(O.İ.B.) 11. Bölüm

51 3 2
                                    

Merhabalar canlarrr Nasılsınız?

Evet baya süre geçti, çok yoğundum bölüm atamadım. Umarım beğenirsiniz.

Şimdiden keyifli okumalar. :)

*************************

Medya: Hirai Zerdüş - Ben yanmazdım bu kadar


Şimdi birbirimize yabancıyız...


Soğuk esen rüzgar yere dökülen sararmış kuru yaprakları arkasına katarak ilerliyordu. Kimse yoktu bu sokaklarda, kış yüzünü gösterdiğinden bu yana ıssız kalmıştı. Kar ha yağdı ha yağacak.

Buket, elinde ki ağır kitabı çantasına tıkıştırıp geniş odasından çıktı. Kızarmış ekmek kokusu gelen mutfağa girip kurulu masaya bakınca hafifçe gülümsedi. Annesi yine erken kalkıp kuş sütü eksik masayı hazırlamakta gocunmamıştı.

-Bu kadar zahmete ne gerek vardı anne sultan?

Hilal hanım elinde ki porselen çaydanlığı masaya koyup kızının ela rengi gözlerine bakarak sevgiyle gülümseyip konuştu.

-Sen benim canımın içisin gül kızım. Seni hep el bebek gül bebek büyüttüm büyütmeye de devam edeceğim.

Buket sevgi yoğunluğundan ne yapacağını bilmeden annesine yaklaşarak sıkıca sarıldı.

-Seni çok seviyorum ana kraliçem.

Annesi de kızına sarılıp ayrıldı, masaya oturmasını sağlayarak çayları doldurmaya başladı. Üç yıl önce geçirdikleri trafik kazasında hem abisini hem de babasını kaybetmişti. Annesi o olaydan sonra daha bir düşkün olmuştu genç kıza. Kazadan sonra Buket bir süre felçli kalmıştı, annesi kendisini önemsemeden kızına güç olmuş yeniden hayata kaldırmıştı.

-Çayını iç çayını, geç kalacaksın.

Daldığı düşüncelerden annesinin o naif sesi çıkarmıştı. Annesinin ısrarları üzerine sıkı bir kahvaltı yapıp öpücüklerle evden çıkmıştı. Hava da keskin bir ayaz vardı, ellerini mor kabanının ceplerine sokarak yürümeye devam etti. Karşı yola geçmişti ki Mercan yetişti ona. İki genç kız birlikte duraklara doğru yürürken bir yandan da konuşuyorlardı.

-Dün derste de çok dalgındın Buket, hadi anlat bakalım.

Buket açık bıraktığı kumral rengi saçlarını kulağının arasına sıkıştırırken hafifçe gülümsedi.

-Dün okuldan sonra evin yakınlarına kadar birlikte yürüdük. Birbirimizi tanımaya çalışıyoruz ama garip olan şu ki ben onu yıllardır tanıyor gibiyim.

Durağa gelmişlerdi, bekleyen bir kaç kişi daha vardı. Onlardan biraz uzaklaşıp Mercan alayla konuştu.

-Sen Toprak'a çoktan aşık olmuşsun güzelim.

Buket şaşırmış bir şekilde Mercan'a bakarak konuştu.

-Aşk öyle kolay bir şey değil. Hemen de verilmez aşk denen şey.

-Evet haklısın aşk kolay bir şey değil ama verilip verilmeyeceği konusunda da seni asla dinlemez.

Mercan ona dikkatle bakan arkadaşına göz kırpıp gelen otobüse doğru yürüdü.

Fakülteye geldiklerinde dersin başlamasına daha vakit vardı. İki genç kız ileride ki banka karşılıklı oturup sohbete dalmışken yanlarına gelen iki genç adamla dikkatleri dağıldı. Gelen Toprak'tı yanında da uzun boylu hafif sarışın bir genç adam vardı. Buket kendine engel olmadan heyecanlanırken Toprak da sadece ona bakıyordu.

Ona İyi Bak (Yapboz Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin