Oy ve yorum istiyorum, finale çooook az kaldı!
°°°
"Ne güzel tatil yapıyorduk. Şu okul ne zaman bitecek?"
"Daha sekizinci sınıf var, Hoseok. Yedi yılı zar zor da olsa bitirdin, azıcık daha sık dişini."
"Senin için söylemesi kolay hyung, senin son senen. Gideceksin."
Taehyung, Hoseok ve Jimin'in dalaşmasını eğlenen bir yüz ifadesiyle dinliyordu. Birbirleriyle atışmaları, ufak ufak kavga etmelerini seviyordu. Beline dolanan kollar ve yanağını kaşındıran saçlarla hafifçe gülümseyip parmaklarını saçlarına attı.
" Uyandığımda seni bulamadım." dedi Jeongguk huysuz çıkarmaya çalıştığı sesiyle. Taehyung hafifçe kıkırdayıp atışmayı bırakan ikiliye bakmış, sonra da bakışlarını cilveleşen Yoonmin ikilisine çevirmişti.
"Sabah Profesör Seong'un yanına uğradım. İksir dersi için ihtiyacımız olacak birkaç malzemeyi tedarik etmemi istedi, ben de depodan alıp geldim. Sonra da Hoseok ve Jimin hyungun yanına geldim, uyanıp bana geleceğini biliyordum." diyerek yumuşattı sevgilisini. Jeongguk bunun üzerine bal gözlüyü boynundan öpüp yanına oturmuştu ve kitaplarını masaya bıraktı. Taehyung sevgilisinin omzuna kafasını yaslayıp neler yaptığını izlerken Jeongguk Sihir Tarihi dersi için hazırlık yapıyordu. İkisi birlikte kitaptaki önemli yerlerde göz gezdiriyor, ara sıra öpüşüp dikkatlerini tekrar kitaba yöneltmeye uğraşıyorlardı.
"Bebeğim geldi benim, bebeğim HyeJin, gel bir tanem." Hoseok sevgilisini yanına çekip şakağına uzun bir öpücük bıraktı. Taehyung onları mutlu mutlu izliyordu, bir nevi aralarını yapmış sayılırdı.
"Ders başlayacak, gidelim." Jeongguk son kez ıslak dudaklara sert bir öpücük bırakıp ayaklandığında Taehyung'a elini uzarmış, bebeğinin ona tutunmasıyla dikkatli bir şekilde yerinden kaldırmıştı. Onu incitmekten ölesiye korkuyordu, Taehyung onun en değerli hazinesiydi, gözlerinde bir damla yaşa neden olsa, yeryüzündeki tüm lanet üzerine yağmış sayardı. Taehyung, Jeongguk'un koluna girmişti ve neşe içinde sohbet ederek dersin olacağı sınıfa geldiler. Bu derste ayrı oturmak durumundaydılar, zira sıralar tek kişilikti. Taehyung önlerde bir yere oturmuştu, Jeongguk ise onu görebileceği, çaprazında kalan bir sıraya geçmişti ve dirseğini masaya koyup çenesini avucuna yasayarak ders başlayana dek sevgilisini izlemişti.
Çok şanslı hissediyordu kendisini. Dünyanın en tatlı, en sempatik, en seksi sevgilisine sahipti.
Hocanın içeri girmesiyle ders başlamıştı, Jeongguk tüm odağını tamamen profesörün anlattıklarına verdi, arada gözleri Taehyung'a kayıyordu ama dalmasına müsaade etmeden tekrar profesörün bıkkın suratına dönüyordu.
Taehyung dikkatle dinleyip notlar alırken sırtına hafifçe değen parmaklarla arkasına döndü ve kendi binasından olan Ryujin'in parmaklarının arasınsaki kağıda dikti gözlerini.
"Ravenclaw'dan Seungri verdi bunu sana." Kafasını sallayıp minik kağıt parçasını almış, önüne dönüp merakla yazılanlarda göz gezdirmişti. Şaşkınlık ve biraz da sinirle tekrar tekrar okudu, en sonunda buruşturup sıranın altına attı ve dizini titretmeye başladı, notun elle tutulur hiçbir yanı yoktu! Çıkış saatleri geldiğinde sevgilisini beklemeden sınıftan ayrılmış, notta yazan yere doğru yol aldığı sırada Jeongguk şüpheyle sınıftan çıkışını izlemişti. Sırasının altına attığı kağıdı açıp içindeki okudu.
'Terk edilen tuvalette seni bekliyorum. Gel ve sevgilinin gerçek yüzünü gör. Sadece sen ve ben.'
"Ne sikim yaptım ki ben?" dedi Jeongguk sinirle, bir şeyler dönüyordu. Sınıftan hışımla ayrılıp terk edilen tuvalete girdiğinde kapıda Myung'u gördü, sinirle etrafta uçuyor, bir şeyler geveleyip duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heart Without Color×Taekook ✓
FanfictionJeon Jeongguk, Slytherinli'ydi. Kimsenin gözlerinin içine bakmaz, kimseyle işi olmazdı. Taehyung ise melez olduğu halde Slytherin evine seçilen sessiz, silik bir tipti. !Hp¡ By Amethyst 🕯️