31.

360 62 13
                                    

3 AY SONRA

Hyunjin ve Minseo 3 ay önce ayrılmıştı. Aileler bu duruma fazlasıyla şaşırmıştı fakat her iki aile de bunu kabullenerek hayatlarına devam etmeye karar verdi.

Bu duruma en çok üzülen ise Bay Kim'di. Boşandıklarını öğrenince Minseo ile kavga etti ve Hyunjinle birkaç kez konuşmayı denedi. Fakat ikisi de tekrar birlikte olmalarının söz konusu bile olmayacağını belirtti.

Minseo'nun ise Hyunjin'e olan hisleri devam ediyordu. Her ne kadar üzgün olsa bile elinden hiçbir şey gelmiyordu.

Seungmin ise bu süreçte oldukça çökmüştü. Ablası sürekli onu yanına çağırıp Hyunjin hakkında konusuyordu. Ablasının hislerinin geçici olduğunu düşünen Seungmin, büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı. O gerçekten de Hyunjin çok aşıktı.

Seungmin ve Hyunjin ise 3 ay boyunca hiçbir şekilde iletişime geçmemişti.

Seungmin bir nevi aralarında ki olan herseyin çoktan bittiğini düşündü. Hyunjin ise sadece zamana ihtiyaçları olduğunu düşünüyordu.

İkisi de birbirlerini çok özlemişti. Hyunjin, küçüğünün en çok gülüşünü özlemişti. Seungmin ise onun en çok aşk dolu bakışlarını...

Hyunjin yakında onunla konuşmayı deneyecekti ama tekrar reddedilmekten ölesiye korkuyordu.

Zaman onlara ilaç mı olacaktı yoksa zehir mi?

*

"Hyung sevgilini de alıp çık odamdan."

Hyunjin karşısında birbirleriyle oynaşan çifte korkunç bir şekilde bakarak konuştu.

"Senin bu sinirin hep o çocuk yüzünden."

"Hyung uzatma ve çık."

"Tamam şimdilik gidiyorum."

Odadan çıkan ikiliye gözlerini devirdi Hyunjin. O da Seungmin ile böyle olmak istiyordu. Öpmek, sarılmak, el ele tutuşmak...

Başkaları için belki de bunlar çok normal şeylerdi. Ama Hwang Hyunjin için olağanüstüydü. Çünkü o bunları yaşayamayacağı imkansız birisine aşık olmuştu.

Kravatını gevşetti ve arkasına yaslandı. Ardından telefonu eline alıp Seungmin ile olan sohbete girdi. Onunla deliler gibi konuşmak istiyordu ama konuşmayacak kadar cesaretsizdi.

Kapının tıklanmasıyla telefonu bırakıp kravatını düzeltti. Gir komutunu verdikten sonra her zamanki gibi göğüs dekolteli Lisa'yı gördü.

İçeriye giren çalışanıyla göz teması kurmamak için önündeki kağıtlarla uğraşıyormuş gibi yaptı.

"Ne oldu?"

"Birkaç imzanızı almak için geldim efendim."

Elindeki kağıtları Hyunjin'in önüne koydu ve göğüslerinin neredeyse tamamı gözükecek şekilde onun önüne eğilerek imzalaması gereken yerleri gösterdi.

"Benden uzaklaş Lisa, imzalayacağım yerleri senden daha iyi biliyorum."

Lisa sinsice sırıttı. Minseo'dan boşandığı için patronuna karşı daha yakın davranıyordu.

"Ah Hyunjin Bey yoksa benden etkileniyor musunuz?"

Hyunjin tiksinerek karşısındaki kıza baktı.

"Şansına küs ama ben kızlardan hoşlanmıyorum."

Lisa şaşkınca patronuna baktı.

"N-ne?"

"Kovulmak için çok meraklısın Lisa, artık bu şirketten ayrılma zamanın bence geldi."

"Hyunjin bey-"

"İsmim o çirkin ağzına hiçte yakışmıyor biliyor musun? Her neyse aşağıya in ve eşyalarını topla, kovuldun."

"Ama-"

"Çık dışarıya!"

"Kızlardan hoşlanmadığınızı söylediniz. Yoksa şirkete gelen o kaltak adamdan mi hoşlanıyorsunuz?"

Hyunjin, bu iğrenç kızın Seungmin'den bahsettiğini anlamıştı. Ona yaklaşarak çenesinden tuttu ve tırnaklarını cildine geçirdi.

"Tekrar söyle!"

"O-o pislikten mi hoşlanıyorsun?"

"O pislik dediğin adam senden daha iyi, buna emin ol seni orospu!"

"K-kıçımın aşkı-"

Çenesi acıdığı için güçlükle konuşuyordu Lisa, Hyunjin ise sert bir şekilde onun çenesini bıraktı.

"Hani nerede o aşkınız? Ne zamandır göremiyorum o kaltağı. Yoksa size tekmeyi bastı mı? O yüzden mi bu siniriniz?"

Kapının sert bir şekilde açılmasıyla ikiside oraya doğru baktı.

"Yanılıyorsun orospu, ben hala buradayım."

Hyunjin, Seungmin'i görünce şaşkınlıkla ona baktı ve evet şuan ağzı o kadar çok açıktı ki bir sineğin girmesini resmen davet ediyordu.

Seungmin, Hyunjin'e göz kırptı ve kızın karşısına geçti.

"Kendin mi gidersin yoksa seni saçından tutarak ben mi sürükleyeyim?"

////

Seungum lütfen saçından tutup sürükle şu iti 🙏🏻🙏🏻

enişten yesin seniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin