Sen Çıkmazı | texting

0.9

Diğer bölümün yorum sayısı kalbimi kırdı... anlaşma yapalım bencee. Siz bu bölümün ve diğer bölümün yorumlarını 150 yapın ben de diğer bölümü göndereyim. Nasıl fikir? ❤️

*

"Yemin ederim," dedim nefes nefese olduğum yerde dizlerimin üzerine çökmüş soluklanırken. "Yemin ederim bilerek geç kalmadım."

Derin beklediğim gibi bana kızmak yerine omuz silkti. "Olsun be yavru kuş," dedi sırıtarak. Sonra elini yanındaki çocuğun omuzuna atmaya çalıştı ama çocuğun boyu fazlaca uzun olduğu için boyu yetmedi. Derin bu duruma kaşlarını çatarak tepki verdikten sonra olduğu yerde zıplayıp kolunu çocuğun omuzuna attı ve öyle durdu. Çocuk Derin'i belinden tutup kolunun acımasını engellerken gülüyordu. Dışarıdan ne kadar tatlı olduklarının farkında mıydı acaba? Derin çocuğun kolları arasında havada duruyordu. Çocuğun onu tutmasıyla yerle teması kesilmişti ve o sırıtarak bana bakıyordu. "Benimki yalnız bırakmadı beni," dedi sırıtmaya devam ederek.

Uzun boylu çocuk bakışlarını Derin'e çevirdi ve hayranlık dolu gözlerle ona baktı. "Bırakmam lan," dedi kırolaşarak. "Ya benimsin ya kara toprağın demedik mi gülüm?" Yüzümü buruşturduğumda Derin kahkaha atıp çocuğun yanağından öptü. 

"Korhan, kıza kendini yanlış tanıtmasana," dediğinde aydınlanma yaşayarak Korhan'a baktım. Bu çocuk Derin'in sevgilisiydi. İsmini defalarca duymuştum ama onu hiç görmediğim için tanıyamamıştım.

"Haaa," dedim gülerek ikisini izlerken. "Sen şu meşhur Korhan'sın."

Korhan daha çok sırıtırken Derin'e baktı yeniden. Pozisyonları cidden çok komik durduğu için gülmeden edemedim. Hâlâ aynı pozisyonda duruyorlardı. "Demek meşhurum?" dedi keyifli bir sesle. Derin sırıtırken başını salladı.

"Arkandan sövmelerime çokça şahit oluyor," dedi ciddi bir surat ifadesiyle. Kahkaha attığımda ciddiyetini bozarak bana eşlik etti. Korhan bozulmuş bir surat ifadesiyle ona bakıyordu.

"Ne yaptım da sövüyorsun ya bana?" dedi çocuk gibi üzgün bir sesle. "Kalbimi kırdın kızım," dediğinde Derin'in kolunu omuzundan çekti ve küskün bir tavırla onu yere indirdi. Gülümseyerek onları izledim. Fazla güzel değiller miydi?

Derin sırıtarak ona bir şeyler söylerken bakışlarımı onlardan çektim ve etrafta gezindirdim. Çok fazla kalabalıktı. Ön sıralarda olduğumuz için kendimi şanslı hissettim.

Cem Adrian konseri olduğu için fazla heyecanlıydım.

Bakışlarımı etrafta gezdirmeye devam ederken Boran ile göz göze geldim. Bu sefer fazla yakınımda değildi ama yine de yakınımdaydı. Yüzlerce kişi arasında beni nasıl bulmuştu yine?

Onu umursamamaya çalışarak önüme döndüğümde içime derin bir nefes çektim. Bu gece keyfimi hiçbir şeyin kaçırmasına izin vermeyecektim.

Hemen arkamda, fazlaca yakınımda bir hareketlilik hissettiğimde sinirle nefesimi verdim. Ondan uzak kalmak istemediğimi anlamıyor muydu? Yine dibime giren oydu değil mi?

"Boran, artık-" Bu sefer sinirimi içimde yaşamak yerine arkama dönerken gördüğümle cümleme devam edemedim çünkü arkamdaki beden Boran'a ait değildi.

Kalabalık yüzünden adeta dip dibe olduğum çocuğun çenesine gelen başımla birlikte yutkunurken, biraz daha başımı kaldırdım ve gözlerinde okyanus taşıyan o çocukta takılı kaldım.

Teorilerinizi okumak çok hoşuma gidiyor. Okurken ürettiğiniz teorileri yazmayı unutmayın ❤️

Ve bölüm kısa diyenler var. Çiçeklerim kurgunun henüz başlarında olduğumuz için bölümleri kısa kısa tutup bölüm biriktiriyorum. Kurgu ilerledikçe bölümler de bir miktar uzayacaktır. Vee unutmayalım ki bu kitabın türü kısa hikaye ☁️