Heart Without Color×Taekook ✓

-2.1-

Yatakta oynaştıkları güzel dakikaların ardından ayaklanıp tuvalete geçmişlerdi. Dişlerini fırçalarken aynada birbirlerine bakıp gülüyor, köpükler saça saça çabucak bitirmeye çalışıyorlardı ama Jeongguk'un karşısında Taehyung gibi biri olunca biraz imkansıza kaçıyordu. Zira, Jeongguk ne zaman bebeğinin yüzüne baksa, mutlaka yüzünde gülücükler açıyor, her ne ile uğraşıyorsa onu ivedilikle terk edip dikkatini tamamen sevgilisine veriyordu.

Tuvalette işlerini bitirip tekrar yatakhaneye geçtiler, perdeleri kapalı yatağa girdiklerinde Jeongguk bebeğini göğsüne çekip biraz daha tembellik yapmak istemişti, Taehyung ise mızıldanıp kalkmak için uğraşmış, başaramayacağını anladığında da kendisini tüm yüzüne öpücükler konduran bedenin insafına bırakmıştı. Jeongguk bebeğinin kıpırdanmaktan vazgeçtiğini anladığında zaferle gülmüş, kolları arasında biraz daha sıkıştırmıştı bal gözlü oğlanı.

"Jeongguk, aşkım hadi, kütüphaneye gidip ödevlerimizi yapmamız lazım, çok uyuduk." dedi dudaklarını aşkından kurtarmaya çalışırken. Jeongguk ise hiç oralı olmadan biraz daha öpme peşindeydi, dudaklarını kokusunun en yoğun olduğu yere, boynuna indirdiğinde sulu öpücükler bırakıp sarhoş olmuş gibi geri çekildi.

" İstemiyorum, sonra yaparız."

"Bebeğim, Profesör Sin ceza verdi. Otuz sayfalık bir ödevimiz var, hatırlıyorsun, ddğil mi? Şimdi başlasak anca bitiririz." dedi Jeongguk'un dudaklarına fısıldayarak. Bu yöntemle ona her şeyi yaptırabilirdi, çok iyi biliyordu bal gözlü. Daha da etkili olsun diye ufacık da öpmüş, alnını alnına yaslamıştı.

" Seninle vakit geçirmek istiyorum ben. " Jeongguk dayanmanın son sınırındaydı, bal gözlü ufacık bir şey söylese yenilirdi ona, bunu biliyordu, bir ümit vazgeçmesini bekliyordu.

"Ödevlerimiz bitince yine vakit geçiririz beraber sevgilim? Hem, sonra odamıza gideriz yine, birazcık daha yaramazlık yaparız." Yeniden dudaklarına fısıldayıp ufak bir öpücük bırakan bal gözlü oğlanla, Jeongguk yenildiğini kabul edip kafasını sallamış, sevgilisinin üzerine abanıp oldukça ıslak ve derin bir öpücük savaşına girip galip gelmişti.

" Hadi ödev yapalım o zaman, madem ucuna paha biçilemez bir ödülüm var, kazanmak için her şeyi yapmam gerek."

°°°

Kütüphanenin sessiz ve kitap kokulu rafları arasında birbirlerine sokularak ödev yapan ikili, varlıkları dışında her şeyden soyutlanmış gibiydiler. Jeongguk ara sıra tüy kalemini oynatıyor, sıkıldığını fazlasıyla belli ediyordu ama Taehyung onun gibi değildi. Oldukça dalmıştı kağıtlarına, yarısını bitirmek üzereydi, Jeongguk ise çeyreğine bile gelememişti. Kitapların isimlerini uzaktan okumaya çalışmaktan, ödev için araştırma yaparken ilgisini çeken farklı konuları okumaktan ve Taehyung'una dalıp gittiğinden bir türlü tam olarak başlamamıştı, parça parça yapmıştı.

"Taehyung, bana yardım etsene. Şu soru, Patronus büyüsü, nasıl yapılıyordu?"

Taehyung Jeongguk'un sorduğu soruya ufak bir bakış atıp ciddiyetle sevgilisine döndü ve ıslanan dudaklarını araladı, Jeongguk ise sanki daha öncesinde hiç öpmemiş gibi açlıkla bakıyordu o dudaklara.

"Öncelikle seni en çok mutlu eden olayı düşünmen gerekiyor. Ondan aldığın güçle, yüksek sesle kelimeleri söyleyeceksin. Büyünün ağırlığını taşıman gerektiğinden hiç bahsetmiyorum bile, eğer ilk seferinde tereddüte düşersen yanında bilirkişi ile yapman daha doğru olur"

"Peki, sen ne düşünürsün büyüyü yapman gerektiği zaman?" dedi Jeongguk çenesini avcuna yaslayıp. Taehyung bir süre düşünüp gülümsedi.