Heart Without Color×Taekook ✓

-1.9-

Taehyung sabah gözlerini araladığında bir süre tanıdık olmayan yere bakmış, hafifçe paniklemişti. Yatakhanede değillerdi, Jeongguk neredeydi? Yerinden hareketlenmeye çalıştığında boynuna bırakılan öpücükle beline sıkıca sarılan kolları hissetmişti, sevgilisi arkasından sıkıca sarılıp bedenine yapıştırmıştı onu. Taehyung hafifçe arkasına dönmeye yeltendiğinde Jeongguk onu bırakmış, bebeğinin güzel yüzünü gördüğündeyse kocaman gülümsemişti. Boynundaki koyu izlerle, şişik dudaklarıyla ve tazelenmiş gözleriyle çok güzel duruyordu Taehyung, gördüğü en güzel şeydi.

"Günaydın bebeğim." dedi kıpkırmızı duran dudaklarını kısaca öpüp. Taehyung ise Jeongguk'a kitlenmişti. Bir kere, çok yakışıklı duruyordu. Siyah saçları hırçınca alnına dökülüyordu, çok karışık ama bir o kadar da hoş duruyordu. Gri bakışlarını hiç bu kadar parlak görmemişti, kendisine çok güzel bakıyordu. Dirseğini yastığına koymuş, yumruk yaptığı eline yaslamıştı kafasını, çoktan uyanmış gibiydi.

"Günaydın." dedi Taehyung çekingen bir şekilde. Halbuki artık hiç çekinmesine gerek yoktu, Jeongguk onu her haliyle görmüştü, dünkü hislerinden utanmaya vakit bulamamıştı, şimdi acısı çıkıyordu.

"Utanmış mı benim Taehyung'um? Güzel bebeğim, çekinme benden, gel buraya." Jeongguk kıkırdayarak Taehyung'u göğsüne çektiğinde bal gözlü oğlan hemen boynuna sokulup minik bir öpücük bıraktı sıcak tenine.

"Utanma benden olur mu? Ben, çok mutluyum Taehyung, hayatımın en güzel gecesini geçirdim, seninle beraber." dedi Jeongguk boynuna daha fazla sokulan bebeğine karşılık gülerek. Parmaklarını çıplak sırtında ve belinde gezdirirken başını eğip karışık bal rengi saçlara küçük öpücükler bırakmaya başladı.

" Bugün Cumartesi, dinlenme günümüz. Saat henüz daha çok erken, gidip duşumuzu alalım, yatakhaneye geçip biraz daha uyuruz, hm?" Taehyung, Jeongguk'un önerisine kafasını sallayarak karşılık vermiş, yataktan kalkan sevgilisinin yapılı bedeninde gezdirmişti gözlerini dudaklarını ısırarak. Jeongguk ona arkasını döndüğünde, sırtındaki izleri görmesiyle gözleri kocaman açılmış, şaşkınlıkla beyaz tende oldukça belli olan tırnak izlerine bakmıştı. Hoşuna gitmişti onların orda olması, onu tırmalayacağını hiç düşünmemişti gerçi.

"Jeongguk."

"Söyle güzelim."

"Şey, sırtın, acıyor mu?" dedi bakışlarını parmaklarına indirip. Jeongguk anlamazca bebeğine bakıp ayna karşısına geçtiğinde sırtına bakmış, gördüğü görüntü o kadar hoşuna gitmişti ki hâlâ yatakta utanarak ellerine bakan bedenin üzerine atlamadan edememişti.

" Çizmişsin beni, küçük bir kedi gibi tırmalamışsın, hoşuma gitti. Ayrıca, acımıyor güzelim, sen diyene kadar fark etmemiştim bile, artık aklımı nasıl başımdan aldıysan." Taehyung, Jeongguk'un söyledikleriyle iyice küçüldüğünde gri bakışlı dayanamadan dudaklarına yapıştı ve uzun bir öpücük bırakıp bal rengi saçları düzeltmeye çalıştı.

" Jeongguuuk. " Taehyung huysuzca sızlandığında sevgilisi dayanamamaktan korktuğu için yataktan kalktı. Zira biraz daha çıplak Taehyung ve onun şirinliklerine maruz kalırsa dün geceyi tekrarlayacak, bebeğini günlerce yataktan çıkarmayacaktı.

"Hadi gidelim, yoksa gerçekten dayanamayacağım sana." Jeongguk pantolonunu ve cübbesini giyinip önünü kapadı, zaten duşa gireceğinden tamamen giyinmek istememişti. Taehyung örtüyü üzerinden atıp ayağa kalkmaya yeltendiğinde kuyruk sokumundan beline vuran ağrıyla yerine geri oturup hafifçe inledi. Jeongguk ise panikle bebeğinin yanına gelip kasılmış yüzünü elleri arasına aldı ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.