-0.8-

6.6K 643 191
                                    

Taehyung'un istekleri birer birer gerçekleşiyordu.

Çok umut etmiş, çok istemiş, en sonunda da istediğine kavuşmuştu. Jeon'la sevgili gibi ama aynı zamanda değil gibiydiler. Jeongguk onu kıskanıyordu, Hoseok ve Jimin dışında kiminle konuşurken görse hemen yüzü asılıyor, yanlarına gelip dinlemek için fırsat kolluyordu. Farkında değildi, herkesin Taehyung'a gelme nedeninin kendisi ilgilendiği için olduğunu düşünüyordu ama Hoseok ile kısa bir sohbet sonrası böyle olmadığını anlamıştı.

Taehyung her zaman ilgi çekmişti, sadece Jeongguk çok geç görmüştü onu.

Taehyung'un herkes tarafından beğenilmesi sinirlerine dokunuyordu. Kimse ona, kendisinin baktığı gibi bakamazdı.

Hiç kimse.

"Yılan sokma büyüsü yapacağım Taehyung'a. Herkes etrafında, şuna bak. Elini mi tuttu o?!"

"Hayır aptal, kitabını tutuşturdu eline. Bak Jeongguk, iflah olmaz bir kıskanç olduğunu biliyorum ama onu rahat bırak. Pişman etme. Büyü falan da yapma geri zekalı, çocuk zaten sana yanıyor."

Yoongi göz devirerek konuştuğunda Jeongguk ellerini göğsüne bağlayıp omuz silkti.

" Ben neden fark etmedim ki bu zamana kadar onu? Beş yıldır aynı evdeyiz hyung, gözüm nasıl bu kadar bağlandı benim? "

" Sana hiç gelmedi çünkü. Sen etrafına bakmazsın ki, bizim evden kaç kişinin farkındasın? O da onlardan biriydi, uzaktan uzaktan sevdi seni. Ama Jimin'in dediğine göre bu yıl sonmuş, eğer yine fark etmeseydin ona başka birini ayarlamayı planlamışlar. " dedi Yoongi keyifle. Jeongguk boynunu acıtacak bir hızla ona döndüğünde de yarım ağız gülüp arkasına yaslandı ve balkabağı suyundan bir yudum daha aldı.

"Yılan sokma büyüsünü Jimin'e yapmalıyım o halde." dedi Jeongguk düşünceli bir şekilde. Ya onu hiç görmeseydi? Mahrum mu kalacaktı Taehyung'un güzel yüzünden, tatlı kokusundan? Düşüncesi bile boğazını kurutmuştu, yanına gitmek istiyordu.

"Gebertirim seni, civcivime sakın dokunma."

"Aman, yemedik civcivini. Benim bebeğimden uzak tut onu, aklını karıştırmasın." huysuzca konuştuğunda Yoongi onun bu hallerine gülümseyerek karşılık verdi. Arkadaşının küçük yaşında, yetiştirilme tarzından dolayı duyguları yaşayamaması, onları zayıflık olarak görmesi üzücüydü. Ama Taehyung vardı ve Yoongi ilk kez Jeongguk'un içten güldüğünü görüyordu.

Taehyung onu çok güzel sevmişti ki Jeongguk da çok güzel gülüyordu.

"Ben gidiyorum, eline dokunuyor, aklımı kaçıracağım."

"Kıskançlığa bak ya. İnanamıyorum, arkadaşım gözümün önünde bambaşka biri oldu."

Jimin Yoongilerin yanına geldiğinde Jeongguk da ayaklanıp Taehyung'un ve konuştuğu kızın yanına geçti.

"Seni bekliyordum, nerdeydin?" Sanki onu gördüğünden beri izlememiş gibi davranıyordu. Kıza hiç bakmıyordu, baktıkça sinir oluyordu çünkü.

"Bizden bir alt sınıfta, ona yardımcı olmamı istedi. Ben de ufak ufak anlatıyordum." Taehyung şaşkınca konuştuğunda Jeongguk ona biraz daha yaklaşıp dudaklarını saçlarına bastırdı. Aynı boyda olmaları güzel bir avantajdı.

"Ben seni bekliyorum ama, hadi gidelim. Seni özledim."

Taehyung henüz daha saçlarının arasına ilişmiş dudakları atlatmaya çalışırken beline sıkıca sarılan kollarla ve dudaklarından dökülen sözlerle yanındaki kıza kabalık da olsa tüm dikkatini sevdiği oğlana vermişti.

Heart Without Color×Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin