"Merhaba Jeongguk. "
İksir dersiydi yine. Jeongguk okuduğu kitaptan başını kaldırıp yanından gelen kalın sesin sahibine döndü.
Taehyung? Niye yanına oturmuştu?
"Merhaba?"
"Ah, şey, geçen ders Profesör Seong bizi eşleştirdi ya. Duymamış mıydın?"
"Eşim sen miydin?"
Karnında garip bir his baş göstermişti. İyi hissetmiyordu. Hiç iyi hissetmiyordu hem de.
"Şey, evet."
"Tamam o zaman. Benimle eşleştiğine göre notun o ya da b'dir. İksirleri sen yaparsın, beni hiç uğraştırma."
"Beraber yapabiliriz. Sana gösterebilirim."
"Gerek yok. İksirle işim olmaz."
Taehyung'un tüm hevesi kaçmıştı. Hayal kırıklığıyla gözlerini yine ellerine indirip Profesör'ü beklemeye başladı. Gelene kadar sohbet ederler, bir şeyler paylaşırlar diye düşünmüştü ama Jeongguk yine Jeongguk'luğunu yapmış, tüm hevesini kaçırmıştı.
Profesör Seong yine büyük bir gülümsemeyle içeri girdiğinde Taehyung yerinde dikeldi ve hangi iksiri yapacaklarına baktı kısaca.
Amortentia.
"Amortentia yapacaksınız bugün. İçen kişiye karşı konulamaz bir aşk ve bağlılık hissettirir. Tabii, bu iksir sahte aşktır. Hissettikleriniz gerçek değildir. Ayrıca, bu zamana kadar yaptığınız en tehlikeli iksirdir, ona karşı koyamazsınız. Kokusu, kişiden kişiye değişir. En çok arzuladığınız, sevdiğiniz bir materyal ya da kişi gibi kokar ve sizi kendisine çeker. "
Profesör konuşmasını bitirdiğinde kazanın kapağını kaldırdı ve kokusu tüm sınıfı doldurdu.
Taehyung'a göre, her yer Jeongguk kokuyordu. Tüm sınıf, sanki onun kokusunu sürünmüş gibiydi, kafayı yiyecekti, çok yoğundu. Ardından koku yerini binlerce kitabın olduğu bir kütüphane kokusuna verdi. Yeni basılan kitap kokusu.
Jeongguk ise, koku alamıyordu. Sınıfta göz gezdirdi, herkes gözlerini kapatmış gülümsüyor, huzurlu görünüyorlardı.
Bakışları Taehyung'u buldu, o da aynıydı. Kaşlarını çatmıştı ama, yutkunup duruyordu. Sonra geçti, huzurlu bir tebessüm aldı yerini, güzel görünüyordu.
Jeongguk'un kalbini tekletecek, nefesini bir saliseliğine bile olsa kesecek kadar güzel.
Peki, o neden koku alamıyordu? Arzu ettiği, sevdiği hiçbir şey yok muydu? Bomboş bir hayat mı yaşıyordu?
Bunun farkına varmak afallatmıştı onu, gerçekten sevdiği hiçbir şey yok muydu?
"Ana malzememiz, Ashwender yumurtaları. Yapılışı ve diğer malzemeler yirmi yedinci sayfada açıkça belirtiliyor. Lütfen dikkatli olun ve kokunun sizi ele geçirmesine izin vermeyin."
Jeongguk daldığı yerden Taehyung'un ayaklanmasıyla gözlerini çekti. Malzemeleri almaya gitmişti, uzun boyunun avantajıyla hızlıca alacaklarını alıyordu. İksir kitabına hiç bakmamıştı bile, ne alacağını biliyor gibiydi.
Sepetiyle geri geldiğinde Jeongguk yardım etmek için amansız bir istek duydu. Ama yardım etmeyeceğini söylemişti, ikilemdeydi.
Ona ne oluyordu son zamanlarda?
"Yardım etmek ister misin?"
Yumuşacıktı Taehyung'un sesi. Jeongguk'un meraklı bir ifadeyle kazanın içine baktığını fark etmişti, gülmemek için dudaklarını ısırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heart Without Color×Taekook ✓
FanfictionJeon Jeongguk, Slytherinli'ydi. Kimsenin gözlerinin içine bakmaz, kimseyle işi olmazdı. Taehyung ise melez olduğu halde Slytherin evine seçilen sessiz, silik bir tipti. !Hp¡ By Amethyst 🕯️