Heart Without Color×Taekook ✓

-1.1-

"Sevgili yaptın, iyice unuttun beni. Öyle olsun Taehyung, ben de sevgili yapıp seni unutacağım."

Taehyung'un yanına gelen Hoseok alayla konuştuğunda Taehyung kafasını okuduğu kitaptan kaldırdı ve kıkırdayarak arkadaşına baktı.

"Sap kalman hata, yap sen de." dedi Taehyung gülümsemeye devam ederek. Hoseok arkadaşının mutluluktan parlayan yüzüne bakıp hafifçe tebessüm etti ve yanına oturdu.

"Jeongguk nerede?"

"Profesör Gwon Quiddich için çağırdı onu yanına, gelir birazdan, onu bekliyordum ben de."

"Seçildi mi kesin?"

"Evet, arayıcı olarak."

Taehyung kucağındaki kitabı kapatıp arkadaşına döndü tamamen, belliydi ki sormak istediği bir şey vardı.

"Sor bakalım Hobie, niye kıvranıyorsun?"

"İki haftadır ne yaptığınızı aşırı merak ediyorum! Neler yaptınız, anlatsana?!"

Hoseok bağdaş kurup Taehyung'a çevirmişti bedenini tamamen, Taehyung kıkırdayıp anlatmaya başladı.

"Geçirdiğim en güzel kış tatiliydi. Kar topu oynadık, kardan adam yaptık, birlikte film izledik ve beraber uyuduk. Hoseok, iç içeydik resmen, iki hafta boyunca kokusuyla uyudum. Ben ki onu biraz olsun hissedebilmek için gizlice atkılarını alırdım ama şimdi? Ellerimin altında, üstelik erkek arkadaşım oldu. " dedi heyecanla. Hoseok dizini hafifçe patpatlayıp munzur bir şekilde güldü.

"Ee, hiç öpüştünüz mü?" Taehyung'un gözleri kocaman açıldı ve yanakları yanmaya başladı, ellerini yanaklarına bastırıp alt dudağını büzdü tatlı tatlı. Hoseok ondan aldığı şirin tepkilere bayılıyordu.

"Hobie! Nasıl bir soru bu?! Tabii ki de öpüşmedik!" Hoseok şaşkınlıkla baktı bu kez arkadaşına, beş yıldır beklediği an gerçekleşmişti ama aylardır birlikte olmalarına rağmen nasıl hiç öpüşmezlerdi?!

"O ne demek şeker küpüm? Öpüşmek doğal bir eylem? Jeongguk çoktan öpmüştür seni diye düşünmüştüm." dedi dudaklarını büzerek.

"Daha yaşımız ufak. Tamam, birbirimizden hoşlanıyoruz, sevgiliyiz ama onlar benim için çok uçuk. Yanağını öperken bile kalbim çarpıyor, henüz ölmeye hazır değilim, yeteri kadar sevemedim onu."

"Taehyung seni yerim, çiğnemeden yutarım, nasıl da utanıyor. Ayrıca, on beşinde ilişkiye girenler var, sevişenler yani! Hatta çocuk yapanlar bile var! Sen hâlâ öpüşmek için erken de, mugglelar ürüyorlar o yaşlarda!"

Utançla başını eğdi bu kez bal gözlü, Jeongguk ile öpüşmek.. Oldukça uçuk ve..

Güzeldi?

Hatta kalbini hızla çarptıracak kadar güzeldi.

" Başta atkılarını aldığın çocukla sevgilisin, ben senin yerinde olsaydım var ya, ohooo. Çoktan defalarca kez sevişmiştim."

"Çok ayıp! Hoseok! Çok ayıp!" Taehyung arkadaşına vurmaya başladığında beline sarılan kollarla gözlerini kocaman açtı. Jeongguk burnunu boynuna bastırıp minik bir öpücük bırakmıştı.

" Demek atkılarımı alan minik hırsız sendin. " dedi dudaklarını boynuna bir kez daha bastırıp. Atkıları sürekli belli aralıkla yok olup geri geliyordu, başta nargleslar'dan şüphelenmişti ama eşyalarını kendisinin bulmasına gerek kalmıyordu. Belli bir süre sonra üzerine başka bir koku sinmiş olarak geliyordu. Jeongguk umursamamıştı ama şimdi fark ediyordu ki o Taehyung'unun tatlı kokusuydu.