Heart Without Color×Taekook ✓

-1.8-

-M-

-Yetişkin İçerik -

°°°

Taehyung'un istediği şey Jeongguk'un kalbini çarptırmıştı.

Taehyung'la sevişmek, çok uçuk geliyordu ona, bebeği çok utangaçtı aslında. Her zaman bir öpüşmelerinin ardından, Jeongguk'un kendini durduramamasıyla gerçekleşir diye düşünmüştü ama hiç tahmin etmediği şey gerçekleşmiş, Taehyung büyük bir cesaretle utancı bir kenara atarak bedenlerini birleştirmek istediğini söylemişti. Kucağında ona beklentiyle bakan bal gözlü çocuk, gördüğü en tehlikeli insandı.

"Sen, ne? Ne istiyorsun, tekrar söyle." Jeongguk kırık sesiyle doğru duyduğunu teyit etmek amacıyla konuşup yattığı yerde doğrulmuştu. Taehyung gözlerini kaçırıp dudaklarını dişlemiş, beline sıkıca sarılan büyük ellerle titrek bir nefes almıştı.

"Tekrar söyle Taehyung, hadi bebeğim." dedi Jeongguk biraz daha baskın bir sesle. Taehyung, sert sesini duyduğunda bacaklarındaki gücü kaybetti, içi titredi.

"S-Seninle bir olalım, sevişelim istiyorum. Seni istiyorum, Jeongguk, hiçbir şeyi istemediğim kadar." dedi alnını sevgilisinin omzuna yaslayıp utançla güç bela konuşup. Jeongguk tepki vermemişti bir süre, Taehyung red yiyeceğine kendini çok inandırmıştı bu süre içerisinde.

Halbuki Jeongguk onu parçalamamak için kendisiyle cebelleşiyordu.

" Taehyung, yüzüme bak güzelim, hadi." Çenesinden tutup kendisine çevirmiş, dudaklarına sert bir öpücük bırakıp şimdiden bal gözlüyü eritmişti bile.

"Beni istiyorsun, seni sevmemi istiyorsun, öyle mi? Seveceğim o zaman, çok güzel seveceğim seni." diyerek dudaklarına kapandı Taehyung'un. Beline kollarını sıkıca sarıp yerlerini değiştirmiş, ikisi gibi kokan yatağa yatırmıştı bal saçlı oğlanı, ellerini vücudunda gezdirip dudaklarını öpmeye devam etti.

Taehyung heyecandan düzgün düşünemiyor, titreyen bedenini sabit tutamıyordu, parmaklarını Jeongguk'un kuzguni saçlarına sarıp çekiştirdiğinde Jeongguk biraz daha asıldı kırmızı dudaklarına. Islak bir sesle, nefes almak için ayrıldıklarında Jeongguk durmadı, kokusunun en yoğun olduğu yerde gezinmeye başladı bu kez, sertçe öpüp dişlerinin arasına çekiyor, altındaki bedeni resmen kıvrandırıyordu. Elini gezdirerek yeşil süveterin uçlarına getirdi ve birden çekip çıkardı, Taehyung yatağa tekrar düştüğünde Jeongguk sırıtıp dudaklarına atıldı ve bacaklarının arasına girdi.

"Çok güzelsin, çok güzelsin, çok güzelsin." Mırıltılarıyla dudaklarından ayrılıp boynuna indi yine, Taehyung kafasını geriye atıp sevgilisine daha çok alan açmış, hafifçe sızlanıp ensesine sıkıca sarılmıştı.

"Seni yemek istiyorum, Taehyung, harcayıp bitirmek istiyorum, o kadar sert seveyim ki, beni öpmeye bile halin kalmasın istiyorum." dedi Jeongguk kalınlaşmış sesiyle. Taehyung ise duyduklarıyla daha da etkilenmiş, boynunda emilmedik yer bırakmayan sevgilisine karşı cilveyle gülüp saçlarını çekiştirerek yüzüne bakmasını sağlamıştı.

" Bekleme o zaman, ne istersen yap bana. "

Jeongguk duyduklarıyla dizlerinin üzerinde yükselmiş, üzerindeki süveteri çıkarıp gömlek düğmelerini çözmeye başlamıştı. Bu sırada da edepsizce kıvranan sevgilisini izliyordu. Dilini yanaklarına bastırıp hafifçe sırıtmış, ardından dudaklarını ısırıp Taehyung'un parmaklarını gezdirmeyi çok sevdiği kaslı bedenini görünür kılmıştı. On altı yaşında başlamıştı vücut çalışmaya ve iki senedir her gün üstüne katarak devam etmişti. Şimdi vücudu o kadar seksi, o kadar dokunulasıydı ki Taehyung'un göz ucuyla bakması bile alev alev yanması için yeterliydi. Yaşından beklenmedik şekilde geliştirmişti vücudunu. Taehyung ise yutkunup sıkı göğsüne, kaslı karnına ve şişkin pazularına bakıp ellerini erkekliğine atmış, hafifçe okşamıştı kendisini. Jeongguk gördüğü bu hareket karşısında gülüşünü silip ellerini tuttuğu gibi başının üzerinde birleştirmiş, boşta kalan elini kıyafetlerin üzerinden vücudunda gezdirip erkekliğini avuçlamıştı. Taehyung'un ağzından günün ilk inlemesi şehvetle döküldüğünde Jeongguk biraz daha kendini kaybettiğini hissetti.