33.

355 56 11
                                    

"Bu sabah babama her şeyi anlattım. Gözlerinde ki o öfkeyi görmeliydin. Beni o an öldürecek diye ödüm koptu, eşcinsel olmam hiç hoşuna gitmedi. Aslında eşcinsel olmamdan çok seninle ilişkimin olması onu şaşırttı. Bağırdı çağırdı, bi bana elini kaldırmaması kalmıştı onu da yapacaktı ki durdurdum. Sonra beni evden kovdu, bende o sinirle evden hiçbir şey almadan çıktım. Yakında da evlatlıktan red eder, tam olur."

Seungmin'in kendine acır bir şekilde gülümsemişti.

"Peki ablan?"

"Sonra da onun yanına gittim işte. Aslında ona anlatmayacaktım fakat inceldiği yerden kopsun dedim ve ona da anlattım. Ama beklediğimden daha sakin karşıladı. Sinirlenmedi, hayal kırıklığına uğramadı sadece sakince gülümsedi ve senin yanına gitmem gerektiğini söyledi. Ben mutlu olamadım bari sen mutlu ol dedi. Üzüldü, bunu fark ettim ama üzüldüğünü belli etmemeye çalışıyordu. Bir ihtiyacın olduğunda her zaman yanındayım dedi, kısacası ilişkimizi destekledi."

"Şahsen böyle tepki vermesini beklemiyordum."

"Bende beklemiyordum ama oldu. Yakında yurtdışına çıkacakmış, belki orada başka birisini bulur."

"Umarım öyle olur, mutlu olması yeterli."

"Şey bir şey daha var."

"Söyle bebeğim."

"Ben şimdi evden kovuldum, evim falan yok. Gerçi sadece evim değil param da yok, bir süre sende kalabilir miyim? Sadece hayatımı düzene sokana kadar."

Hyunjin gülümsedi ve küçüğünün masada duran ellerinin üstüne ellerini koydu.

"Seungmin saçmalama tabi ki kalabilirsin ve hayatını düzene sokana kadar değil, sonsuza kadar."

"Teşekkür ederim."

Küçük olan mahçup bir şekilde gülümsedi ve önündeki pastadan bir dilim alarak Hyunjin'in ağzına uzattı. Büyük olan bu teklifi kabul etti ve pastayı yedi.

"Bana hala çıkma teklifi etmedin."

"Her şey o kadar hızlı gelişti ki."

"Bu bir bahane değil Hyunjin bey, çıkma teklifimi isterim."

"Çıkma teklifi değil de evlenme teklifi etsem."

Seungmin ağzı dolu olduğu için duyduğu şeyle öksürmeye başladı. Hyunjin ise ona su uzattı.

"N-ne?"

"Sonuçta aynı evde kalacağız, sevgili olarak değil de eşim olarak kalırsın. Olmaz mı?"

"Y-yani olabilir."

Hyunjin, sevgilisinin utangaç haline gülümsedi.

"Peki sen, babanlara nasıl söyleyeceksin bu durumu?"

"Her ne kadar kızsalarda bu benim hayatım, hiçbir şekilde müdahale edemezler."

*

Sahil kenarında oturan gençler güneşin batışını izliyordu.

"Çok güzel."

"Sen daha güzelsin bebeğim."

Hyunjin'in itirafıyla Seungmin'in yüzü kızarmıştı ve başını büyük olanın göğsüne gömdü.

"Utandığında yüzünün kızarması o kadar şirin ki."

"Kes sesini."

Hyunjin, Seungmin'in saçlarına minik bir öpücük kondurdu.

"Saçların çiçek gibi kokuyor ya da sen bir çiçeksin emin değilim."

Seungmin daha fazla utanınca başını kaldırdı ve Hyunjin'in koluna hafifçe vurdu.

"Kes sesini dedim seni aptal!"

Hyunjin kahkaha atınca küçüğü de gülmüştü. Ardından büyük olan diğerinin dudağını öptü ve hemen geri çekildi.

"Dudakların da çilek aroması gibi."

"Sen tam bir aptalsın. Beni öptün ve şuan o dolgun dudaklarını arzuluyorum. Hemen geri çekilmek yerine uzun süre öpüşebilirdik."

Hyunjin sırıttı ve sevgilisinin gözlerine heyecanla baktı.

"Evde devam etmeye ne dersin?"

Seungmin de sırıtmasına karşılık verdi ve hemen ayağa kalkarak Hyunjin'in de kalkması için elini uzattı.

"Olur derim."

////

Aslında bu final bölümüydü ama bazı okuyucular sevgili sahnelerini biraz daha görmek istediğinden finali bir bölümcük erteledim biliyorum mükemmel bir yazarım kıymetimi bilin 💅🏻

enişten yesin seniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin