seungmin ona somurtarak bakıyordu.

*

Filmin başlamasına son 2 dakika kalmıştı. Seungmin, koltuklarda oturuyordu, Hyunjin ise mısırları alıp onun yanına gelmişti.

"Çok beklettim mi?"

"Hayır, zamanında geldin."

"Süper."

Film başlarken salonda sessizlik hakim olmuştu. Güzel ve sakin ilerleyen film, ikisini de rahatlatmıştı. Zira erotik bir sahne istemezlerdi.

'Seni seviyorum Gloria.'

'Bende seni seviyorum Justin ama ikimizde evliyiz. Biz birlikte olması imkansız iki aşığız, bunu sende biliyorsun.'

'Biliyorum evet ama ben yine de seni istiyorum. Her gece seninle uyumak ve her sabah seninle uyanmak istiyorum. Bunun nesi yanlış?'

'Lütfen git, ikimiz için en doğrusu bu.'

Film duygusallaşınca salonda ağlama sesleri gelmeye başlamıştı. Ağlayanlardan birisi ise Seungmin'di.

Hyunjin, onun bu haline görünce cebinden peçete çıkartıp verdi.

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim, narin beyefendi."

Seungmin hafifçe gülümsedi ve elini mısıra daldırdı. Ardından Hyunjin'in ağzına verdi. Hyunjin şaşırsa da belli etmemeye çalıştı.

"Sus yoksa bütün mısırı ağzına tıkarım."

Film de öpüşme sahnesi gelince, Seungmin yanındaki adama dönerek sırıttı.

"Beni neden böyle bir filme getirdin? Seni kötü ruhlu adam."

Hyunjin sessizce güldü ve Seungmin'e göz kırptı. O sırada küçük olanın kalbi hızla atmaya başladı.

Lanet olsun! Bu kalp niye bu kadar hızlı atıyor?

Film bitince dışarıya çıktılar ve hyunjin diğerinin şişik gözlerini görünce gülmeden duramadı.

"Hey, gülme! Duygusaldı, tamam mı? Benim gibi duygusal birisini böyle bir filme getirmek senin hatan."

"Aman Tanrım Seungmin! Sen resmen hıçkıra hıçkıra ağladın, şu gözlerinin haline bak. Aynı bebek gibisin. Agucuk bugucuk hanimiş benim minik bebeğim."

Hyunjin garip seslerle Seungmin'in yanaklarına dokunarak seviyordu.

"Of tamam, dalga geçme benimle. Hem neden filmin sonu kötü bitti? Nefret ederim kötü sonlardan."

"Senaristin aptallığı işte ne gerek vardı kötü sona. Adam'ın intihar etmesi çok saçmaydı, bence kızı kaçırsaydı."

"Of saçmalama."

"Bence intihar etmesinden iyidir."

*

Arabada olan ikili sohbet ediyordu.

"Gerçekten çok güzel bir gündü enişte. Birazcık ağlasam da beni güldürmeyi başardın."

"Rica ederim Seungmin ve ağlarken aşırı güzel gözüktüğünü söylememe gerek var mı? Bunu bildiğini umuyorum."

Seungmin kızaran yanaklarını saklamaya çalışarak eve geldiklerini gördü.

"Teşekkürler bugün için, görüşürüz."

Seungmin kapıyı açıp çıkmıştı, arabadan çok uzaklaşmadan Hyunjin de arkadasindan indi ve ona seslendi.

"Seungmin!"

Arkasını dönen genç, ne oldu der gibi bakıyordu. Hyunjin, küçüğüne yaklaştı ve yanağından öptü.

"İyi geceler."

////

YUH OPTU

OHA OPTU

CUS OPTU

😫😫😫😫😫😫😫😫😫😫😫😫😫😫