Korhan'dan sonra Ekin haliyle biraz değişik gelmiş olabilir size ama Korhan çok üst seviye zaten. Şu an Ekin'i sevmezseniz muhtemelen yaptığı her hareket gözünüze batacak. Bu yüzden sinir olmadan sadece okuyun lütfeennnnn🥹❤️Yorumları unutmayalım, keyifli bölümler! ☁️
Ben temizlik yapmaya kaçarken siz de ben gelene kadar yorumları doldurursanız mükemmel olurrrr
Üzerindeki elbiseye bakarken düşünürcesine hafifçe gözlerimi kısarak aynadan kendimi incelemeye devam ettim. Bence oldukça sade ve şık olmuştum.
Siyah, kısa ve sade elbisemin üzerine giydiğim koyu griye kaçan ceketimle bence oldukça güzel gözüküyordum. Ayağıma giydiğim gri ağırlıklı ama içinde beyazlıkların da olduğu spor ayakkabımla kombinimi tamamlamıştım. Saçım için ise önünü biraz şekillendirmiş, sade bir makyaj yapmıştım. Tamam, kesinlikle harika görünüyordum.
Yurttan çıkış yaparken adımlarımı hızlandırdım. Derin'i biraz daha bekletirsem kesinlikle benim kafamı patlatacaktı.
Omuzuma astığım küçük çantam durmadan omuzundan düşüp durduğu için sinirlenirken adımlarımı yavaşlatmadan çantamı düzeltmeye çalıştım. Başım yerde olduğu için önümde kimlerin olduğunu göremiyordum.
Başımı sert bir gövdeye çarptığımda hafifçe inleyerek alnını tuttum ve çarptığım bedenin sahibine baktım. Yurttan çıkmıştım ve kampüsten de çıkmak üzereyken Boran'a çarpmıştım. Açıkçası durmadan bir yerlerden karşıma çıkması ve benim ısrarla ona çarpmam tesadüf değil gibi geliyordu. Çünkü alışveriş merkezinde de aynı olay olmuştu, ondan öncesinde de birkaç kere bu çarpma olayı gerçekleşmişti. Eğer kader trajikomik bir biçimde bizi bir araya getirmeye çalıştırmıyorsa kesinlikle Boran bunu bilerek yapıyordu.
"Gel gel," dedi kollarını açarak. Yüzündeki sırıtışla birlikte kaşlarımı çatmamak için üstün bir çaba sarf etmem gerekti. "Bana çarpışın kaç oldu saymadım. Eğer sarılmak istiyorsan hiç böyle toplara girmene gerek yok," dediğinde kaşlarım biraz daha çatılmıştı.
Bu samimiyeti nereden buluyordu ki?
"Sarılmak istemek mi?" derken sesim istemeden de olsa sert çıkmıştı. "Aramızda arkadaşlık olarak bile pek yakınlık olduğu söylenemez. Neden sana sarılmak isteyeyim?" İfadem istemeden de olsa sertleşmişti. Bu tavırları beni rahatsız ediyordu.
Boran hiç bozulmadı. Bence benim ne dediğimi duymadı bile. Sırıtmaya devam ederken kollarını eski haline getirmişti. Kahverengi gözleri hâlâ mavi gözlerime bir mânâ ile bakıyordu.
"Kasma Nil." Daha fazla kaşlarım çatıldı. "Şaka yapıyorum ama eğer sarılmak istersen de kollarım sana açık her zaman."
Bu aramızdaki olaya bir mesafe koymak istedim. Çünkü gerçekten rahatsız ediciydi artık.
"Nilsu," diyerek düzelttim onu. Birden afalladığı için sırıtan yüzü sekteye uğradı. "Ve hayır, sarılmak istediğimi düşünmüyorum. Şimdi önümden çekilirsen..." deyip geçmek için hareketlendiğimde birden kolumu tutarak yürüyüşümü engelledi. Sinirle kolumu kendime çektim.
Tam bir şey söylemek üzereyken "Nil?" diyen bir sesle sustum ve bakışlarımı hızlı adımlarla yanıma gelip tam solumda yerini alan Ceyhun'a çevirdim. Ciddi yüz ifadesiyle Boran'a bakarken bedenini yanımda durdurmuştu. Sahiplenircesine eli omuzumu kavrarken beni kendine çekti. "Bir sorun mu var?" diye sordu sert bir sesle. Onun hep şapşal hallerine alışık olduğum için başta afalladım ama sonra korumacı abi tavırları hoşuma gittiği için sırıttım. Biraz daha ona yaklaştığımda bedenim tamamen Boran'dan uzaklaşmıştı.
"Hayır," dedim kendimden emin bir sesle. Ceyhun'un Nil demesini düzeltmediğim için Boran'ın sinirli bakışları bana çevrildi. Neden düzelteyim ki canım? Gözlerimi ondan çekerek Ceyhun'a çevirdim. . "Ben de tam gidecektim zaten." Ceyhun başını sallayarak onayladığında bakışlarım onun arka tarafında kalan kişiye kaydı. Ekin. Gözünü bile kırpmadan Boran'ı izliyordu. İçimde bazı kıpırtılar oluştu. Beni kıskanıyor olabilir miydi?
Bu beni birden neşelendirdi. Ekin'in duygusuz bakışları ona baktığımı hissettiği için bana döndüğünde saniyelik göz göze geldik ama sonra bakışlarını yeniden Boran'a çevirdi. Sırıtan yüzümle önüme döndüm. Ceyhun da aynı ifadeyle Boran'a bakıyordu.
Aradaki gerginliği bölmek adına Ceyhun'un kolundan çıktım. Ceyhun bakışlarını bana çevirdiğinde ona gülümsedim. "Konsere gelecek misiniz?" diye merakla sorduğumda Boran sanki soruyu ona sormuşum gibi "Evet," dedi. Kaşlarım çatılırken Ceyhun'da benimle aynı ifadeyle yeniden Boran'a döndü. "Görüşürüz akşam," diyerek bana kısa bir bakış attı ve arkasını dönerek gitti.
"Sana mı sordu pezevenk?" dedi Ceyhun sinirle. Onun neye bu kadar sinirlendiğini anlayamasam da sessizce bakışlarımı ona çevirdim. "Uzak tut şunu kendinden. Hiç hoş enerjiler almıyorum ondan," dedi bana sert bir ifadeyle. Çok sinirli olduğu için sessiz kaldım ve başımı salladım.
"Gelecek misiniz?" diye sordum yine. Ceyhun burnundan sert bir soluk alırken bakışları hâlâ Boran'ın gittiği yerdeydi.
"Kesinlikle," diye mırıldandı gerilmiş yüz hatlarıyla. "Kesinlikle geleceğiz," dediğinde başımı salladım. Sonra ise gözlerim saate döndü ve dudaklarımın arasından bir hiiii nidası çıktı.
"Derin beni gebertecek," diye telaşla mırıldanarak yine düşen çantamın askısını düzelttim. "Konserde görüşürüz o zaman Ceyhun," dedikten sonra adeta koşar adımlarla ilerlemeye başladım.
Derin'in beni korkuttuğunu söylemiş miydim?
@nilsudevrim: gülleri çok severim🌚234 beğeni
yorunlara kapatılmıştır.
*
Diğer bölüm Derin ve Korhan vaarrrrrr
Bölüm hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Çıkmazı | texting
أدب نسائيEkin: Şimdi olanları mantıklıca açıklayacağım ve sen beni onaylayacaksın tamam mı? Nilsu: Evett ay yani tamam Ekin: Bugün alışveriş yapacağım yere geldin ve peşimden ayrılmadın. Sonra da sırada arkama geçtin? Ekin: Sonra telefon numaramı kasiyere...